Hediyeleşmenin güzellikleri

Safvet Senih

Safvet Senih

31 Ağu 2017 14:26
  • Hollanda’dan bir tesettürlü ablamız anlatıyor:

    Erkek kardeşimin nikahı için oğlum Hamza’ya kıyafet almak üzere çarşıya gittik. Bir mağazanın giyinme odasında oğluma kıyafet denerken, ben de bekliyordum, gözüm bir anne ve kıza ilişti… Onların konuşmalarına kulak misafiri oldum. Kızı iki tane kıyafet beğenmişti ama annesinin maaşı henüz gelmediği için bir tanesini alabileceklerini söyledi. Kızına “Babana soralım belki o da ödemek ister” diye telefonu ile görüşmek için uzun süre uğraştı. Annesine kızcağız çok sevimli ve yalvarırcasına bakıyordu. “Anne ne olur al” dercesine. Arada kızının gözü bana kayınca gülümsemesi gidiyordu. Bana baktığında kızda tedirginlik ve korku hissettim; belki öyle değildir ama bana öyle gibi geldi.

    Bu son dönemlerde hep “İslamî terör örgütünün” sözde İslam adına yaptığı kanlı eylemlerinden dolayı “İslam eşittir terör” gibi algılanmasından çok rahatsızdım! O kız çocuğun da bu etki altında kalmış olup bana bu yüzden çekimser bakmış olabileceği ve İslama, Müslümanlara onun için nefretle bakıyor olabilir düşüncesi beni üzdü. Ve o an içimde güçlü bir duygu; o kıyafeti kesin ona benim almam gerektiğini hatta ikisini de almam gerektiği duygusu oluşmuştu. Bir yanım “Saçmalama ne alaka?” derken diğer yanım neden almam gerektiğini sıralamaya başladı:
    “Allah için yap bir hayır, ne olacak?
    “Kız çocuğunun Müslümanlara karşı yanlış olan algısını düzeltirsin.
    “Hediyeleşmek sünnettir, bu sefer de Hollandalı olsun.
    “Etraftaki ihtiyacı olanları gözetmek gerek. Hollandalı da olur, hem hizmet olur…”  

    Ve benzeri duygu hücumuna uğradım içimde. 

    Almaya karar verdiğimde ikisini mi birini mi diye bir çelişki yaşadım. Ben birini aldım ama günün sonunda aslında ikisini almam gerektiğini anladım. Allah benim elimle Müslümanlar adına bir hayır yaptıracakmış, bunu günün sonunda anladım. Yani benlik bir şey yok! Bayana “Merhaba, tuhaf bir soru sorabilir miyim?” dedim. Bayan şaşkınlık içinde “Evet, buyur sorun” dedi. Ben de “Müsaade ederseniz kızınızın denediği üzerindeki kıyafeti kızınıza ben hediye etmek isterim” deyince bayanın şaşkınlığı ikiye katlandı. “Neden, ama niçin?” dedi. Ben de “İçimden geldi, kızınıza çok yakıştı, hem insanları mutlu etmeyi seviyorum” dedim. 

    Bayan teklifimi kabul etti. Ben hemen kıyafetin parasını ödedim ve poşeti kızın eline verdim. Küçük kız çocuğu hem şaşkın hem de çok mutluydu! Onu öyle görmek beni de çok mutlu etti!

    Annesi gitmeden “Bir kızımla ikinizin fotoğrafını çekebilir miyim?” dedi. Aslında fotoğraf çektirmekten hoşlanmam ama bayanı kırmamak için ve her halde kızının fotoğraf albümüne koyacak bir hatıra kalsın diye fotoğraf çektirmeye izin verdim ve oradan ayrıldık.

    O gün gizli bir hayır yaptım Rabbim için demiştim ama eve geldiğimde akşama doğru ve ondan sonraki birkaç gün telefonum hiç susmadı. Meğer benim gizli dediğim hayırı cümle âlem duymuş. Şok oldum ve o gece şaşkınlıktan uyuyamadım. Ben kendim internete fotoğrafımı koymazken benim fotoğrafım tam 40.000 kere “like”lenmiş ve 2000 kere kopyalanıp paylaşılmış. Allah şahit çok rahatsız oldum! 

    Kızın annesi meğer çekindiğimiz fotoğrafı Facebook’a koyup yaşadıklarımızı yazmış. Bana teşekkür etmek istediğini ve benim telefon numaramı bilen varsa numaramı vermelerini yazmış. O bayan da şok olmuş mesajının bu kadar ilgi görüp paylaşılmasından ve Hollanda’nın tanınmış medyası RTL-Nieuws arayıp bu yaşadığımızı haber yapmak isteyişinden. Kızın annesi beni aradı ve habere çıkmayı kabul edersem RTL-Nieuws ikimiz ile görüşüp haber yapacağını söyledi. Ben aslında istemedim, etrafımdakiler çok ısrar edince bir danışalım, dedim. Kardeşim güvendiğimiz bir abiyi arayıp danıştı. O, kesin yapmam gerektiğini söyleyince kabul ettim. RLT-Nieuws ile görüştük haber yaptılar, onların yaptığı haberi diğer gazeteler de alıp haber yapmış. Bir çok Hollanda internet gazetesinde çıktı… Hatta Belçika gazetesinde de çıktı, yetmemiş internette iki tane Türk gazetesinde de çıktı….

    Bayan ile kızı benim eve ziyarete geldiler. Güzel geçti! Bayan gazetede 20.000 like yazdığını fakat 40.000 like’e ulaştığını ve bu kadar ilgi görmüş olmasına şaşkın olduğunu söyledi. Benim Facebook’um yok, bana kopyalayıp gönderdikleri kadarını okudum gördüm. Onlar gelmeden tam bir gün önce yine sözde Müslümanlar adına yeni bir kanlı eylem olmuştu, bu yüzden İslam ve terör hakkında konuştuk.
    İslamın terör ile alakası olmadığını. Masum bir kişiyi öldürmenin bütün insanlığı öldürmeyle aynı olduğunu, İslamın sevgi ve barış dini olduğunu söyledim.

    Allah doğruluktan, Salihlerin yolundan, Sırat-ı Müstakim’den ayırmasın.
        
    Safvet Senih
    31 Ağu 2017 14:26
    YAZARIN SON YAZILARI