Dengesiz CHP..


Bunu hep yapıyorlar... Her kaybettiklerinde yeni bir jargonla çıkıyorlar ortaya.. (Hazmı kolaylaştırmak için olabilir..) Yine aynısı oldu... Yaralarına merhem niyetine, ‘züğürt tesellisi’ tadındaki o mucizevi kelimeyi kullanıyorlar.. ‘Kutuplaşma’... ‘Efendim referandum, ülkeyi kutuplaştırmış.. Kutuplaşma rakamlaşmış..’ Kendileri de inanıyorlar mı bilemiyorum ama bunu ciddi ciddi söylüyorlar.. Bir halk oylamasından sonra, bundan daha salakça yapılmış bir siyasi analiz görülmemiştir yeryüzünde... Halkın yüzde 58’i evet, yüzde 42’si hayır demiş.. Dolayısıyla bu da kutuplaşmayı doğurmuş, hatta kutuplaşma rakamlaşmış (ne demekse!)... Ee, ne olacaktı peki?.. Kutuplaşmamak için halkın tamamı; ‘ya evet ya da hayır mı‘ demeliydi?... Böylece birlik ve beraberlik mi sağlanacaktı ülkede?!.. Bu ne menem bir demokrasi anlayışıdır böyle?.. O zaman biz niye seçim yapıyoruz ki?.. Desenize seçimler yüzünden her defasında gereksiz yere kutuplaşıyoruz!!.. Öyle ya, seçimlerde halk bir çok farklı partiye oy veriyor.. Demek ki her seçimden sonra herkes farklı bir kutuba kayıyor!.. Yani ‘multi-mutuplaşma’ söz konusu!.. Hay böyle demokrasinin içine!... Nerdeee kutuplaşmanın olmadığı, birlik ve beraberlik içinde yaşadığımız o güzel günler değil mi?.. Bir tek CHP vardı, siyaset tek kutupluydu.. Halk ona oy verir, mutlu olurdu!.. ‘Kutuplaşma’ymış!.. Hadi canım, gidin işinize.. Bütün mesele; ‘denge’de... Kutuplar, bir kuşun iki kanadı gibidir, dengeyi sağlar.. Kural şudur; ‘kutuplaşma olmadan nötrleşme olmaz.. Diğer bir deyişle; ‘kutuplaşma sonucu kuvvet, kuvvet ile dengelenir ve bu da nötrleşmeye, normalleşmeye vesile olur..’ ( Amanın!.. Ne diyorum ben yahu.. Bu yazı fazla bilimsel içerikli oldu!..) Sizin kabullenemediğiniz şey bu işte; ‘Denge’... Sermaye ‘Beyaz Türkler’in elindeyken bir sorun yoktu... İster darbe, ister ara rejim, ister yalapşap demokrasi dönemleri olsun, işiniz her zaman tıkırındaydı.. 2002’den sonra Anadolu sermayesi yani ‘zenci Türkler’ biraz palazlanınca, rahatsız oldunuz.. ( Bu da ‘sermayede kutuplaşma’ oluyor herhalde!.. Semaye bir tek sizin elinizdeyken ne güzeldi, değil mi?!..) ‘Sermayede denge’, hiç iyi gelmedi size.. Medya da tekelinizdeydi.. Aynı gün aynı manşetleri çakıp, darbe yaptırır, bazen hükümet kurar, bazen indirir, istediğinize de bindirirdiniz... Derken medyaya da denge geldi.. Toplum mühendisliği yapmak, ülkeyi yönetmek zorlaştı... Ama siz dengelere bir türlü alışamadınız... Kent dindarları sizin gibi yaşamaya başladı, kaldıramadınız.. Halkın neredeyse yarısı AK Parti’ye oy verdi, kabullenemediniz.. ‘Azınlık olabilirim ama benim özkütlem fazla, göbeğini kaşıyan bidon kafalılardan ağır çekerim, dengim değiller..’ dediniz.. Dengeleri göremediniz.. Yargıda da durum farklı değildi... Meşruiyeti ve mevcudiyeti kendinden menkul, en katı statükoculardan oluşan ‘oligark’ların tahakkümündeki yargı sisteminden pek memnundunuz... Referandumdan sonra durum değişti.. Üç beş yargı mensubunun kendi aralarında birbirini seçerek oluşturdukları kast sistemi sona erdi.. Eskisiyle mukayese edilemeyecek kadar geniş katılımlı bir seçimle, çoğulcu ve çok daha demokratik bir yapıya kavuştu yargı sistemi... Neticede ‘adalet terazisi’ne denge geldi... Bu da sizin dengenizi bozdu elbette.. Ha, gelelim CHP’deki dengelere!.. Bir türlü dengeyi bulamadılar... Her zamanki gibi, iki ileri bir geri!.. ‘Değişiyoruz ama çizgimizi değiştirmiyoruz!.. Türbanı biz çözeriz, ama şartlarımız yerine gelmezse çözmeyiz!.., 29 Ekim Resepsiyonu’na katılmıyoruz.., Yok yok, daha zaman var, katılırız belki.. Tamam karar verdik, isteyen katılır, isteyen katılmaz!!..’ Dedik ya bütün mesele dengede.. Ülkede her şey otururken dengeye.. Bir dengesizliktir gidiyor CHP’de!...

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER