Premier Lig'de oynamadan ölürsem...

Galatasaray'ın milli orta saha oyuncusu Mehmet Topal İngiltere Ligi'nde oynama isteğini "Eğer orada oynamadan ölürsem bu dünyadan gözüm açık giderim.

Premier Lig'de oynamadan ölürsem...

" şeklinde ortaya koydu. Hayranı olduğu futbolcunun Zidane olduğunu açıklayan Topal şampiyonluk için iddialı konuştu. Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Mehmet Topal, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan “Son Pas” programına konuk oldu. İkinci yarı başlıyor. Çok güzel bir Antalya kampı geçirdiniz. Senden dinleyelim biraz ara kamp dönemini. Kendi adıma konuşacak olursam benim için çok olumlu ve çok güzel kamp dönemi geçirdiğimizi düşünüyorum. Altı günlük kamp dönemi geçirecektik ama hocalarımız hem saha koşullarından hem iklim koşullarından memnun oldukları için orada dört gün daha kalmamızı söylediler. Biz de tabi profesyonel insanlarız her yerde her türlü koşula uymak zorundayız. Bizim için problem yok, bu bizim ekmek paramız. İyi bir kamp dönemi geçirdiğimizi düşünüyorum. Çok iyi idmanlar yaptık, eksiklerimizi kapattık. İlk yarıda yaptığımız hataların üstünde durduk daha çok bu kamp döneminde. İnşallah bu ilk yarıda yaptığımız hataları yapmayıp, ikinci yarıya iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz. Geçen sene de aynı otelde ve aynı sahalarda çalışma yapılmıştı. Artık bir anlamda devre arası kamplarında Antalya Galatasaray'ın ikinci evi gibi oldu değil mi? Tabi artık orası evimiz gibi çalışan personeller olsun, oranın müdürleri olsun. Her zaman aile ortamı gibi oldu ve samimi bir ortam olduğu için çok rahatız. Her zaman her türlü sıkıntılarımızı giderebiliyoruz. Bizim için problem yok. Kamp döneminde hazırlık maçları yapmadınız. Türkiye Kupası maçları vardı. Resmi maçlar yaptınız. Ama Orduspor ve Denizli Belediyespor sizin alt liglerinizde olduğu için maçlar çok yüksek tempolu geçmedi. Galatasaray için rahat tempoda geçen maçlar oldu. Orduspor ve Denizli Belediyespor maçları ile ilgili değerlendirmelerin neler? Aslında bizim açımızdan zor maçlar oldu diyebilirim. Biz her maça aynı ciddiyetle çıkıyoruz. Bu tip maçlarda bazen canınız yanabiliyor ve kötü sonuçlar alabiliyorsunuz. Ben Orduspor'un iyi mücadele ettiğini düşünüyorum. Eğer on kişi kalmasalardı bence kıran kırana bir maç olacaktı diyebilirim ama orada biz her zaman bize verilen görevleri en iyi şekilde saha içinde yerine getirmeye çalıştık ve rakibimizinde on kişi kalmasıyla avantajı da elimize geçirdik. İyi bir galibiyet aldığımızı düşünüyorum. Denizli Belediye de gerçekten iyi bir ekip, Gaziantep maçı öncesi taraftarımızın önünde iyi bir galibiyet aldık ve bu bizim için iyi bir moral oldu. Takım halinde de iyi mücadele ettik. Şu an her şey yolunda. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz, eksikliklerimizi hala gidermeye çalışıyoruz. Bir eksikliğimiz kalmadı ama yapılan antrenmanlarla Gaziantep maçına hazırlanıyoruz. İnşallah Antep maçıyla taraftarımızın önünde iyi bir start yaparız. Çok büyük sürprizler olmazsa Galatasaray Türkiye Kupası'nda çeyrek finale çıktı diyebiliriz. UEFA Avrupa Ligi ve Turkcell Süper Ligi'nde olduğu gibi Türkiye Kupası'nda da ilk etabı Galatasaray başarıyla geçti.Kupadan elenmemiz için farklı bir skorla yenilmemiz gerekiyor. Biz her şeyin bilincindeyiz, kendi aramızda da konuşuyoruz. Ankaragücü maçında da aynı ciddiyetle, aynı tempoda, maçı kazanmak için sahaya çıkacağız. Denizli Belediyespor maçının tamamında ve Orduspor maçının ikinci yarısında Frank Rijkaard sana stoper oynama görevi verdi. Ertesi gün yazılan spor medyasındaki yazılar, ya da daha önceden yapılan yorumlar bu mevkide çok başarılı olduğun yönünde. Sen geçmişte alt yapıda da bu mevkide oynadın. Neler söylemek istersin. Stoperde, ön liboroda iki farklı Mehmet profili var. Biraz bizlere onu anlatır mısın? Ben profesyonelce ve profosyonelliğin gerektiği gibi yaşamayı çok seviyorum. Ve bu benim hayat felsefem. Tabi eğer kendi gerçek yerimde oynarsam, ön liberoda oynarsam takıma daha çok faydalı olabileceğimi, takıma daha fazla şeyler verebileceğimi düşünüyorum. Ama Çanakkale Dardanelspor'da oynadığım dönemlerde zaman zaman sakatlıklardan dolayı stoper olarak oynadım. Çok fazla yabancılık çektiğimi düşünmüyorum çünkü hem fiziğim gereği hem mevkime yakınlığından dolayı çok fazla zorlanmıyorum. Ben sadece stoperde değil nerede görev verilirse verilsin her zaman görevimi en iyi şekilde yerine getirceğimi kendi adıma biliyorum. Onun için bana da gelen eleştiriler sizin okuduğunuz, dediğiniz gibi. Çok olumlu yorumlar geliyor. Ama oranın mevkisinde oynayan arkadaşımız daha verimli olacaktır takıma çünkü mevkim olmadığı için orada zaman zaman kritik hatalar yapabiliyorum. Pozisyon hataları yapma ihtimalim olduğu için gerçek mevkisi olan arkadaşımızın benden daha iyi performans sergiliyeceğini düşünüyorum. Dediğim gibi ben profesyonel insanım. Sağ tarafta da, sol tarafta da, defansta da nerede görev verilirse verilsin. Elimde gelenin en iyisini her zaman yapmaya çalışırım. Lucas Neill de geldi. Şimdi Servet, Emre Aşık, Emre Güngör, Gökhan Zan. İyice güçlü bir savunma bloğu oluştu Galatasaray'da. Tabi ki rekabet her zaman takımda başarıyı getirir. Lucas Neill gerçekten çok iyi ve nokta transfer. Benim içinde iyi bir transfer. İnşallah sakatlık falan olmadığı takdirde bir daha o mevkide çok fazla görev almayacağım. Ama takıma faydalı olacağını düşünüyorum. Kendini kanıtlamış bir futbolcu. Yaklaşık iki üç gündür antremanlara çıkmaya başladı. Hem karakteri, kişiliği, hem duruşunla zaten takıma çok faydalı olacağını düşünüyorum. İnşallah camiamıza hayırlı olur. Çok erken ama gözlemlerin nasıl Neill'le ilgili. Onun takımda tanıdığı futbolcu arkadaşlarıda var. Sizlerle diyaloğu açısından birkaç günde nasıl yol katettiniz Lucas Neill'le? Çok iyi gerçekten. Zaten Galatasaray camiasına gelen hangi futbolcu olursa olsun, dünyanın neresinden gelirse gelsin hiçbir zaman yabancılık çekeceğini düşünmüyorum. Çünkü burada gerçekten samimi bir sevgi ve çok sıcak bir aile ortamı var. Zaten Lucas Neill kendisi de söylüyor. Harry Kewell'la da konuşmuş. Konuşmalardan sonra çok olumlu sonuçlar almış. Çok hırslı ve çabuk bir futbolcu, sert bir futbolcu. Zaten İngiltere Ligi'ne ayak uydurması gerek bu tarz futbolcuların. Bu özellikleri olması gerekiyor. İnşallah maçlara da da elinden gelenin en iyisini yapıp, takıma faydalı olacaktır. Antalya'da çok güzel hava koşullarında çalıştınız. Burada soğuk ve karlı bir hava var. Bu anlamda bir sorun yaşıyor musunuz? Çünkü profesyonel futbolcular açısından da soğukta oynamak, çalışmak kuşkusuz çok zor. Tabi iklim değişikliği olduğu zaman zorluklar yaşıyorsunuz. Antalya'da sıcak ve güzel bir iklime alışmıştık. Çoğu maçlarımızı Ali Sami Yen'de oynayacağımız için hava koşullarına ayak uydurmak zorundayız. Bizim için problem yok. Kar, kış, yağmurda olsa her zaman çıkıp işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışacağız. Emre Çolak'ı sormak istiyorum. Denizli Belediyespor maçında 45 dakika oynadı ve iyi bir performans gösterip 2 gol attı. Emre ve onun gibi arkanızdan gelecek diğer oyuncularla ilgili neler söylemek istersin taraftarlarımıza. Galatasaray alt yapısı şu an ligde A takıma en çok futbolcu veren takımların başında geliyor. Kardeşlerimiz bizimle her zaman gelip fikir alışverişinde bulunabilir. Emre kardeşim de çok yetenekli bir futbolcu. Bunu her zaman söylüyorum. Ben Emre'nin Türk futbolu için ilerleyen zamanlarda çok büyük bir yıldız olacağını düşünüyorum. Türk Milli Takımı'na da çok faydalı olacaktır. Zaten yapısı, kişiliği şımarmaya müsait biri değil. Çok efendi çocuk kendisi. Buradan futbol hayatı boyunca ona başarılar diliyorum. Allah yardımcısı olsun. İnşallah şansı da yaver gittiği takdirde bence Türk futbolu için çok büyük bir değer olacaktır ve onu Avrupa'da görebilecez diye düşünüyorum. Tekrar lige dönecek olursak ilk yarıda 9 maçta 90 dakika forma giymişsin ve mücadele etmediğin maç sayısı dört. Çoğu maçta sana sonradan da şans verildi. Kendi performansın açısından ve takım performansı açısından biliyorsun çok iyi başlanan bir sezondu daha sonra inişler çıkışlar oldu. Senin biraz değerlendirmelerini alalım. Sezon başında ben hırsımın kurbanı oldum. Aldığım darbelerle normalde oyundan çıkmam lazımken ben oyunu bırakamıyorum. Daha çok hırsımın kurbanı oluyorum diyebilirim. Sezon başında da yapılan antrenmanda çift kale maçında, alt adaleme ciddi bir darbe gelmişti. Ama hırsımdan dolayı antrenmanı bırakmadım. Hayatım boyunca hiçbir idmanı, hiçbir maçı şükürler olsun yarıda bırakmadım. Her zaman ağrımın üstüne gitmişimdir. Bu benim için çok büyük bir tecrübe oldu. Alt adalemin yırtılmasıyla ben takımdan ayrı çalıştım. Ama daha erken bir zamanda toprlandım ve takımla çalışmaya başladım. Sakatlık olmasaydı şu an performansım çok daha iyi bir düzeyde olabilirdi. Sakatlıktan çıktıktan sonra ister istemez bir iki hafta kontrollü oyun oynamak zorundaydım. Daha sonra iyi performans gösterip takıma faydalı olduğumu düşünüyorum. Ama daha iyi olabilirdim. Kamp döneminde yaptığımız hataların üstünde durduk. İnşallah ikinci yarı yaptığımız bu hataları yapmayıp, daha dikkatli olup bu son dakikalarda gol yeme alışkanlığımızı bitirip en iyi şekilde lige devam etmek istiyoruz. İlk yarıda 5 takımlı zirve görünümü oluştu. Artık sende Turkcell Süper Lig'i çok yakından tanıyorsun. Sence böyle devam eder mi yoksa herkesin dediği gibi Galatasaray'la Fenerbahçe biraz daha ön plana çıkar, iki takımlı bir şampiyonluk yarışımı yaşarız? Bence ilk beş altı hafta böyle gideceğini düşünüyorum. Çünkü baktığınız zaman biz ilk yarı maçlarında açık arayla liderdik. Ama her takımdan daha çok maç oynamıştık. Bu da ister istemez form düşüklüklerine ve puan kayıplarına neden olmuştu. Ben ilk beş altı haftanın çok kritik olduğunu düşünüyorum. Çok zorlu bir viraja gireceğiz. UEFA Kupası maçları olsun, lig maçları olsun. Önümüzdeki bu bir ayı çok az puan kaybıyla atlatırsak ben sezon sonu şampiyonluğa ulaşacak takımın biz olacağını düşünüyorum. Biraz da Avrupa kupası maçlarına gelelim. Temmuz ayından bu yana çok önemli maçlar yaptınız ve şu zamana kadar geldiniz. Bir takımın bir sezonda yaptığı maç sayısı kadar maç yaptınız bir devrede. Dediğim gibi çok maç oynamak zaman zaman form düşüklüğüne sebep olabiliyor. Onun için ben eleştirmen abilerimizin biraz daha dikkatli eleştiriler yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Zaman zaman form düşüklükleri olabiliyor. Bizim için önemli olan Avrupa Ligi'nde turu geçmekti bunu başardık. İyi galibiyetler aldığımızı düşünüyorum. Dediğim gibi şu an artık bütün konsantremizi ikinci yarıya vermek zorundayız. Eğer bu iki aylık dönemi çok az bir kayıpla atlatırsak, bizim için çok kritik bir dönem olduğunu düşünüyorum. İnşallah bu zorlu virajdan alnımızın akıyla çıkacağımızı düşünüyorum. Atletico Madrid maçına geçersek son üç maçlarını kazandı. Ligde her ne kadar on birinci olsalar da bu takım İspanya'da Real Madrid ve Barcelona'dan sonra en köklü kulüp. Söylediğiniz gibi Atletico Madrid köklü bir ekip. Ben çok iyi bir takım olduklarını düşünüyorum. Çok iyi futbolculara sahipler. Ama biliyorsunuz Galatasaray Kulübü Avrupa'da Türk takımı dendiğinde akla gelen ilk takımdır. Biz Avrupa'daki maçlarımıza her zaman iyi hazırlanmışızdır. Biz de çok iyi futbolculardan kurulmuş bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. Bence onlardan daha kaliteli futbolcularımız var. Biz oraya gidip en iyi şekilde mücadele edeceğiz ve oradan galibiyetle döneceğimizi düşünüyorum. Eğer basit hatalar yapmazsak, takım halinde iyi konsantre olursak bu turu da geçeceğimizi düşünüyorum. Kuraların çekildiği ilk dakikadan bu yana herkesin aklına gelen birinci isim Leo Franco. Siz de kendi aranızda konuşmuşunuzdur. Franco'yla Atletico Madrid ile ilgili yaptığınız sohbetlerle ilgili neler var bizle paylaşacağın. Leo Franco için daha ayrı bir maç olacaktır. Franco oradan geldiği için Madrid maçlarına daha ayrı bir konsantre olacaktır. İnşallah hem Franco hem diğer takım arkadaşlarımız orada iyi bir performans sergileyip camiamızın yüzünü güldürmek istiyoruz. Bir taraftarımız demiş ki Mehmet Topal'ı şöyle tarif ediyorum katılır mı? Mehmet Topal Viera'nın vücuduna, Guardiola'nın soğukkanlılığına, Tugay Kerimoğlu'nunda efendiliğine sahip komplike bir ön liberodur demiş. Taraftarımızın düşüncesi bu. Çok teşekkür ediyorum. Bu görüşler beni çok onurlandırıyor ve gururlandırıyor. Taraftarlarımızdan gelen bir soru daha. Senin örümcek adam özelliğin. Bu tabir için ne düşünüyor diyorlar ve örümcek adam tabirinin nereden geldiğini merak ediyorlar. Bacaklarım biraz uzun olduğu için her topa ayağımı sokuyorum ve rakipller beni geçtiği zaman ayaklarımı avantaj olarak kullanabiliyorum. Ondan dolayı takım arkadaşlarım bana böyle bir lakap taktı. Bu lakapta devam ediyor. Gelen sorulardan dikkatimi çekenlerden biri şu. Mehmet Topal ayağa pas ve hızlı oynamayı çok iyi becerebiliyor ama biraz daha dikini oynama özelliğini geliştirebilir mi demiş taraftarımız. Benim en sevdiğim özelliğim dikine oynama özelliğimdi. Ama pozsiyonum gereği bana verilen talimatlardan dolayı çok fazla ileri çıkamıyorum. Oyunu açmak zorunda kalıyorum. O bölgenin defansif görevini üstleniyorum. Benimde en sevdiğim özelliklerimden bir tanesi dikine oynamak. İnşallah bu özelliği daha ileri götürüp bende daha çok geliştirmek istiyorum. Bir taraftar sorusu daha. Galatasaray yönetimi sürekli Avrupa'dan yeni bir kupa getirmeliyiz söylemlerinde bulunuyor. Sizler futbolcular olarak bu yönde inancınız ne? İçtenlikle Mayıs'ta finalimiz var diyebiliyor musunuz? Geçen sene bu takım final oynamalıydı. Geçen sene çok basit hatalarla, şansızlıklarla final oynamayı kaçırmıştık. Kewell, stoper oynamak zorunda kalmıştı. Bu tür şansızlıklardan dolayı çeyrek finalin kapısından döndük. Bu sene çok güçlü bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. Bizimde tek hedefimiz bu sene Avrupa Ligi'nde final oynamak. Yine herkesin dikkatini çeken Mehmet Topal neden kornerlerde kafaya çıkmıyor uzun boylu bir oyuncu olmasına rağmen. Ceza yayı dışında bulunmasının sebebi uzaktan güzel şut atmasımı demişler. Hocamız bana geride defans organizasyonu yapmam gerektiğini söylüyor. Oradaki sorumluluğu bana yüklüyor. Biraz daha ceza sahası dışında bırakıyor beni. Top bana geldiğinde şut atmamı söylüyor. Bende talimatlar doğrultusunda geride kalıyorum. Euro 2008'de Hırvatistan maçındaki nefis şutunun gol olmamasının ardından hissettiklerin nelerdi? Gol olmadığı halde jeneriklere giren bir pozisyon. Benim de hayatımda en çok üzüldüğüm pozisyon. Ama önemli olan maçı kazanmamızdı. Ama o şut gol olsaydı benim hayatımın en güzel gollerinden biri olacaktı ve benim hayatımda ayrı bir değer taşıyacaktı. Maçı kazanmamıza çok sevinmiştim ama o gol olsa benim için ayrı bir mutluluk olacaktı. Galatasaray tek kelimeyle nedir? Galatasaray tek kelimeyle duruş ve kişiliktir. Önümüzdeki sezon Avrupa'da oynamak ister misin? Eğer teklif gelirse hangi kulüplerin tekliflerini kabul edersin? Benim en sevdiğim lig İngiltere Premier Lig'i. Eğer orada oynamadan ölürsem bu dünyadan gözüm açık giderim. Ama Galatasaray bu ülkenin en büyük kulübü. Benim hayatımda yaptığım en büyük doğrum bu kulübe gelmek ve sevdiğim takımda mücadele ederek onun için ter dökmektir. Bizler profesyonel insanlarız. Yurt dışında oynadığınız zaman hem dilinizi, hem futbolunuzu, hem de hayatınızda bazı şeyleri çok rahat değiştirebiliyorsunuz. Ben Galatasaray'da olmaktan ve bu formayla mücadele etmekten çok mutluyum. Tabi şartlar doğrultusunda Avrupa'da oynamak isterim. Kariyerinde seni Galatasaray'a getiren adım hangisidir? Uzun zaman izlendiğimi düşünüyorum. Çanakkale'de oynarken birçok takımın beni izlediğini biliyordum. Duruşumdan, kişiliğimden, sahadaki mücadelemden hiçbir zaman ödün vermedim. Her zaman aynı düzeyde, şımarmadan mücadele ettim. Buraya geldiğimde bana söylenen uzun süre izlendiğim ve bu süreçte gösterdiğim performansımdan dolayı buraya alındığım. Ben de bundan onur duyuyorum. Geçmişte nasıl çalıştıysam şimdi de öyle çalışıyorum. Uzun boylu olduğun için kafa toplarına neden çıkmıyor şeklinde sorular var. Ama sen bunlarla ilgili açıklamanı yaptın. Uzaktan şut daha çok çekmen gerektiği çünkü uzaktan şut atan ender oyunculardan biri olduğunla ilgili bir yorum sorusu var. Aslında doğru bir kanıya varmışlar. Çünkü kafa toplarımı biraz daha geliştirebilirim. Yan toplara daha çok çıkabilirim. Uzun boylu olduğum için daha etkili olabilirim. Ama idmanlarda bu eksiğimi gidermeye çalışıyorum. Kornerlerde kafa toplarında elimden gelen mücadeleyi göstereceğim. Bana verilen talimat doğrultusunda geride kalıyorum. Orada organizasyonu yapıp top bana geldiğinde kaleye şut atmam söyleniyor. Ben de buna uymak zorundayım. Orada elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Mehmet Topal boş zamanlarında neler yapıyor? Hangi müzikleri dinliyor? Nerelere gidiyor? Ailemle vakit geçirmeyi severim. Boş zamanlarımda sinemaya giderim. Zor bir işimiz olduğundan dinlenmeyi ve evde vakit geçirmeyi severim. İyi bir aile bireyi olmaya çalışıyorum ve bunu seviyorum. Genelde slow müzikler dinlerim. Ebru Gündeş'i çok severim. Türkü de dinlerim. Galatasaray'a ilk geldiğinde neler hissettin, neler yaşadın? Mevkinize bir futbolcu alındığı zaman rekabete gireceksiniz. Linderoth çok tecrübeli ve kişilikli bir futbolcu. Bunu her zaman söylüyorum. Kendisine teşekkür etmek istiyorum. Oynamadığım dönemlerde onu izleyerek artı yönlerinden kendime pay çıkarttım. Kendisinden çok şey öğrendim. Kendisi kişiliği ve karakteriyle mükemmel bir insan. Çok ciddi bir sakatlık yaşadı ama şu an bu sakatlığı atlatmış durumda. Yavaş yavaş form tutuyor. İnşallah form tutunca takıma faydalı olacaktır. Frank Rijkaard'ın gelmesiyle yeni sisteme adapte olmakta zorlandın mı? Bu seni etkiledi mi? Sistem değiştiği zaman belli bir zamanınızın olması gerekiyor. Belli bir sistemde oynamanız gerekiyor. Bizler profesyonel insanlarız. Nerede, hangi sistemde görev verilirse herkes en iyisini yapıyor. Zorlandığımız zamanlar oldu ama şu an öyle bir sıkıntımız yok. Sistemin oturduğunu düşünüyorum. Teknik direktör olsan ilk 11'in nasıl olurdu? Çok zor bir soru. Bütün futbolcular birbirinden yetenekli. Böyle bir kıyaslama yapamam. Yanyana oynamayı hayal ettiğin, tercih ettiğin futbolcu kim? İsim vermem çok doğru olmaz. Böyle bir düşüncem hiçbir zaman olmadı. Zaten arkadaşlarınızla iyi pas alışverişi yapabiliyorsunuz. Ama benim çocukluğundan beri hayranı olduğum ve yanında oynamak istediğim kişi Zidane. Vieira'yı da çok beğenirim. Bu mevkide kendine örnek aldığın isimler var mı? Beğendiğim çok iyi futbolcular var ama örnek aldığım bir isim yok. Galatasaray'la çıktığı ilk Liverpool maçında neler hissettin şeklinde bir soru var. Farklı yorumlar da olmuştu. Böyle bir maçta oynamamalı, daha çok yeni şeklinde. Ama benim tek düşüncem var. Sahaya çıktığında heyecan, yeni gibi şeyler olmamalı. Ben nasıl Çanakkale'de maçlara hazırlanıyorsam, o maça da aynı şekilde hazırlandım. Maçın heyecanı vardı ama içimde bir korku olmadı. Hayatımda oynadığım hiçbir maçtan korkmam. O gün sadece çok kötü goller yedik. Oyundan çıkmak zorunda kalmıştım. Benim için çok büyük bir tecrübe oldu diyebilirim. Avrupa liglerinde takip ettiğin meslektaşların hakkında birkaç isim sayabilir misin? İngiltere Premier Ligi'nde Gerrard, Lampard, Scholes gibi isimleri izliyorum. Bu tarz futbolcuları daha çok beğeniyorum. Son zamanlarda uzaktan şut kullanmıyor, neden Mehmet'in şutlarını göremiyoruz şeklinde bir soru var. Benim adalemde ufak bir sakatlık vardı. Bu sakatlıkla oynamak zorunda kalıyordum sakat futbolcularımız olduğu için. Şut attığım zaman adalemde sıkıntı olabilirdi. Biraz da defansif oynadığım için çok fazla ileri çıkamıyordum. Ama şu an hiçbir şeyim yok. Kaleyi gördüğüm zaman şut atmaya çalışıyorum. Boş zamanlarında sen de birçok futbolcu gibi playstation oynuyor musun? Evde kardeşlerimle oynuyorum. Beni yenemiyorlar, ben de onları yenmekten sıkıldım artık. Yeni rakipler arıyorum. Kardeşini de alt yapıya vermiş biri olarak, alt yapıdaki oyunculara ne gibi destekler veriyorsun? Kendi mevkinde oynayan oyuncularla diyaloğun nasıl? Çalışmalarını doğru bir şekilde sürdürürse kardeşim de inşallah iyi bir futbolcu olacak. Altyapımız da kötü bir futbolcu olduğunu hiçbir zaman düşünmüyorum. Onlar da bizle idmana çıkıyorlar. Biz de her zaman onlara bir şeyler katmaya, bir şeyler vermeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğinde destek veriyoruz. Onların da futbol hayatları boyunca yollarının açık olmasını diliyorum. İnşallah onlar da ağabeyleri gibi Galatasaray camiasına büyük hizmetlerde bulunurlar. İkinci yarı öncesi son mesajın nedir? Biz futbolcular olarak seyircimizi hep arkamızda hissetmek istiyoruz. Onlar bize desteklerini sürdürdükçe biz onları mahçup etmeyeceğiz. İyi sonuçlarla karşılık vereceğiz. Desteklerini eksik etmesinler. Biz onlara en büyük hediyeyi takım halinde vereceğiz.
<< Önceki Haber Premier Lig'de oynamadan ölürsem... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER