Yetmiş hulle giyen Cennet Hurileri

Abdullah Aymaz

Abdullah Aymaz

28 Haz 2022 09:37
  • İşârâtü’l-İ’caz Tefsiri’nde Üstad Bediüzzaman Hazretleri Kur’an’daki temsiller için şöyle diyor: “Bil ki, temsille ilgili bu âyetlerin her birisinde çeşitli tabakalar, mertebeler ve suretler vardır. Her biri her parçasıyla bir kısım hakikatleri içinde barındırır. Nasıl ki, sen gümüş şişeler alsan, onları altın yaldız ile yaldızlasan, sonra mücevheratla nakışlayıp bezesen, ardından elektrikle aydınlatsan o şişelerde kat kat güzellikler ve çeşit çeşit ziynetler görürsün. Burada ifade edildiği gibi, bu âyetlerin her birinde asıl maksat cihetinden temsîlî üslûba doğru işaretler yapılmış, bir kısım makamlara bazı rumuz (remizler) uzanmıştır. Sanki asıl maksat çeşitli mertebeler üzerinde yuvarlanmış ve her birinden bir renk ve hisse almıştır. Böylece bu kelimeler cevâmiu’l-kelim hatta cem’ül cevamî türünden olmuştur.” 


    “Cevâmiu’l-kelim” demek, az lâfızla çok mânâ ifade eden kelamlar, sözler, ibâreler. Peygamber Efendimize (S.A.S.) Cevâmiu’l-Kelim özelliği verilmiştir… Kur’an-ı Hakim ise “Cevâmiu’l-Kelim” durumundan da üstün olarak “Cem’u’l-Cevâmî” yani bütün cem edenleri bir araya getiren, hepsini de kendinde toplayan bir konumda bulunmaktadır. Yirmi Sekizinci Mektub’un Sekizinci Meselesi’nin Dördüncü Nüktesi’nde şöyle deniliyor: “Cennetlik olan bir insan, Cennetin her nevinden her vakit istifade etmek, elbette arzu eder. Cennetin gayet muhtelif güzellik çeşitleri var; her vakit bütün Cennetin çeşit çeşit güzellikleriyle münasebet halinde olur. Öyle ise, Cennetin güzelliklerinin nümûnelerini, küçük bir ölçüde, kendine ve hûrîlerine giydirir; kendisi ve hûrîleri birer küçük cennet hükmüne geçer. Nasıl ki, bir insan, bir memlekette yaygın bulunan çiçeklerin çeşitlerini, nümûnegâh küçük bir bahçesinde toplar; bir dükkâncı da, bütün mallardaki nümûneleri bir listede toplar; bir insan ise, tasavvuf ettiği ve hükmettiği ve münaset içindeki çeşitli mahlûkatın nümûnelerini, kendine bir elbise ve evine lüzumlu şeylerden bir şey yapıyor. Öyle de, Cennetlik bir insan, bilhassa, bütün duygularıyla ve mânevî duygularıyla, cihazlarıyla ubudiyet etmiş ve Cennetin lezzetlerine hak kazanmış ise, herbir duygusunu memnun edecek, herbir cihazını zevklendirecek bir tarzda, Cennetin her bir nev’inden birere mehâsini gösterecek bir elbise tarzını, kendine ve hurilerine, İlahî Rahmet tarafından giydirilecek. O müteaddit hülle ve elbiselerin, bir cinsten ve bir neviden olmadığına delil, şu meâldeki hadis-i şeriftir ki: ‘Hûriler yetmiş hülle giydikleri halde bacaklarındaki ilikleri görünür, örtmüyor.’ Demek, en üstündeki hulleden, tâ en alttaki hulleye kadar, ayrı ayrı güzelliklerle, ayrı ayrı tarzda hissiyâtı ve duyguları zevklendirecek, memnun edecek mertebeler var.”


    Kur’an-ı Kerim, Rabbin kelimelerini denizler mürekkep olsa yazmakla bitiremeyeceklerini Lokman ve Kehf surelerinde bildirmektedir. Cenab-ı Hakk’ın kelam sıfatından gelen kelimeleri olduğu gibi –ki Kur’an kelimeleri Kudret sıfatından gelen kelimeleri de vardır. Cenab-ı Hak Hz. İsa Aleyhisselam için “Kendinden bir kelim” diye yani “Allah’ın bir kelimesi” olarak söz ediyor. Aynı şekilde huriler de birer Kudret kelimesidir…


    Kudret kelimesi olan Cennet Hurilerinin bir birini örtmeyeceği 70 katlı elbiseleri olduğu gibi, Kelâm kelimesi olan Kur’an kelimelerinden örülmüş ayetlerin de elbette daha fazla mânâ tabakalarından güzellikleri olacaktır. Onun için bir hadis-i şerifte ifade edildiği gibi: “Her bir âyetin mâna tabakaları vardır; zâhirî (sarih, açık, net), bâtınî (görünür açık mânâsının içindeki ehlinin anlayabileceği mâna), haddi (kapsamı) ve muttala'ı (anlam çerçevesi) vardır. Bu dört mâna tabakasından her birinin de furûatı (detayları), işaretleri, dalları ve ayrıntıları vardır. ” (Tabaranî) Belki de ancak Cennette anlaşılacak mânaları da vardır. Sadece fıkıhla ilgili ayetlerin, işaret, delâlet, iktiza ve ibare delâletleri ile ifade ettikleri dört mâna tabakaları olduğu gibi…


    Kur’anî mânaların, her asırda, her seviye insanın ihtiyacı olduğu için Cennet Hurîlerinin birbirini örtmeyen yetmiş kat harika güzel elbise ve halleri gibi, Kur’an-ı Kerim’in de öyle hatta daha fazla mâna tabakaları olabilir. Ne mutlu o mânalara muttali olabilmek için gayret gösterenlere!..

    28 Haz 2022 09:37
    YAZARIN SON YAZILARI