La Cosa Nostra

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

20 Tem 2020 11:36
  • İktidar ve Saray'ın manipulasyonlarından kurtulmak gibi bir derdiniz varsa, gündemi dolduran boş mevzuları elemek için formüller geliştirmeniz gerekiyor. Ayasofya da işte bu boş gündemlerden biriydi. “Tövbe de! Fethin sembolüne gıl u gış etmenin cezası altıbuçuk yıldan başlıyor!” tehditlerini şimdilik umursamıyorum. 

    Hele 15 Temmuz'dan üretilmeye çalışılan yeni milli bayramın suni coşkusuna katılmaya hiç niyetli değiliz. Kutlamalarda paraya para denmemiş ama, ağızlardaki kekre ve sevimsiz tatsızlık nedendir çözemedik. Bu derece şaşaa ve debdebe ile neyin kutlandığı ve neyin ispat edildiği noktasındaki şüpheler daha da artmış durumda. O elim hadisede vefat edenlere gerçekten böyle mi üzülüyorsunuz? Yoksa, hemofili saplantılarını zafer coşkusu ile örtbas etmeye mi çalışıyorsunuz?

    Beni asıl ilgilendiren, bu tarihi köhneliğin arkasına gizlenen detaylar. Şeytan oralarda geziyor! Ayasofya ile Sultan Ahmet arası şu an çok kalabalık! Ayasofya ibadete açıldıktan sonra, özelde Türkiye, genelde İslam Dünyasında büyük bir ibadet ve kulluk patlaması yaşanırsa o zaman konuya tekrar döneriz...Şimdilik Ayasofya, derin dondurucunun dibinde dursun. Bu rutin gündemler, dikkatlerden kaçırmak için özel gayret sarf edilen, düşük kaliteli siyasi hareketliliği görmemize mani olmasın.

    Geçtiğimiz aylarda, belirli bir zümre için icad edilen ceza indirimi maksadına ulaştı ve işte o “Untouchable zümre” ufak ufak kendilerinden bahsettirmeye başladı. Türkiye siyasi hayatına girmek için zaman kollayanlar bile var. Bir ayağı çukurda muhalefet liderleri için şimdiden yedeklemeler yapılıyor. Olur ya, baskın bir seçime karşı, kış ortasında lojistik sıkıntı yaşamaktansa tarhana, salça, turşu, reçel ve biber kurutması yanında, milliyetçi kanat için muhtemel bazı adaylar belirleme telaşı da acil öncelikler listesinde yerini almalı.

    Siyasetçi, sanatçı, spor yazarları, eski sporcular,  zengin ve meşhurların mafya ile içli dışlı olmaları nedense pek yadırganmaz. Büyük şehirlerin kompleks işleyişi içerisine nüfuz etmiş olan yasadışı yapılanmaların, kıyamete kadar arka planda kalacaklarına dair bir racon olmasa gerek. Onlar da, usul, yöntem ve töre değiştiriyorlar. Baksanıza eskisi gibi yumurta topuk ayakkabı, beyaz gömlek üstüne siyah yelek giyen kaç filinta kaldı? Beyaz perdeye taşınan, kabadayı ya da şehir magandası tiplemelerin, gerçek hayattaki karşılıkları neden ilgi uyarmasın ki? 

    Aftan önce, meşhur mafya liderlerinden birini hapishanede ziyaret eden milliyetçi parti lideri bu yüzden çok fazla ilgi uyarmadı. İkilinin eskiye dayanan dostlukları herkesin malumu. Aynı mafya liderinin topluma kazandırılma gayretleri biraz abartılı da olsa aftan sonra da devam etti. O şahıs üzerinde özel bir rehabilite programı uygulanıyor gibi. En son yaptırdığı estetik ameliyattan sonra tanınmaz hale gelen bir sanatçı, operasyon sonrasında soluğu o malum mafya liderinin evinde almış. Beraber çekilen aile fotoğrafı iyi planlanmış bir çalışma gibi görünüyordu. 

    2019'un Mart ayında, Francesco Kali, New York, Staten Island'da öldürüldü.(1) Kali, New York'un beş büyük organize suç şebekesinden biri olan Gambino'nun genç patronuydu. Çok gençti. Daha 24 yaşındaydı. 1985'ten beri böylesine bir üst düzey mafya suikastine rastlanmamış olması olayı daha da ilginç hale getirmişti. Aynı aileden Paul Castellano 1985 yılında öldürülmüştü. 

    Dünyanın en büyük metropolü sayılan New York'ta, hala mafya ailelerinin varlığını duyduğumda önce inanmamıştım. Ancak, konuyu eski FBI başkanlarından James Comey dile getirince, ikna olmaktan başka çareniz kalmıyor. Başarılı bir istihbaratçı olan Comey, New York'ta Baş Savcı yardımcılığı yaptığı yıllarda hala faaliyetlerini sürdüren beş mafya ailesini (Bonanno, Colombo, Gambino, Genovese (Gambino ve Genovese La Cosa Nostra ailesinden), ve Lucchese) yakından tanıma fırsatı bulmuş. "A High Loyality" adlı eserinde birbirinden ilginç olayların bizzat şahidi kendisi. 

    Comey'nin, her iktidar döneminde bir şekilde faaliyetlerini sürdürün organize suç örgütleri hakkındaki “Yalan üzerine kurgulanmış bir hayat. Yapılanlara boyun eğmek,  mafya liderine tanınan sınırsız yetki ve kontrol, ölümüne sadakat ve bağlılık. “Biz ve ötekiler” hayat felsefesi.” şeklindeki kanaatleri oldukça ilginç. Daha sonra Genovese and Gambino olarak ikiye ayrılan ailenin La Cosa Nostra ismi de zaten bunu ima eder; “Our things, Bize ait şeyler!”

    Comey, soruşturma sebebiyle gittikleri bir evde, onlarca insanı öldüren bir mafya üyesinin kendilerine, İtalyan Soslu makarna ikram ederek çok iyi bir ev sahipliği yaptığını söyler. Comey, 'Ev sahibi misafirperver olduğu kadar gayet insani ve makul biriydi ama, kaç kişinin katili olduğunu kendisi de hatırlamıyordu!” diye düşünür.

    Doksanlı yılların sonlarında Türk Siyasi hayatına para, silah ve kirli ilişkiler ile yön vermekten çekinmeyen gizli hücrelerin yeni aftan sonra yeni bir strateji ile tesirlerini hissettirmeleri mümkün. Koltuk değneği, milliyetçi muhalefet kanadı erken davranıp mafya liderleri ile görüşmeyi meşrulaştırınca, ikinci lige düşmüş bir sanatçı, estetik yaraları iyileşmeden soluğu, parlatılmaya çalışılan siyasi figürlerin yanında aldı. Aile fotoğrafını paylaşan da o. Adeta “Bakın ben kimin yanındayım!” demeye getiriyor.

    Saray'dan ümidini kesenler Türkiye'nin çözülemeyen problemleri için, daha başka kapıları zorluyor olmasınlar. Maazallah! Ağzınızdan yel alsın! Dedik ya, Ayasofya ve 15 Temmuz cümbüşünde gerdan kıranların Şeytan'ın gizlendiği detayları düşünmeye vakti yok! Birileri La Cosa Nostra(“Bize ait olanlar...”) deyip hak iddia etmeye başladıklarında, iş işten geçmiş olacak. 

    Kadir Gürcan
    20 Tem 2020 11:36
    YAZARIN SON YAZILARI