Yatırımcılar Suudi Arabistan’daki operasyondan kaygılı

Suudi Arabistan’ın en zengin prens ve işadamlarının aniden gözaltına alınmalarının ardından, yabancı hükümetler ve yatırımcılar Veliaht Prens’in “yolsuzlukla mücadele operasyonu” olarak adlandırdığı operasyonun nedenlerini anlamaya çalışıyor.

SHABER3.COM



32 yaşındaki Muhammed Bin Salman, babasının ölmesi durumunda, iktidarına karşı çıkabilecek çatlak sesleri engellemeye mi çalışıyor? Ya da kendisi gerçekten iddia ettiği gibi kraliyet ailesinin baskısı altında ezilen kemikleşmiş bir yönetim sistemine sahip Suudi Arabistan’ı modernize etmeye çalışan bir reformist mi?

Yatırımcılar temkinli yaklaşıyor

Söylentiler operasyonun sona ermediği yönünde ve Suudi Arabistan’da görevli yabancı diplomatlar başka gözaltıların da yaşanacağını öngörüyor. Kraliyetin yolsuzluk ve tutuculuğundan bıkmış genç, orta sınıf Suudiler, durumu memnuniyetle karşılıyor. Ancak yabancı yatırımcılar Prens Muhammed Bin Salman’ın boyundan büyük işlere kalkışmış olabileceği kaygısıyla, duruma daha temkinli yaklaşıyor.

Uzun süredir ticaret yapmak için istikrarlı bir ülke olarak görülen Suudi Arabistan’da, aralarında ülkenin en zengin adamı Prens Velid Bin Talal’ın da bulunduğu yaklaşık 500 kişinin gözaltına alındığı tahmin ediliyor. Four Seasons otelinin sahiplerinden milyarder iş adamı, Rupert Murdoch’ın medya imparatorluğunun da yatırımcılarından. Velid Bin Talal, çöldeki lüks kampında bulunduğu sırada gözaltına alınmıştı.

Operasyonda 100 bin kişilik Ulusal Muhafız gücünü başındaki Prens Miteb Bin Abdulllah ve 2 yıl önce ölen Kral Abdullah’ın oğlu gibi önemli askeri figürler de hedef alındı. Kral Abdullah’ın ölümü, Muhammed Bin Salman’ın Veliaht Prens gösterilmesinin önünü açmıştı.

Ancak uzmanlara göre yürütülen operasyon bazı şüphelere neden oluyor. Yatırımcılar, takip eden operasyonlarda iş ortaklarının hedef alınmayacağından emin olmadıkları sürece, projelerini sürdürme konusunda tedbiri elden bırakmayacak gibi görünüyor.

Ülkede Veliaht Prens’in hamlelerine karşı eski muhafızların ayaklanabileceği yönünde de kaygılar var.

“İsyan uzak bir ihtimal”

Bazı uzmanlara göre ise olası bir şiddet tepkisi çok uzak bir ihtimal. İngiliz siyasi araştırma kurumu Chatham House’ın uzmanlarından Jane Kinninmont’a göre tutuklamalar öngörülebilir gelecekte Prens’e aile içinden kimsenin muhalefet edemeyeceğini gösteriyor.

Kinninmont, bu nedenle “radikal değişime vurgu yapan gösteriş eylemi” olarak değerlendirdiği operasyonun teatral bir tarafı olduğunu ve operasyonun geçmişten dramatik bir uzaklaşma anlamına geldiğini söylüyor.

Ancak yatırımcılar en azından kısa vadede temkinli olmaya devam ediyor. Veliaht Prens, diğer prenslerden din adamlarına birçok düşmanını devre dışı bıraktı. Aynı zamanda da bölgede önemli dış politika hamleleri yaptı. Bunların arasında komşu Yemen’de İran destekli Şii Husi milislerine yönelik başlattığı savaş ve Tahran’la süregelen çatışmanın bir uzantısı olarak Lübnan hükümetini etkilemek var.

Amerika merkezli La Fayette yatırım şirketi direktörü ve John Hopkins Üniversitesi ziyaretçi profesörlerinden Jean-Francois Seznec’e göre hükümetin istikrarından emin olmayan hiç kimse, Suudi Arabistan’a giderek bir projeye 300 milyon dolar yatırmaz. Seznec’e göre ülkede yapılan yatırımlar yavaşlayacak.

Eski Amerikan büyükelçilerinden ve Washington merkezli araştırma grubu Ortadoğu Enstitüsü uzmanlarından Gerald Feierstein, “Bunun tamamen yolsuzluk karşıtı bir operasyon mu yoksa Veliaht Prens’in siyasi muhaliflerini ortadan kaldırmak ve iktidarını merkezileştirmek için mi olduğunu söylemek için henüz çok erken” diyor.

Chatham House’dan Kinninmont ise Suudi medyasının bunu ülkede uzun süredir ihtiyaç duyulan yolsuzluk karşıtı bir operasyon olarak gösterirken Batı medyasının siyasi bir hamle olarak yorumladığını, muhtemelen gerçekte her ikisinin de doğru olduğunu belirtiyor.

Reformlar arka arkaya geliyor

Veliaht Prens, kadınların araba kullanmasının önünün açılması, dini polisin yetkilerinin sınırlandırılması ve ülkenin petrole bağlı ekonomisinin yeniden gözden geçirilmesi gibi radikal reformlar için bastırıyor. Kraliyet ailesini ülkenin katı dini oluşumuyla olan tarihi bağlantısını hafifleterek, Suudi Arabistan’ı İslam’ın daha ılımlı bir biçimine doğru yönlendirmeye çalışıyor.

Suudi Kraliyet ailesi, ülkeyi iki ana dayanak üzerinden kontrol ediyor; bunlar petrol zenginliği ve aşırı muhafazakar Vahabizm hareketinin bastırılması.

Suudi yetkililer, suçlananların şeriat mahkemelerinde değil devlet mahkemelerinde açık şekilde yargılanacağını söyleyerek yatırımcıları operasyondan endişe etmemeleri için ikna etmeye çalışıyor. Eğer durum gerçekten böyle ise şeffaflığın sınırlarının ne olacağı, bu şeffaflığın Veliaht Prens’in gelecekte halkın kontrolüne daha açık bir hükümet sistemi oluşturmasına varıp varmayacağı ise soru işareti.

Bu sorunun yanıtı ise Muhammed Bin Salman’ın gerçekten Suudi Arabistan’ı modernleştirmeyi mi yoksa otoriter popülizme dayalı bir rejim mi hedeflediğine bağlı.
<< Önceki Haber Yatırımcılar Suudi Arabistan’daki operasyondan kaygılı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER