Rusya ticari ilişkilerle İslam Dünyası üzerinden stratejik istikrar yakalamak istiyor

Arif Asalıoğlu

Arif Asalıoğlu

03 Haz 2024 12:07
  • Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlamasından sonra ve hatta 2014 Kırım olaylarının devamındaki süreçte, Kremlin yönetimi boğucu yaptırımlara ve küresel izolasyona tabi tutuldu. İçine düştüğü ekonomik krizden ve kaybettiği Batılı pazarların yerine yönünü Asya, Afrika ve İslam Dünyasından partnerlerine çevirdi. Hindistan, Çin, Kuzey Kore gibi ülkelerle partnerlik ve ticari ilişkilerini maksimum geliştirdiği gibi Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır, BAE ve Endonezya gibi Müslüman coğrafyası ile de rekor bir ivmeyle sinerji oluşturdu.


    Bu ülkeler başta enerji olmak üzere ülkenin en önemli ticari ortağı haline geldiler. Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, Rusya ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri arasındaki ticaret hacminin son üç yılda yüzde 37 artarak 156 milyar dolara ulaştığını açıkladı. “Rusya – İslam Dünyası: KazanForum” adlı organizasyonda konuşan Husnullin, forumun Rusya ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticari, ekonomik, bilimsel, teknik, sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesi için bir platform olduğuna dikkat çekti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ise, Moskova'nın İslam dünyasındaki bir dizi ülkeyle vizelerin iptal edilmesi konusunda aktif bir çalışma yürüttüğünü açıkladı. Bogdanov, "Aktif bir çalışma yürütülüyor. Genel olarak niyetimiz, vize rejiminden tamamen vazgeçmek. Zira bu, hem turizm hem de ticaret için çok önemli. 


    Burada elbette İslam dünyası, hem Arap ülkeleri hem de İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan birçok Afrika ülkesi önemli bir yere sahip" dedi. Endonezya ve Malezya gibi Asya ülkeleriyle de bu yönde çalışma yapıldığını anlatan Bogdanov, bu doğrultuda ilerlemeye devam edeceklerini ve hali hazırda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirtti.


     “Rusya – İslam Dünyası Formu yeni bir vizyon 


    Tataristan’ın başkenti Kazan’da “Rusya – İslam Dünyası” temalı ekonomi formuna Moskova çok önem verdi ve ciddi hazırlıklar yapıldı. Rusya ile İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinden bu foruma 85 ülkeden yaklaşık 11 bin katılımcı iştirak etti. Katılan ülkeler arasında Mısır, Endonezya, Kazakistan, Libya, Malezya, Suudi Arabistan, Senegal, Türkmenistan ve Özbekistan da yer alıyor. 


    Forum çerçevesinde, özellikle, "Rusya - İslam Dünyası" stratejik vizyon grubunun “adil, çok kutuplu bir dünya düzeni ve güvenli kalkınma” konusunda uluslararası bir konferansı ve İslam Ülkeleri Ticaret ve Sanayi Odaları Uluslararası Forumu ve Rusya ihracat merkezi ve hükümetlerarası komisyon toplantıları yapıldı. Delegeler, çok modlu ulaşım koridorlarının geliştirilmesi, turizm, Rus helal ürünlerinin ihracatı, ekonomi, güvenlik, finans, endüstriyel, teknoloji, eğitimsel ve kültürel projelere yönelik oturumlarda bir araya geldi. 



    “Kazan, Rusya ile İslam dünyasının buluşma noktası haline geldi” 


    Tataristan yerel yönetim Başkanı Rüstem Minnihanov, KazanForum'un geçmişi ve önemine değinerek, bu forumun Putin'in 2003'teki Malezya ziyaretinden ilham aldığını belirtti. İslami turizm, helal gıda ve İslami bankacılık gibi konuların bu forumda tartışıldığını ve Kazan'ın Rusya ile İslam dünyasının buluşma noktası haline geldiğini ifade etti. 


    Forumda söz alan Kazakistan Başbakan Yardımcısı Serik Zhumangarin, ülkesinin Asya'nın büyük bir lojistik merkezi haline gelme hedefini dile getirdi. Kuzey-Güney Koridoru'nu geliştirme planları kapsamında deniz ve kara yolu projeleri üzerine çalışmalar yaptıklarını ve bu projelerin maliyetleri azaltarak ulaşım süresini kısaltacağını belirtti. Bu stratejik adımların öncelikle Rusya ve Müslüman partnerlerle gerçekleştirileceğini açıkladı. Kırgızistan Başbakan Yardımcısı Adılbek Kasımaliyev, Rusya ile olan ticaret ve ekonomik işbirliklerinin güçlendiğini vurguladı.


    Ülkeler arası yatırımların yanı sıra ROSATOM ile nükleer enerji projeleri ve tarım, ilaç sanayisi gibi alanlarda işbirliklerinin arttığını açıkladı. Umman Ekonomi Bakanı Said bin Muhammed Al-Saqri, Rusya ile kritik liman ve lojistik merkezlerindeki yatırımlardan bahsederken, Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomi Bakanlığı Müşteşarı Abdulalh Al Saleh, Emirlik ile Rusya arasındaki ticaretin milyar dolarlara ulaştığını belirtti. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bagheri ise, İran ve Rusya'nın ABD yaptırımlarına karşı ortak çalışmalarını ve Hazar Denizi'ndeki ticaret yollarının önemini vurguladı. 


    Putin’in Körfez ülkelerine ziyareti 


    2023’ün Aralık ayında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Körfez ülkelerine bir ziyarette bulundu. 


    Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve Suudi Arabistan’a gitti. BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’la Abu Dabi’de bir araya gelen Putin, iki ülke arasındaki ilişkilerin eşi görülmemiş derecede yüksek düzeye ulaştığını söyledi. “BAE, Rusya'nın Arap dünyasındaki ana ticaret ortağıdır” diyen Rus lider, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüzde 67.7 arttığına dikkat çekerek, bu yıl daha da artmasının beklendiğini söyledi. Bu bağlamda ülkesinin, Rusya'nın en büyük ticari ortağı ve Arap ülkeleri arasında en büyük yatırımcısı olduğunu söyleyen Arap lider ise, iki ülke arasındaki petrol ve gaz dışı ticaret hacminin neredeyse yüzde 109 arttığına dikkat çekerek, “Bu benzeri görülmemiş sıçrama, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin özel doğasını gösteriyor" diye ekledi. Putin ve beraberindeki heyet, Abu Dabi görüşmesinin ardından Suudi Arabistan’a geçti. 


    Başkent Riyad’da Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir görüşme gerçekleşti. Moskova ve Riyad’ın ekonomi dahil tüm sektörlerde iyi ilişkilere sahip olduğunu söyleyen Rusya Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki işbirliğine hiçbir şeyin engel olamayacağını belirtti. Putin’in Ortadoğu gezisinde beraberindeki heyette bulunan Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) başkanı Kirill Dmitriev, 40 önemli proje için Suudi Arabistan'dan yatırım çektiklerini, benzer şekilde yeni yatırımlar için anlaşmaların imzalandığını söyledi. 


    Kremlin’in tüm ambargo ve yaptırımlara rağmen Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a üst düzey ziyaretleri bazı uluslararası basında Batı politikasının başarısızlığı olarak nitelendirildi. The Hill bu ziyareti açıkça, Rusya’yı izole etmeyi başaramayan Batı’nın yetersizliği olarak değerlendirdi. Washington Post, Rus liderin Birleşik Arap Emirlikleri'nde çok büyük ve görkemli bir karşılamasına dikkat çekti. Liderlerin gülümsemeleri ve sıkı tokalaşmalarının gözden kaçmadığının belirtildiği makalede bu ziyaretin Rusya'nın Orta Doğu'da etkili bir arabulucu olarak otoritesini daha da güçlendirmeyi amaçladığı vurgulandı. Kanada televizyon kanalı CBS ise Rusya’nın Abu Dabi ile ticari ve kişisel yakın bağlarına dikkat çekti ve beklenmedik ziyaretin herkesi şaşırttığını belirtti. 


    Rusya'nın petrol gelirleri savaş öncesi rakamlara ulaştı 



    Suudi Arabistan dönüşünden hemen sonra Putin, Kremlin’de İran Cumhurbaşkanını ağırladı. İki liderin görüşmesinin basına açık kısmında konuşan Putin, Rusya ve İran'ın enerji dahil olmak üzere neredeyse tüm alanlarda aktif çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Büyük altyapı projelerini ortak yürüttüklerini, onları uzun zamandır görüştüklerini ve şu anda Kuzey-Güney Demiryolu inşaatının uygulama aşamasına geldiklerini hatırlatan Putin, geleneksel olarak enerji sektöründe birlikte çalıştıklarını, eğitim alanında da işbirliği yaptıklarını, ülkesinde eğitim gören önemli sayıda İranlı öğrenci olduğunu vurgulayarak, hemen hemen her alanda çalışmaların oldukça yoğun bir şekilde sürdüğünü söyledi. İran Savunma Bakan Yardımcısı Seyid Mehdi Farhi, Tasnim Haber Ajansı’na, Rus Mi-28 saldırı helikopterleri, Su-35 savaş uçakları ve Yak-130 savaş eğitim uçaklarının satın alınmasına ilişkin anlaşmanın tamamlandığını söyledi. Ayrıca İran’a bu yılın mart ayında Su-35 savaş uçağı teslimatı yapıldı.


    2023 sonu itibarıyla, Rusya'nın petrol gelirleri savaş öncesi rakamlara ulaştı. Rusya’nın bugün günlük petrol ihracatı 3,5 milyon varil seviyesinde. Bu ülkeler üzerinden, petrol hacminin yüzde 70'inden fazlasını taşıdı. Konumuzla ilgili bir makale ABD merkezli Foreign Policy dergisinde Ekim sonunda Agathe Demarais adına yayınlandı. Yazıda, “Petrol fiyatlarının sınırlandırılmasını destekleyenler böyle bir eylemin Kremlin'i "zincirleyebileceğine" inanıyordu. Fakat Rusya, bu kısıtlamayı kolayca aşıyor ve beklenti sonuçsuz kalıyor. Moskova yaptırım koşullarına uyum sağladı. Ayrıca tavan fiyatını desteklemeyen ülkelerle de ticareti artırdı.” İfadelerine yer verildi. 


    Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirleri arttı 


    Özetle bu tip mekik dokumalarla Rusya, yaptırım ve ambargoların yanı sıra Batı’nın tavan fiyat sınırlamasına rağmen petrol gelirlerini geçtiğimiz Ekim ayında son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine çıkarmayı başardı. Rusya Maliye Bakanlığı Ekim ayında petrol ve doğal gaz gelirlerinin 1,635 trilyon ruble (17,6 milyar dolar) ile son 1,5 yılın en yüksek seviyesini gördüğünü açıkladı.
    03 Haz 2024 12:07
    YAZARIN SON YAZILARI