KUMAR LOBİSİ HORTLADI

Devleti kirleten, toplumu derinden yaralayan kumarhaneler tekrar açılmak isteniyor.


İntiharlara, cinayetlere, sayısız ocağın sönmesine, aile facialarına yol açan ve bir dönem sosyal bir yara haline gelen kumarhaneler –Kumar lobisinin deyimi ile- ‘Casinolar’ tekrar açılmak isteniyor. Bu konuda kimi zaman açıktan, kimi zaman gizli ısrarlı bir şekilde lobi faaliyeti yürüten bir grup var. Zaman zaman medyaya verilen küçük beyanatlar, meclis koridorlarında Ankara lokantalarında yapılan kulislerle bu konu gündeme getiriliyor. Her Turizm bakanının önüne ‘Kumarhaneler niçin açılmalıdır’ şeklinde kalın bir klasör geliyor. Hatta bu konuda sözcülük yapan milletvekilleri bile çıkıyor. En son geçtiğimiz dönem bir Ak Parti Milletvekili bu konuda teklif bile hazırladı. - AKP Milletvekili ……….., Türkiye'de kumarhanelerin kontrollü bir şekilde açılması gerektiğini belirtiyor ve Kıbrıs'a alternatif olarak Gökçeada'nın bir kumarhane merkezi olmasını öneriyor. (Tempo 20.07.2005) Ak Partili bu vekil yine aynı dergiye verdiği beyanatta kumarhanelerin açılması konusunda ‘Bu konuda bir korku değil, bir çekince var’ diyor ve ekliyor: ‘Bana göre, milletvekillerinin yüzde 80'i olumlu bakacaktır. Ama biraz da bu işi kumarhane değil, şans oyunu noktasında değerlendirmek lazım’ Bu arada bir çok oda başkanı turizmci de raporlar hazırlayıp ‘Ülke Turizminin ne kadar karlı çıkacağını, boş kalan yatakların dolacağını devletin vergi gelirinin çok yüksek olacağını’ süslü cümlelerle, kulağa hoş gelen rakamlarla anlatmaya çalışıyor. En son geçtiğimiz ay Güneydoğu illerimizden bir ticaret odası başkanı ‘GAP Vegas’ projesi hazırlamış, ilinin kumarhaneler şehri olmasını istemiş. Şimdilerde bu lobinin sesi daha yüksek çıkmaya başladı. Kumarhane lobisinin birinci argümanı, -halen gizli olarak faaliyet gösteren kumarhaneler tehlike oluştururken- serbest bırakılırsa devlet buradan vergi geliri de elde edecek. Oysa Türkiye’nin yaşadığı ilk tecrübeyi incelediğimiz zaman bu iddianın doğru olmadığını görürüz. İlk olarak Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunun, üç yıllık çalışma sonucunda hazırladığı 217 sayfalık ‘Kumarhaneler Raporu’na bakalım. Kumarhanecilerin uzun uzun elde ettiği gelirleri ortaya koyan raporda nasıl devletten vergi kaçırıldığı anlatılıyor. 6 Temmuz 1999 tarihli rapora göre, 1991–96 döneminde,sadece 13 kumarhanesi kontrolünde tutan Ömer Lütfi Topal, devletten bir milyar dolar kaçırdı. Kumarhanelerin kapatıldığında sayısını 79 olduğunu düşünürsek kaybın ne kadar olduğunu düşünün. Kumarhane sahiplerinin o dönemde vergi konusunda cimri olduğunu gösteren bir başka gösterge ise milyon dolarlık iş hacimlerine rağmen hiçbir kumarhanecinin adının vergi rekortmenleri arasında geçmemesi. Bilakis hala vergi ödemeyenler listesinde üst sıralarda yer alıyorlar. Bu konuda başka örneklerde vermek mümkün ama uzatmamak için ikinci argümana geçelim. Kumar Lobisi kamu oyunu etkilemek için ‘turizm’ kartını ileri sürüyor. Başka ülkelerin kumar sebebiyle ne kadar fazla kazandığından dem vurup Türk turizmi için bir çıkış yolu gösteriliyor. Halbuki kumar oynamak için bir ülkeye giden turist kumarhaneden başka bir yerde para harcamaz. Odaya, yeme içmeye para vermez. Bunlar kumarhane tarafından karşılanır. Bu tip kişilerin ‘şehri gezeyim başka yerler göreyim’ derdi de yoktur. Onun için kimseye parası nasip olmadan ülkesine döner. 1999 yılında turizm gelirleri düşünce ‘İşte kumarhaneleri kapattık, altın yumurtlayan tavuğumuzu kestik’ gibi sesler çıkmaya başlamış O tarihte konuyu inceleyen TURSAB bir rapor hazırlamış. Rapora göre 1999 yılında gelirlerin düşüşü ile kumarhanelerin hiçbir ilgisi yok. Bunun içinde iki gerekçe sunulmuş. Birincisi 79 kumarhaneden 26’ı İstanbul’daydı oysa İstanbul’da iddia edildiği gibi bir düşüş yok. İkincisi ise Kumarhaneler açıkken 193 tesis yani otel casino açabilecek yeterliliğe sahipken sadece 79’u açmış. Düşüşten hem casinosu olanlar hem de olmayanlar etkilenmiş. Görüldüğü gibi kumarhaneler turizm için olmazsa olmaz değildir. Dünya’da kumarhanesi olmadığı halde turizmi çok iyi ülkeler olduğu gibi kumarhanesi olduğu halde turizmi çok kötü ülkeler de vardır.(Örnek Kıbrıs) Kumarhane lobisinin bir başka iddiası daha var. Güya, casinolar açık olduğu dönemde, turizmin tanıtımı için Turizm Bakanlığı'na yılda 100 milyon dolar gelir aktarıyormuş, tekrar açıldıklarında Türkiye’nin tanıtım bütçesi çok büyüyecekmiş. Oysaki Turizm Bakanlığı'nın verilerine bakıldığında bu iddianın da doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Çünkü Kumarhaneler vergi konusunda ne kadar cimri davrandıysa tanıtım fonuna da o kadar cimri davranmışlar. İddia edilen rakamların hiç yanından bile geçilmemiş Şu ana kadar Kumarhanelerin kazandırmadıklarını konuştuk. Tabi bir de kaybettirdikleri var. Sadece devletin raporlarında kumarhanelerin kapatılmasına sebep olarak gösterilen şu cümleyi aktaralım ve kumarhanelerin Türk toplumunda ve devletinde açtığı derin yaraları başka bir yazıya bırakalım Kumarhaneler "Cumhuriyet rejimini değiştirmeye kadar uzanan eylemlere matuf hareketlerin odağı oldukları" için kapatılmalıdır.
<< Önceki Haber KUMAR LOBİSİ HORTLADI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER