Türksat'a tepkiler çığ gibi

TÜRKSAT’ın BUGÜN ve Kanaltürk televizyonlarının frekanslarını 30 gün sonra uydudan düşüreceği yönündeki tebliğine tepkiler giderek artıyor.

Türksat'a tepkiler çığ gibi

Siyasiler devlet ile özel kurumlar arasında imzalanan sözleşmenin keyfi olarak, devlet tarafından tek taraflı iptal edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Yapılan işlem eşkıyalık olarak nitelendirilirken, AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır kurumların görevlerine tecavüz edildiğini kaydetti.

HAK iHLALLERi ZiRVE YAPTI

AKP kurucularından başbakan eski yardımcısı hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır: Adaleti gözetmeyen bir yönetim payidar olamaz. Bu yönetim er geç yıkılmaya mahkûmdur. Burada kurumların görevlerine tecavüz var. Hem RTÜK'ün hem rekabet kurulunun hem HSYK'nın birçok görevi var. Bu kabul edilmez bir hadisedir. Geçmişte yaşadıklarımızı tekrar yaşıyoruz. Biz partiyi böylemi kurduk. Yolsuzluklarla, yasaklarla sınavımız var ama biz bunları halının altına süpürüyoruz. Türkiye'de hukuk devleti ile hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı ile olarak durumumuz ortada. İnsan hakları ile ilgili ihlallerimiz en üst seviyede. Yapılan ihlaller Avrupa Birliği ilerleme raporlarında yer alacak. Bunlar kayıt alınan işler. Uçup gitmez. Buna sebebiyet verenlerin önüne mutlaka çıkarılacaktır.

SÖZLEŞME HÜRRiYETiNE AYKIRI

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak: Hukuki gerekçeye dayanmadan, yayın organlarının hükümet baskısı ile platformlardan çıkarılması basın özgürlüğünü ihlaldir. Bu uygulamalar Türkiye’yi uluslararası arenada zor durumda bırakır. Ben seni istemiyor onu istiyorum şeklinde keyfi uygulamalar kabul edilemez. Bu aynı zamanda sözleşme hürriyetine de müdahale anlamına geliyor.

MEDYATiK DARBE

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın: Bu Türkiye’deki kutuplaşmanın zirve noktasıdır. 12 Eylül ve 28 Şubat sürecinde bile böyle şeyler görmedik. Zorla dayatılarak havuz medya okutulmak isteniyor. Medyatik darbe olmuştur. Türkiye artık muz cumhuriyeti konseptine dönüştü. Ben dediğimi yaparım eleştiri yapılamaz, bir taraf olmayan bertaraf olur diyen zihniyet var karşımızda. İşadamları, yatırımcılar tehdit ve şantaj altındadır. Teslim olmayanlar da bu şekilde mağdur ediliyor.

MUTLAKA HESAP VERECEKLER

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Türksat yöneticilerinin, bugün iktidardan gelen keyfi uygulamalara 'evet' derse yarın hesabı onlardan sorulur, bedelini de onlar öderler. Aynı şeyi çözümsürecinde de yaşadık. İktidar sahipleri ‘Bizimtalimatımız yok, terörle mücadelede bir zafiyet varsa valiler sorumludur’ dediler yarın da 'Bizimhaberimiz yok, Türksat yönetimi kendi kararını uygulamış' derler. Onun için bürokratlar hukuksuz hiçbir şeye imza atmasınlar.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır: Hükümet kendi uhdesindeki her türlü alanı muhalif ve başka düşünceye kapatma eğilimi içinde, varlığını bu şekilde sürdürmeye çalışıyor. Bu siyasi kararı veren, uygulayan bürokratlar mutlaka hukuk karşısında hesap verecek. Hepsini uyarıyorum.

BUGÜN BURAYA YARIN BAŞKASINA

HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğan: Eşkıyanın dağdan şehre indiği anlamına gelir bu yaşananlar. Zora ne denebilir ki. İpek Medya kurumu kiracı olarak kiralayana karşı hangi suçu işlemiş, hangi vecibeyi yerine getirmemiş. Mahkeme kararı mı var, borçların ödenmediğine dair. Kanunlara aykırı bir şey yapılmış mı, hiçbir şey yok. İktidar, ‘Görülen lüzum üzerinde, canımız böyle istedi, yapıyoruz’ diye bu yapılıyor. Bunun adı resmen eşkıyalıktır. Bugün bu gruba yarın başka gruplara yapılır.

GERÇEKLERDEN KORKUYORLAR

CHP İSTANBUL?Milletvekili Barış Yarkadaş: AKP iktidarı halkın gerçekleri öğrenmesinden korktuğu için 7 kanala birden sansür uyguladı. Sansüre karşı çıkalım. Sansüre karşı çıkmak, halkın bilgi alma hakkını korumaktır. 2 Kasım günü ilk icraatlarımızdan biri de sansüre son vermek olacak.

ANAYASA SUÇU?iŞLENiYOR

Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya: Özel girişimciliği, teşebbüsü engellemek anayasal suçtur. Anayasa’da bu belirlenmiştir. Bu durum insanların düşünce ve teşebbüs özgürlüğüne engeldir. Hata varsa mahkeme ve adalet vardır. Suç olsa bile mahkeme medya kuruluşlarını değil kişileri cezalandırır. Medyayı ‘senin, benim medyam’ şeklinde ayırmak doğru değil. Bir kurum vergi kaçırıyorsa, gayri meşru iş yapıyorsa mahkemeye verilir, gereği yapılır. Saadet Partisi olarak hakkın, hukukun, Anayasa’ya uygun olmayan hiçbir şey yapılmamasından yanayız. Anayasal hakları kimse kimseden alamaz. Yapılan yanlıştır. Bu adalete güvenilip güvenilmeyeceğini de bilemiyorum. Siyasi bir anlayışla meselelere engel olmak doğru değildir. Bu işin sorumlusu hükümettir. Şirketlere, hukuka, RTÜK’e müdahale ediyorsa, onlar üzerinde baskı kuruyorsa sorumlusu hükümettir.

MEDYAYI SUSTURMA GİRİŞİMİ KORKUNUN İFADESİDİR

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, yandaş olmayan kanallara uygulanan yasağın seçimle ilgili olduğunu belirtti. Bu hukuksuzluğun medyanın ötesinde siyasi partilerin sesini kısma operasyonu, halkın gerçekleri duyma özgürlüğüne engel olma girişimi olduğunu söyledi. Gök, “TÜRKSAT’ın yapacağı bir uygulamayla kimi televizyon kanallarının yayınlarına son verme anlayışı ortaya çıkmış durumdadır. Bunların tümü hukuksuzdur. Bir oy hırsızlığıdır” dedi.

SIRA DOĞAN GRUBU'NA GELDİ

DSP Genel Başkanı Masum Türker, bazı televizyon kanallarının uydudan çıkarılma çabalarına yönelik olarak aldığı bir istihbaratı paylaştı. Türker aynı operasyonun Doğan Grubu'na da yapılacağını iddia ederek, "28 Şubat'ı ve bazı meseleleri bahane edip, kızını da işin içine koyup terörist olarak, bir terör örgütü haline getirmenin çalışmalarını yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

Bugün Gazetesi
<< Önceki Haber Türksat'a tepkiler çığ gibi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER