Futbolcu olmadan önce şampiyon güreşciydim

Devre arasında Samsunspor ile yarım sezonluk sözleşme imzalayan ve Türk futbol tarihindeki ilk Yunan transfer olan Theofanis Gekas; Türkiye’yi, Samsun’u ve Türk yemeklerini çok sevdiğini söylüyor.

Futbolcu olmadan önce şampiyon güreşciydim

Theofanis Gekas, Yunanistan Millî Takımı’nın santrforlarından biri. Yunanistan ve Almanya liglerinde gol kralı olmuş, gol ortalaması hayli yüksek bir oyuncu. Türkiye’nin önemli kulüplerinden biri olan ancak bu sezon kümede kalma savaşı veren Samsunspor’a devre arasında transfer oldu. Türkiye’de oynayan ilk Yunan oyuncu unvanını da eline geçirmiş durumda. Samsunspor ile sezon sonuna kadar sözleşme imzalayan ve önceki hafta Orduspor’a attığı iki golle takımını galibiyete taşıyan Gekas ile transferini, Türk-Yunan ilişkilerini, Samsun ve Türkiye ile ilgili izlenimlerini konuştuk. -Samsun bir mübadil şehri aynı zamanda. Siz ise Larissa’lısınız. Mübadil misiniz? Hayır, benim atalarım Anadolu göçmeni değil. Biliyorum mübadeleyi; ama o kadar… Doğrudan bir bağım yok. -Samsunspor’a geliş süreciniz nasıl oldu? Aslında son derece normal bir süreç oldu. Oturduk, konuştuk ve anlaştık. -Türkiye’ye gelirken bir endişeniz var mıydı? Herhangi bir endişem yoktu, sadece ben de merak ediyordum, nasıl olacak diye. Ama endişe edecek bir durum yoktu benim için. -Almanya’da Türk ve Yunan nüfus bir arada yaşayabiliyor ve iyi ilişkileri var. Siz de bunu hissettiniz mi oradaki yıllarınızda? Evet, Almanya’da dediğiniz gibi iyi ilişkiler var. Benim de orada çok sayıda Türk arkadaşım vardı. Bir sorun yok yani. -Daha önce Türk takımlarından teklifler aldınız mı? Evet, aldım. Galatasaray, Bursaspor ve Trabzonspor’dan teklifler almıştım daha önce. Ancak o dönemlerde gerçekleşmedi bu transferler. Sonuçta Samsunspor’dayım ve iki taraf için de iyi bir tercih oldu. -“Türkiye’de hayran olduğum futbolcu Hakan Şükür’dü.” demiştiniz. Bunu biraz açar mısınız? Sonuçta ben de bir futbolcuyum ama bir futbolsever olarak baktığımda Hakan Şükür gerçekten de hayranlık verici bir isimdi. Çok başarılı bir oyuncu, iyi bir golcüydü. Başarıları ortada, bundan dolayı benim hayranlık beslediğim bir oyuncu oldu her zaman. -Yunanistan formasıyla bize karşı iki maç oynadınız. Birinde Atina’da 4-1 kaybettiniz, diğerinde ise İstanbul’da 1-0 kazandınız. Neler söylersiniz o maçlarla ilgili? İkisini de pek hatırlamıyorum diyebilirim. Sadece ilk maçın bizim için çok kötü bir gece olduğunu söyleyebilirim. Atina’da kaybetmek acı vericiydi. Ancak ikincisinde İstanbul’da en iyi maçlarımızdan birini oynamıştık, gerçekten iyi oynamıştık o akşam. -Türkiye’deki taraftarlar için neler dersiniz? Millî maçlardan biliyorum, Samsun’da henüz çok yeniyim, birkaç maç oldu. Ama seyircinin tribünleri doldurduğunu gördüm. Aşırı destek veriyorlar, takımlarını çok seviyorlar. -Samsunspor’un da eski bir futbolcusu olan Tümer Metin, sizin memleketinizin takımı Larissa’da çok iyi bir dönem geçirdi. Siz de biraz sanki onun tersten versiyonu gibisiniz. Buradaki beklenti de çok fazla… Tümer oradaydı, bense buradayım. Burada olmaktan dolayı da çok mutluyum, umarım başarılı olurum. -Avrupa Şampiyonası elemelerinde çok önemli bir Hırvatistan maçı oynadınız. Kazanmanız lazımdı ve 2-0 kazanıp finallere katıldınız. Siz de bir gol attınız o maçta. Biz ise o Hırvatistan’a baraj maçlarında elendik. Ne dersiniz o maçlarla ilgili? Hırvatistan maçı finalmiş gibi görünse de normal bir maçtı. Benim adıma gol atmam çok önemliydi ve bunu başardım. Şöyle söyleyeyim, suyu görebilirsiniz ama kaynağının olduğu yere gitmeniz lazım. Avrupa Şampiyonası bu anlamda suyun kaynağı, orada olmazsanız futbolunuz eksik kalır. Kuraları görünce Türkiye’nin Hırvatistan’ı eleyeceğini düşünmüştüm. Benim favorim Türkiye idi. Ancak futbol sahada oynanıyor ve o seriyi iyi oynayamadı Türkiye. -Bu transfer öncesi Samsunspor’la ilgili bilginiz var mıydı? Balkan Kupası şampiyonluğunu biliyordum. Onun dışında bu sezon için lige yeni çıktığını ve puan olarak altlarda olduğunu biliyordum. Ancak kendim için en iyi seçimi yaptığımı düşünüyorum ve burada kafam çok rahat. -Türkiye’deki ilk lig maçınızda Trabzonspor’a karşı deplasmanda oynadınız. O maçla ilgili görüşleriniz nelerdir? Trabzonspor maçı bizim için bir derbi idi. Ben Yunanistan’da da buna benzer atmosferleri çok yaşadım. Hayatım boyunca çok derbi oynadım, orada da o akşam derbi havası vardı. Ancak biz istediğimiz oyunu tutturamadık, kötü bir sonuç aldık. O maçtaki taraftarlarımız için bir puan olsun almak isterdik. Çünkü gelmişler ve bir hediyeyi hak etmişlerdi ama olmadı. -Futbolcu olmadan evvel ciddi bir güreş geçmişiniz olduğunu duyduk. Güreş… Evet… Şampiyonluklarım bile var güreşte. Benim futboluma katkısı olduğunu düşünüyorum. Fizikli rakiplerle boğuşurken güreş yapmış olmamın faydalarını gördüğümü hissediyorum. -Kariyerinizdeki unutmadığınız maç hangisidir? Çok var… Birbirinden ayırmak haksızlık olur bence, birini atlarsam yanlış yapmış olurum. O yüzden saymasam daha iyi. -Maç öncesi dua eder misiniz? Uzun uzun dua etmem ama istavroz çıkarırım mutlaka… -Ülkenizde bir ekonomik kriz var. 10-11 yıl kadar önce o kötü günleri biz de yaşamıştık. Sizleri de etkiliyor mu bu durum? Tabii futbolu ve futbolcuları da etkiliyor. Farklı bir şey olacağını sanmıyorum ve zamanla atlatılacaktır diye düşünüyorum bu zor günlerin… -Birlikte oynadığınız en iyi futbolcu kimdi? Bunda da çok isim var aslında. Dönem dönem değişmekle birlikte genel anlamda Zagorakis diyebilirim, özel bir futbolcuydu. -Kitap okuyor musunuz? Mesela, Kazancakis’in Zorba’sını okuma fırsatınız oldu mu? Şair ve yazarları biliyorum ama açık konuşmak gerekirse pek kitap okuduğum söylenemez. Zaten futbol dünyasında bunu yapan kişi sayısı hayli az. -Samsunspor zor bir konumda. Atacağınız gollerle ligde kalacağınıza inanıyor musunuz? Golleri takım olarak atmamız gerekiyor. Benim futbol anlayışımda golü atandan çok golü hazırlayanlar önemli. Sadece benim gol atmam ligde kalmak için yeterli değil, takım olmalıyız. Birlikte yapabiliriz bunu. -Eğer Samsunspor küme düşmezse devam edecek misiniz? Şu an kafamdaki tek hedef takımın ligde kalması. Önceliğimiz bu, bunu gerçekleştirdikten sonra neler olacağını bilemem. Ama dediğim gibi verdiğim karardan ve Samsun’da bulunmaktan dolayı çok memnunum. -İnsanların size yaklaşımı nasıl burada? Çok iyi… Gerçekten ilgililer. Türkiye’deki ilk Yunan oyuncuyum ama bire bir görüştüğüm arkadaşlarıma da söylüyorum, basına da söylüyorum, Yunan futbolcular Türkiye’ye gelsinler. -Bu yaz Avrupa Şampiyonası’nda kadroda olacağınızı düşünüyor musunuz? Kesinlikle… O konuda bir sorun da yok, şüphem de yok. Samsunsporlu Gekas olarak orada yer alacağım. -Samsun’u nasıl buldunuz? Her şehrin kendine ait özellikleri oluyor. Samsun, çok sakin bir şehir, huzurlu ve güzel. Beğendim Samsun’u… -İkizleriniz varmış, özlüyorsunuz değil mi? Tabii ki… Çok özlüyorum onları… -Samsun pidesi yediniz mi? Evet, kıymalı değil de açık ve yumurtalı olanından yedim. Beğendim, güzeldi gerçekten de… -Kariyeriniz ortada. İki maçta bir gol ortalamanız var. Bu istatistiği Samsunspor’a da taşıyabilecek misiniz? Bunu ben de çok arzu ediyorum. Ancak futbol takım oyunu. O yüzden arkadaşlarımın yardımına ihtiyacım var. Alışma devresini çabuk atlatmamız lazım. Uyum sağlarsak neden olmasın? Bir de şunu söylemem lazım, ben gol atmayayım ama takımım kazansın, buna razıyım ben… Aksiyon
<< Önceki Haber Futbolcu olmadan önce şampiyon güreşciydim Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER