Gecikmiş bir seçim sloganı; “Çaldıklarını geri vereceğiz!”

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

15 Nis 2019 10:27
  • Son on beş güne kadar, iktidarın “flaş açıklamalar” diyerek verdikleri haberlerle meşgul oluyorduk. Cumhurbaşkanı, sıradan bir Millet Kıraathanesi açarken bile, medyanın “Cumhurbaşkanı önemli açıklamalar yapıyor!” diyerek habere son dakika heyecanı katmaları sıradan hale gelmişti. 

    Meğer ki, her şey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanmaya ayarlıymış. An itibariyle İstanbul düştü. Cumhurbaşkanı'nın ağzından dökülen onca vaatler, bıçakla kesilir gibi tükeniverdi. İnsan hiç olmazsa biraz idareli ve temkinli kullanır da bu kadar kötü açığa düşmezdi. Sandıkların ikinci sayımı bari bitseydi. İki haftadır, Saray'dan bir açıklama duymadık. İstanbul'u tapulu malı zanneden ne kadar divane varmış da haberimiz yokmuş! Mahkeme Kadı'ya tapulu değil be cahiller! Sonra, İstanbul, vakıf cenneti bir şehir. Vakıf Malı, yetim malı kadar dokunulmazdır. Acısı ve ah'ı bu gün yiyenlerden çıkmazsa, çocuklarından veya torunlarından çıkar.

    Seçimlerde verilen sözlerin yerine getirilme gibi bir mecburiyeti yok elbette. Miting konuşmalarının olmazsa olmazı uçuk vaatler şeker helvası gibi seçim sonrasında eriyen şeylerden. Mahalle muhtarlarına kazanacakları müjdesi önceden verilmiş olmalı ki, iktidara yakın olanlar kampanya döneminden sonra “Nasıl olsa Saray bunları bize geri öder!” ümidiyle masrafları biraz abartmışlar. Kazanamayınca, çalışma ofisini söküp, kampanya döneminde içilen sigara ve çayın masraflarını kendilerinden sonra gelecek meslektaşlarına bırakan müflis muhtar ve belediye başkanları ahaliye rezil oldu. Seçime fazla yatırım yapıp, bu senenin maaşını tefecilere kaptıranlar için iyi bir yıl beklenmiyor.

    İktidar ve Saray, yenilgi sonrasının derin iç çöküntüsünü yaşıyor. Bir kez daha hatırlatalım, bütün mesele İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı. Ortadoğu'da zafer kutlamak için Şam'da Cuma namazına niyetlenmişken, Devlet Parası ile yaptırdıkları Çamlıca Camii'nde bile sevinç yaşayamadılar. E, bundan sonra Hilafet'in meşruluğu da gündeme gelirse, hiç şaşırmayın! Mahalle camiinde okunamayan hilafet hutbesini, hiç kimse merkez camiinde okutmaz.

    Aradan iki hafta geçti, hala aklı başında bir cümle kuracak kimse göremedik. Hükümet sözcüsü'nün, iktidar değil de Saray yerine konuşuyor olması zaten bir talihsizlik de, bir de ne dediği anlaşılsa! İstanbul düştükten sonra, partinin militanları seçim sandıklarını koyacak yer bulamadılar. Şimdi hep bir ağızdan, tekrar oyları saymaktansa, İstanbul Seçimlerini yenileyelim diye tempo tutuyorlar. Bizce hava hoş! Kazanacağınız zamana kadar, yapacağınız bütün akrobasileri zevkle seyretmeye hazırız. Aman dikkat edin, Saray Bahçesinde gerdan kırarken boynunuzu incitmeyin.

    Hesap, kitap, ülke meseleleri gibi konulardan bihaber koltuk değneği muhalefet, seçimlerin yenilenmesi taraftarı. “Bu adam ne işe yarıyor ki?” diyenlere onun vereceği fazla bir cevap yok. Tek yaptığı, doğru ezberlediği “Seçimler tekrar edilsin ya da erken seçim yapalım!” cümlesini yanlışsız söyleyebilmek. Her seçim sonrasında, herkes onun gözünün içine bakar. Utanacağı şeylerle övünen bir parti için bulunmaz bir lider, vesselam.

    Ana Muhalefet Partisi, kedi olalı bir fare tuttu. Bu konuda ne kadar şuurlu olduklarını bilemiyorum ama, el yordamı, rastlantı ya da aklı selim bazı tavsiyelere kulak vermiş olmalılar ki, mezarlarından ses geldi. Seçim kampanyası döneminde üretemedikleri slogan, seçimden sonra kucaklarına düşüverince, şaşkınlıkları bir alem. Saray ve iktidarın çaldıklarını geri verme eğilimi ile Halk Parti Tarihi'nin en akıllı stratejisini yakalamış durumdalar. Şu an itibariyle bunu parti sloganı haline getirebilirlerse, bu halleriyle bile siyasi bir gelecekten bahsedebilirler. “Çaldıklarını geri vereceğiz!” esprisinin bundan sonraki genel ve yerel seçimlerde de işe yaracağına gönülden inanıyorum! Hele bir başlayın.

    Eski Başbakan ve bugünkü Cumhurbaşkanı doldurdukları makamın inanılırlığını yitirdi. Son birkaç senedir, halka söylediklerinin hiç birisini yerine getiremediler. İktidarın Propaganda makinaları haline gelen medya kuruluşlarının gerçekleri ters yüz etme gayretleri boşa gitti. Dolar kurlarından haberdar olmayan vatandaş, pazardaki yangının büyüklüğünden ürktü. Her şeyden önemlisi, Türkiye'yi aile şirketi haline getiren bir iradenin, ülkenin içine düştüğü kötü duruma çareler üretemediği fark edildi. Seçim öncesindeki geçici tedbirlerin rövanşını önümüzdeki günlerde daha iyi göreceğiz. İngiltere Borsası iki üç gün içinde kaybettikleri miktarı geri alacaklarını söylemişlerdi.

    Yeni belediye başkanlarından bazılarının, seleflerinden kalan bazı lüks ve pahalı araçları daha ilk günden elden çıkarıp, belediyelerin yükünü azaltmaları akıllıca bir manevra. İtibarı, israf, debdebe, ihtişam ve gösterişe döken iktidar ve Saray'ın millet malı üzerinden itibar devşirmelerine karşı bulunabilecek en güzel iksir işte bu! 

    Gerçi Saray şu an mekan olarak Başkent'te ama, İstanbul'da esmeye başlayan bu fırtına çok geçmeden, Saray dış avlusunun duvarlarını dövmeye başlayabilir!

    “Çaldıkların size geri vericeğiz!” seçim sloganının isim hakkına talip değiliz. İktidar ve hükümet kurma derdi olan bütün siyasi oluşumlar tepe tepe kullanabilir.

    Kadir Gürcan

    15 Nis 2019 10:27
    YAZARIN SON YAZILARI