İtiraf Edelim; Kasaplar işi erken kavradı!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

25 Şub 2019 17:35
  • Mart Ayı'nda yapılacak olan Yerel Seçimler'in sonucu üç aşağı-beş yukarı belli. Neticeyi değiştirebilecek süpriz bir hareketlilik beklenmiyor. Muhalefet cephesindeki dağılmışlığın toplanması için iki aydan az bir süre yeterli değil. Onlar için bir kaç çeyrek asır gerekli. Şu an muhalefet takımında oynayanların buna ömrü yetmez. An itibariyle kendilerine “muhalefet rol modeli!” olmak düştü. Daha maça çıkmadan idmanda yorulan tükenmiş muhalefet liderlerinin kulağı, hakemin bitiş düdüğünde.

    Biraz kafası çalışanlar, Mart Ayı sonrasının planlarını yapmaya başladılar bile. Saray'ın damak zevkini bilenler, menünün tamamiyle değişeceğinin sinyallerini çoktan almışlardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Mutfağında, 512 çeşit yemeğin çıktığını söylediler de inanmadım ama, şimdiye kadar bir yalanlama gelmedi. Açıklamayı yapan da eskinin meclis başkanı, yeni İstanbul Büyükşehir başkan adayı. Meclisin mutfak problemini çözmeyi, kolay yoldan sıvışmakta buldu.

    Son on yılda yapılan seçimlerde, her seçim, mevcut işleyişten bir şeyler aldı götürdü. Mevcut sistem ve iktidarın, frenleri boşalmış bir kamyon gibi, neleri önüne katıp götüreceği, nereye çarpıp darmadağın olacağı noktasında kimsenin bir fikri yok. İki önceki seçimde, atanmış bir başbakan seçtik. Atanma ve seçilme arasındaki çarpıklığı izah etmek o kadar zor ki! Bu yüzden olduğu gibi dağınık bıraktık. Bir önceki seçimde ise, başbakan gitti ve Başkan-Cumhurbaşkanı karışımı bir hilkat garibesi ile yerel seçimlere doğru yuvarlanıyoruz.

    Muhalefet için, seçim öncesi, sonrası ve muhtemel bir erken seçim planı ve yatırımı yok. Mevcut hali subhu mahşere kadar uzatmakta bir beis görmedikleri açık. Ama Saray'ın iyi bir temizlik yapacağı her halinden belli. İşe yarar diye bir yerde beslenen bütün luzumsuz döküntüler, kendilerine yer bulsunlar.

    Öyle yeni oluşumlara göz kırpan, partiler arasında gidip gelmekten aptala dönen siyasetçiler için kötü günler yakın. Parti İçi Disiplinleri ihlal edenlerin cezaları, askeri mahkemeler kadar ağır oluyor. Direnmeye çalışanların kirli çamaşırlarını ortalığa dökülüverilir. Hele o, trenden inmeye çalışan, nehir geçerken at değiştiren, Saray'ın ulufelerinden biriktirdiklerini kaş ile göz arasında yurt dışına kaçırmaya çalışıp yakalananların hali berbat.

    Bazı fonksiyonları ile devlet aygıtının rolentiye alınması da, seçim sonrası ıskartaya çıkacak birimler için erken uyarı. Bağıra bağıra gelen ekonomik kriz için çareyi manavlık yapmakta bulan iktidar mensuplarının aklına başka bir şey gelmiyor. Mecliste oturup, zengin menünün cazibesine dayanamayanların fazla kilolardan kurtulmak için bağ, bahçe ve tarlalarda ter atmaları yakındır. Eskiden, parti propagandası için traktör kullanan, köy ve nahiyelerde insanları ziyaret edip eline tırpan, çapa ve dirgen geçiren riyakar siyasetçiler vardı. Şimdiler de ona mahkum olacaklar gibi. Gerçi şimdi bir çoğu şehir çocuğu ve herşeyin İstanbul Hal'in de yetiştiğini zannediyorlar.

    Son bir kaç haftadır, Türkiye Ekonomisi'nin kaderi Tanzim Satışlara bağlanmış durumda. Şu ana kadar, yüz güldürecek bir endeks yakalandığı söylenemez. Şu kadar var ki, çözümün bir parçası olmak isteyen esnaf takımı, aradaki simsarları by Pass yapmaya kararlı. Bu açıdan Kasaplar Odası'nı takdir etmek gerekiyor. Gidişata ilk uyanan onlar oldu ve Saray'a Tanzim Satış seferberliğine teklif sunmak için randevu talep ettiler.

    Kasaplar Odası'nın, Saray'a hangi cazip tekliflerle gideceği konusunda bir açıklama yapılmadı. Farz muhal, şu an 70 YTL üzerinden işlem gören et fiyatları 30 YTL'lere indirebilirse, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bütün karizmasını çizilmiş olacak. Tarım ve Hayvancılık ülkesi olan Türkiye'de son üç yıldır kırmızı et'in başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi.

    Son günlerde, havuz medyasında emektar siyasetçi ve bürokratlar ya da bir kaç dönem belediye başkanlığı, meclis başkanlığı ya da başbakanlık yapan insanların siyasi tecrübeleri değil de, uzun süre muhtarlık yapanların hayat hikayeleri ve hatıraları yayınlanmaya başlandı. Birisi hemşehrim olduğu için dikkatimi çekti. 85 yaşında ve 51 yıldır muhtarlık yapan emektar Yılmaz Yener bir dönem daha göreve talip olduğunu söylemiş.

    Yerel Seçimlere iki aydan az bir zaman kaldı. Eğer Saray, Kasaplar Odası'nın sunduğu çözümleri makul bulur ve et fiyatları ile vatandaşı memnun edebilirse bundan böyle Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na ihtiyaç duymayacak. Dolayısıyla şimdi TBMM sıraları dolduranları evlerine gönderip, 512 yemek menüsünden eksiltmeye gidebilir. Böylece, hem luzumsuz bir bakanlığı kaldırmış hem de TBMM'nin bütçesinden tasarruf sağlanmış olur.

    Saray'ın geleneksel muhtar davet ve toplantıları da semere vermiş gibi görünüyor. İl, ilçe, belde, nahiye ve köylerde, mülki amir ve memurlar için yapılan harcamaların onda bir bütçesi muhtarlara tahsis edilse, her şey güllük gülüstanlık olmaz mı? Hem emektar muhtarlar, ne trenden inmek ne de yeni parti kurmak gibi fantazilerle Saray'ın neşesini kaçırmıyorlar.

    “Canım, başkanlık olur mu?” diyordunuz, oldu. “Tek adamlık mümkün değil!” diye iddiaya girmiştiniz, şimdi kafanızı sıfıra vurdurmanız şart oldu. “Diktatörlükler çağı geçti!” sanıyordunuz, hiç de öyle olmadığnı gördük. Kasaplar Odası'nın ferasetini küçümsüyorsanız, o zaman, bekleyin ve görün. Biz muhtar ve kasapları bulduk, size üç nal ile bir at bulmak kaldı.

    Kadir Gürcan



    25 Şub 2019 17:35
    YAZARIN SON YAZILARI