15 Temmuz Ruhu İçin Tatil Şart!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

15 Tem 2019 10:28
  • Saray ve havuz medyasının, bizim gibi muhalif siteleri ve iktidar karşıtı yazarları yok saymasına alışkınız ama, son bir kaç gelişmede, maaşlı memurların gizliden gizliye, başta bu satırlar olmak üzere bir çok muhalif yazara nigah-ı aşina ettikleri izlenimi aldım. Siz bunu bir rastlantı da sayabilirsiniz. Ancak bu kadar nokta atışların rastlantı olma şansı yok. Bu arada, düşünceler miri malıdır, kimseye aidiyeti yoktur. Hak-ı temettü ve sahiplenme gayretimiz yok. 

    Türkiye'de, muhalif iletişim araçlarının hepsi devlet ve iktidar sansürüne takıldığı için bir çok vatandaşımız, sistemin belirlediği haber kaynakları ile yetinmek zorunda. Dünyayı da onların müsaadesi ölçüsünde, buzlu cam arkasından seyretmeleri gerekiyor. Teknolojinin herkes için yaygın ve kolay ulaşılabilir olduğu bir milenyum'da, Sovyet Rusyası'nın propaganda yayın organlarına mahkum edilmiş durumdayız. Rusya'nın devlet gazetesi Pravda'nın yaptığını daha geniş ve yaygın olarak şu an Saray ve İktidar medyası yapıyor. 

    Türk Halkı'nın bir çok mahrumiyetleri, Saray ve ona bağlı medya kuruluşları için söz konusu değil. Onlar dilediklerine ulaşabilirler. Mesala muhtarlar, Cumhurbaşkanlığı Uçağına binebiliyorlar mı? İşte bu kolay ulaşım avantajları, halkın ulaşamadığı kaynaklardan bir şeyler devşirmelerini daha kolay hale getiriyor. Kim nereden bilecek ve kim hesaba çekecek ki? Onların, sağdan soldan aşırdıkları, fikir, düşünce ve teoriler için kaynak gösterme ya da isim zikretme gibi düşünce namusları söz konusu değil. Yaptıkları fikri hırsızlık ve intihalin en basit ve masumu bu.

    Geçen yıl, 23 Temmuz'da “15 Temmuz Tatil Olsun mu?” ismiyle bir yazı yazmıştım. Orada, uydurma devrim ve ihtilaller neticesinde dayatılan kutlama ve bayramların uzun süreli olamayacağını, seküler bir ihtiyaca cevap vermeleri halinde, hayatiyetlerini uzatabileceklerine değinmiştim. Piyasa Ekonomisindeki arz-talep matematiği. Bu realiteyi tesbit etmek için deha olmak gerekmiyor. Şahit olduğumuz yüzyıl, bunun örnekleri ile dolu. Aradan bir yıl geçtikten sonra, havuz medyasının, 15 Temmuz'da Millet Meclisinden kanun eşliğinde ilan edilecek tatilin peşine düştüğünü görünce, ne yalan söyleyeyim, sıradan bir esprinin bir yıl sonra, ciddiye alınmasına ben bile şaşırdım. 2019 Temmuz ayı itibariyle, bayram tatilleri kadar uzun olmasa da, yorgunluk atmaya yetecek üç gün, çalışanlar için iyi bir müjde.

    İşin kötü tarafı, yıllar çabuk geçtiği için, iktidar her yıl 15 Temmuz'a hazırlıksız yakalanıyor. Bu yıl, üçüncü sene-i devriyesi kutlanacak olan darbe projesinin her geçen gün heyecan ve inanılırlığını yitirdiğini bilmem fark ettiniz mi? Sayın Cumhurbaşkanı dışında, olayın sahibi kalmamış gibi. Bir yıl içinde iki yerel seçim heyecanı yaşadık. Mevcut sistemin temel taşı sayılan 15 Temmuz'un hiç dile getirilmemesi size de garip gelmiyor mu? Uzaktan yakından, olayla ilgisi olan herkes, içlere bir türlü sinmeyen bu devlet komplosunu bütünüyle Saray'ın posta kutusuna bırakmış olmasınlar? Bunu da benden duymuş olmayın. 

    İktidar bu yıl da 15 Temmuz için heyecanlara tavan yaptıracak malzeme üretemedi. Yazılan şiirler, 23 Nisan Çocuk Şiirleri kadar basit ve duvar yazıları kadar ideolojik. Trajik, hamasi ve sistemin ateşini harlatacak güçlü hikaye ve anlatımlar yok. Rejim gereği, Başkumandan'ın kutsanması gerekiyor ancak, o da her gün itibar ve otorite kaybetmeye devam ettiği için, kimse hala hayattaki baş aktörler hakkında şiir ve hikaye yazmaya cesaret edemiyor. Hele 23 Haziran İstanbul Yerel Seçim mağlubiyetinden sonra, Sayın Cumhurbaşkanı'nın hanedanı hakkında dedikodu eden densizler(!) bile var. Dahası, İktidar Partisi içinden ayrılmalar bile başladı. Hilafet (!) Ordusu ve komutanına kazan kaldırdıkları için, gökten ya da Saray'dan başlarına taş yağması yakındır.

    “15 Temmuz tatili için, senin yazının ilham kaynağı olduğu nereden belli?” sorusu akıllara gelebilir. Bunun için de cevabımız hazır. Geçen yıl, olayın üzerindeki duman hala tüttüğü için tatil mevzuu hiç konuşulmadı. TBMM son beş yıldan bu yana, bayram ve resmi tatil sürelerini belirlemenin haricinde ciddi bir iş yapmıyor. Eğer geçen yıl, böyle bir fikir akıllarına gelse idi, bu önemli(!) görevi bir yıl geciktirirler miydi?

    Eski ABD Başkanı Obama, ima ve işaretlerle Cumhuriyetçilerle dalga geçtiği konuşmalarının sonunda, genelde Cumhuriyetçi Parti'nin, özelde Trump'ın Pravda'sı olarak çalışan Fox Medya grubuna “Bütün bunlar şaka ona göre!” hatırlatmasını ihmal etmiyordu. Aksi halde, Fox muhabirleri, Obama'nın ağzından çıkan her şeyi ciddiye alıp, Amerikan Halkı'na rezil olmayı alışkanlık haline getirmişlerdi.

    Ekonominin baş aşağı çakıldığı şu günlerde, 15 Temmuz'un trajik ve ajitasyonları kimsenin umurunda değil. Acı bir realite ama gerçek bu. Üç günlük tatil neticesinde, Türkiye'nin sahillerini dolduracak olan iç turizm hareketliliği, şimdiki iktidar için daha önemli.

    Bu bana ders olsun. Bir sene önce ortaya attığım “15 Temmuz tatil olsun!” ironisinin, TBMM'yi meşgul edecek bir konu haline geleceğini hiç düşünmemiştim. Bundan sonra, Saray ve İktidarın tetikçilerini, yaptığımız espriler konusunda uyarmayı ihmal etmeyelim. Onlar rezil olmaktan utanmazlar ama, biz meslek ahlakına riayet edip, meslektaşlarımızı daha fazla çamura batırmayalım. 

    İktidar Partisinden ayrılmayı düşünenlerin başına gökten bir ceza gelebileceği ihtimali de espri, ona göre.

    Kadir Gürcan

    15 Tem 2019 10:28
    YAZARIN SON YAZILARI