Güvercinler Oktay Rıfat'ı da tanır mı?


Daha önce kargalar üzerine yapılan bir araştırmada, kargaların ‘bir şekilde’ insanları gözlerinden ve hareketlerinden tanıdığı belirlenmişti. Şimdi de güvercinlerin insan yüzlerini tanıdığı saptanmış... Paris Üniversitesi’nden bir grup bilimadamı, Paris’teki bir parkta yaşayan ‘eğitilmemiş’ güvercinler üzerinde deney yapmış... Buna göre benzer vücut özellikleri ve ten rengine sahip ancak farklı renkte deney kıyafeti giyen iki bilim adamı, güvercinleri beslemeye başlamış. Bu kişilerden biri, güvercinlerin yemek yemesine izin verirken, diğer araştırmacı, düşmanca bir tavırla güvercinleri kovalamış... Bu durum defalarca tekrarlanmış. Bir zaman sonra güvercinler kendilerini kovalayan araştırmacıyı gördükleri an uzaklaşırken diğer araştırmacıya ise tepki vermemiş... Bu sefer araştırmacılar, üzerlerindeki deney kıyafetlerini birbirleri ile değiştirmişler ama sonuç değişmemiş, güvercinler kendilerini kovalayan araştırmacıyı her defasında tanımışlar. *** Güvercinlerde kafatası ile beyin arasında bulunan ferro manyetik taneciklerin, yerin manyetik alanına karşı duyarlı birimler haline geldiği biliniyor... Güvercinlerin bu sistem sayesinde yerin manyetik alanındaki değişimleri hissedebildiği söyleniyor. Zaten bu sistem sayesindedir ki güvercinler çok uzaklardan uçurulduklarında bile yönlerini kolaylıkla bulabilmekteler... Acaba dedim, insanları da bu özelliklerinden dolayı mı tanıyorlar? Soruyu kendi kendime sordum ve garip bir şekilde anımsadığım Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın o çok sevdiğim şiiri mırıldandım: ‘Niçin böyle örtmüşler üstümü Çok muntazam, ki bana hüzün verir. Ağarırken uzak rüzgârlar içinde Oyuncaklar gibi şehir. Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum.’ *** Güvercinler insanları tanıyor ama acaba insanlar da kutuplar haricinde her yerde bulunan, sınıflandırılmaları karmaşık ve çok farklı şekillerde uçan güvercinleri tanıyabilir mi? Beyaz, siyah, kırmızı, sarı ve mavi güvercinler... Tepeli güvercinler, tepesiz güvercinler... Külümsü Mardinli, Ak Mardinli, Gök Mardinli, Musullu, Selçuklu, Zeytunî, Nakışlı, Ereğli Gara, Zidgara, havada taklalar atabilen Taklacı ya da taklambaç, Cüce Güvercin, güzel yürüyüşüyle bilinen edalı Gazzi Güvercin, piyasa bedeli en yüksek olan İpşir-i Bağdadi, boynu yeşil benekli yabani Gök Güvercin, cami avlularındaki Kır, göğüs tüyleri güle benzediği için Güllü, Fitilli, Aynalı, Halkalı, Alaca, Keşmir, açık portakal renkli Hollanda Güvercini... Kim bir bakışta güvercinleri tanıyabilir? *** Dünyada güvercinini ilk bakışta tanıyabileceğine kefil olduğum bir tek kişi vardı; 1988 yılında kaybettiğimiz Türk Şiiri’nin en büyük isimlerinden birisi kabul edilen ve Orhan Veli ve Melih Cevdet’le birlikte Garip Akımı’nın kurucularından da olan Oktay Rıfat... Güvercinleri tanıma konusunda kendisine kefilim, çünkü bir şiirinde bunu itiraf etmişti: ‘San Marco meydanında dost olduğum güvercin Bir Alman misillemesinde Kurşuna dizilmediyse eğer Venediğe gider Ben kuşumu bulurum Ben kuşumu bilirim Milyon güvercin içinde’ *** Güvercinlerin insan yüzlerini tanıdığı ancak yeni saptanabildi. Şairler ise onları çok önceden tanımıştı.
<< Önceki Haber Güvercinler Oktay Rıfat'ı da tanır mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER