Ceza Hukukçusu Prof. İzzet Özgenç, önceden verdiği haberlerle birçok kumpası ortaya çıkaran Fuat Avni'nin “Teröre destek bahanesiyle, Koç, İpek Koza gibi kurumlarla Doğan Medyası, Sözcü, Cumhuriyet gibi medya kuruluşlarına el konulacak” açıklamasının ardından İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özgenç, terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla birçok kişi ve kuruluşun mal varlığının dondurulduğunu ancak bunlar içinde PKK'ya destek verenlerin bulunmadığını belirterek “PKK için işletilmeyen mal varlığını dondurma yetkisinin sosyal gruplar için düşünülmesi akıl tutulmasıdır” dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun mimarlarından ceza hukukçusu Prof. İzzet Özgenç, terörizmin finansmanının önlenmesiyle ilgili olarak uluslararası iki sözleşmeyi kabul eden Türkiye'nin bu kanunlar yürürlüğe girdikten sonra 51 adet bakanlar kurulu kararı çıkartılarak çeşitli kişi, kuruluş veya organizasyonun Türkiye'deki mal varlığının dondurulduğunu açıkladı. Ancak Özgenç, bunlar arasında PKK ile ilişkili hiçbir kişi, kuruluş veya organizasyonunun bulunmadığını söyledi. Özgenç ayrıca, Türkiye'nin kendi varlığını tehdit eden terör faaliyetleri karşısında, bir başka devletten bu faaliyetlere destek veren kişi, kuruluş veya organizasyonların malvarlığını dondurma talebinde bulunma yetkisini haiz olduğunu kaydetti. Ancak bugüne kadar bu yetkinin kullanılmasıyla da, PKK'ya destek veren herhangi bir kişi, kuruluş veya organizasyonun malvarlığının dondurulmasının sağlanamadığının altını çizdi.

PKK İÇİN KULANILMAYAN YETKİ, TERÖR ÖRGÜTÜ OLMAYAN ÇEVRELER İÇİN KULLANILMASI…
Prof. Özgenç, Türkiye'de, milletlerarası sözleşme ve kanunların terörle mücadele amacıyla devlete verdiği ve PKK için kullanılmayan bu yetkilerin, terör faaliyeti ve terör örgütü olmadığı açık olan bir takım sosyal veya ekonomik oluşumlarla ilgili olarak işletilmeye çalışılmasının, bir akıl tutulmasının örneği olduğunu söyledi.

İşte Özgenç'in o açıklamaları:
Türkiye, Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanan 9.12.1999 tarihli “terörizmin finansmanının önlenmesine dair uluslararası sözleşme”ye taraftır. Bunun yanı sıra, özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin baskısıyla, 7.2.2013 tarihli ve 6415 sayılı “terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanun” kabul edilip yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra, 24 Ekim 2013 tarihinden itibaren, sonuncusunun yayımlandığı resmi gazete tarihi olan 7 Ağustos 2015 tarihine kadar, toplam 51 adet bakanlar kurulu kararı çıkarılarak, çeşitli kişi, kuruluş veya organizasyonun Türkiye'deki malvarlığının dondurulması sağlanmıştır. Bütün bu kararlar gözden geçirildiğinde görülecektir ki, bu malvarlığı dondurulanlar arasında PKK ile ilişkili hiçbir kişi, kuruluş veya organizasyon bulunmamaktadır. Keza, söz konusu 6415 sayılı kanuna göre, Türkiye, kendi varlığını tehdit eden terör faaliyetleri karşısında, bir başka devletten bu faaliyetlere destek veren kişi, kuruluş veya organizasyonların malvarlığını dondurma talebinde bulunma yetkisini haizdir. Ancak bugüne kadar bu yetkinin kullanılmasıyla, PKK'ya destek veren herhangi bir kişi, kuruluş veya organizasyonun malvarlığının dondurulması sağlanabilmiş değildir. Hal böyle iken, Türkiye'de, milletlerarası sözleşme ve kanunların terörle mücadele amacıyla devlete verdiği bu yetkilerin, terör faaliyeti ve terör örgütü olmadığı açık olan bir takım sosyal veya ekonomik oluşumlarla ilgili olarak işletilmeye çalışılması, bir akıl tutulması örneğidir.
Zaman