Ülkemizin düştüğü durumla ilgili acı gerçek!

Türkiye, her doğan güne yine şehit haberleri ile uyanıyor. Ardı ardına yaşanan saldırılar, istihbarat ve güvenlik zafiyetini gözler önüne seriyor.

Ülkemizin düştüğü durumla ilgili acı gerçek!

Özellikle 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat ve Terörle Mücadele daireleri bünyelerindeki terör masalarının lağvedilmesi, teröristlerin teknik ve fizikî olarak takibini imkânsız hale getirdi. Suriye sınırı kevgire dönerken, teröristler adeta elini kolunu sallaya sallaya ülkeye girip çıkıyor.

Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı, eski Bingöl Emniyet Müdürü Ercan Taştekin de istihbarat zafiyetine dikkat çekiyor. Teröristle mücadelede uzman güvenlik güçlerinin saf dışı bırakıldığını belirten Taştekin, “İstihbarat kadroları, ‘önleme-dinleme suistimal ediliyor' gerekçesiyle tamamen lağvedildi ve istihbarat çalışamaz hale geldi. İstanbul'un göbeğinde bile bomba yüklü bir araçla saldırı yapılıyor ama istihbarat alınamıyor.” diyor. Terörle mücadelede devletin içerisinde eşgüdüm olmadığının da altını çizen Taştekin, bütün bu zafiyete rağmen istihbarat birimlerinin, enerjisini dershane ve kreş basmakla, kumpas dosyaları oluşturmakla harcadığını kaydediyor.

Saldırılar karşısında MİT'e yönelik ‘parti istihbarat teşkilatı' eleştirileri de artıyor. ‘Paralel' safsatası adı altında istihbaratın bütün teknik ve fizikî takip imkânları, teröristler ve canlı bombalar için değil, vatandaşların takibi için kullanılıyor. Teröristler de şehir merkezlerinde etkin hareket alanına kavuşmuş oluyor. 7 Haziran genel seçimlerinin ardından onlarca şehirde bomba patlatıldı. 30'a yakın polis ve asker sokak ortasında infaz edilirken failleri bir türlü bulunamadı.

EMNİYET'İN HAFIZASI TAMAMEN SİLİNDİ


Emniyet İstihbarat'taki terör hafızası da tamamen silindi. PKK/KCK, DHKP-C ve IŞİD gibi terör örgütlerinin takibi durduruldu. Haklarındaki soruşturma dosyaları da ‘çözüm süreci' gerekçe gösterilerek temizlendi. Bu da teröristlerin şehir merkezlerinde etkin olmasını beraberinde getirdi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine terör konusunda yeterliliği olmayan istihbaratçılar gönderildi. Şehir merkezleri ve kırsalda çalışmalar yapılamadı. TEM Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ve gençlerin dağa çıkmasını engellemek için kurulan Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Şubesi de gerekçe gösterilmeden kapatıldı. PKK, sicilleri temiz gençleri eylemlerde kullanırken, saldırganlar, GBT ve UYAP'ta kayıtları olmadığı için olası bir polis durdurmasında sorunsuz geçiş yapabiliyor. Gelinen noktada istihbarat zafiyetinin faturası ağır oluyor.

Eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya da 9 Eylül 2013 tarihinde örgütün “geri çekilmeleri durdurduk” açıklamaları ile çözüm sürecinin fiilen bittiğine dikkat çekiyor. Bu açıklamanın bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kaya, bu süreçte örgütün şehir yapılanmalarını güçlendirdiğini ve şehirlere silah sevkiyatı yaptığını ifade ediyor. Terör örgütünün çözüm sürecinde samimi olmadığı ve bu olayın sonucunda bir şiddet patlamasının yaşanacağının siyasilere aktarıldığını da kaydederek, siyasi manevralarla çözüm sürecinin kullanıldığını anlatıyor. Kaya, son dönemde terör örgütlerinin şehir merkezlerinde bu kadar rahat hareket etmesinin temelinde de teröristlerin etkin takibinin yapılmamasının yattığını sözlerine ekliyor.

İktidar, cadı avının acı meyvelerini topluyor


Prof. Dr. İbrahim Cerrah: İstanbul gibi büyük bir şehirde aynı karakola 5 saat arayla iki saldırı yapılıyor. Ülkede çok büyük bir sorun haline gelen güvenlik zafiyeti olduğu aşikâr. Siyasi iktidar, emniyet teşkilatına karşı akıl almaz tutumunun acı meyvelerini topluyor. İşini yapan polisler, 17-25 yolsuzluk operasyonlarından sonra görevden el çektirildi ve ülke güvenliği açısından boşluk oluştu. Doğal olarak terör örgütleri de bunun farkında. Kendisinin izlenmediğine emin olan terör örgütleri şehirlerde birden fazla eylem yapabilecek kabiliyete ulaştı.

Ülkede istihbarat teşkilatı yok gibi

Prof. Dr. Sedat Laçiner: Her gün çok sayıda şehit geliyor. Bunlar ufak tefek saldırılar değil. Roketatarla, uzun namlulu silahla çok büyük oranda, 500 kilo patlayıcıyla eylem yapılıyor. Ülkede çok ciddi güvenlik ve istihbarat açıkları var. İstihbarat birimlerinin 100 saldırı girişiminden 98'ini önleyip iki tanesini gözden kaçırsa anlarsınız. Ancak son iki haftaya bakarsak ülkede istihbarat teşkilatı yok gibi. Sürekli saldırı ve şehit haberleri geliyor. Normal bir ülkede bu saldırı girişimleri yapılmadan istihbarat birimleri önlem alır. Bizde maalesef istihbari önleme yapılamıyor. ZAMAN
<< Önceki Haber Ülkemizin düştüğü durumla ilgili acı gerçek! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER