Hem iyi futbolcu hem de yardımsever olmak

Didier Drogba, Florent Malouda, Dirk Kuyt, Omar Kanoute, Samuel Eto’o, Lionel Messi, Zinedine Zidane, Luis Figo gibi birçok oyuncu kurdukları vakıflar aracılığıyla insanların yardımına koşuyor.

Hem iyi futbolcu hem de yardımsever olmak

Ülkemizde futbolun başaktörleri, özellikle de 4 büyük takımda oynayanlar yahut bu takımları çalıştıran teknik direktörler inanılmaz paralar kazanıyor. 

Bazıları yedi sülalesine yetecek kadar parayı birkaç yılda cebine indiriyor. Ancak ne hikmetse bu oyuncuları, teknik direktörleri bir okul, yetimhane, sağlık ocağı veya spor salonu yaptırırken göremiyoruz. 


Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere memleketin herhangi bir iline, ilçesine yardım eli uzatırken izleyemiyoruz. Bizim topraklarda ter döken futbolcu ve teknik adamlardan ciddi ciddi yardım kampanyalarına el atan, dernek kuran, vakıf açan bir futbol adamına şu ana kadar rastlayamadık (Yıllar önce Fatih Terim’in memleketi Adana’da devletin tahsis ettiği araziye okul yaptırması hariç).

Oysa dünyanın dört bir yanından yüzlerce futbolcu, kazançlarının bir bölümünü kurdukları vakıflar aracılığıyla muhtaç insanlara aktarıyor. Kimi sağlık ocağı açıyor kimi okul yaptırıyor kimi de giyim ve gıda yardımında bulunuyor. Böylesine vakıf açan oyunculardan bazıları da Süper Lig’de ter döküyor. Galatasaray’ın dünyaca ünlü golcüsü Didier Drogba, Trabzonspor tarihinin en kariyerli oyuncularından Florent Malouda, Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt akla ilk gelenler.


Didier Drogba, saha içi ve saha dışı duruşuyla ülkemizde taraflı tarafsız neredeyse futbolseverlerin tamamının takdirini kazandı. Futbol hayatı başarılarla dolu. İngiltere Premier Ligi’nde Chelsea formasıyla 3 şampiyonluk yaşadı. 2011-12’de Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırdı. 2 defa Afrika’da yılın oyuncusu seçildi. Sahadaki tüm bu başarılarını saha dışındaki yardımseverliği ile de taçlandırdı. 2007’de kurduğu Didier Drogba Vakfı’yla başta ülkesi Fildişi Sahilleri olmak üzere Afrika’daki diğer insanlara yardım yapmaya başladı. Onun en büyük hayali, doğduğu Abidjan’a bir hastane kazandırmaktı. Bu maksatla Londra’da bir yardım balosu düzenledi. Başta Chelsea’deki takım arkadaşları Ashley Cole, Joe Cole, Nicolas Anelka, Salamon Kalou, Claude Makelele ve İngiltere Millî Takımı’nın da kaptanlığını yapan John Terry olmak üzere pek çok şöhretli oyuncu bu baloya katıldı. Drogba, vakıf yararına 500 bin pound (yaklaşık 1 milyon 250 bin lira) topladı. 2009’da yaptığı bir reklam anlaşmasından aldığı 3 milyon avroluk bedelin tümünü de bu hastane yapımına harcadı.

Bir başka iyi krampon, Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt. 1980 doğumlu oyuncu ülkesinin kahramanı. Kuyt’un eşi Gertrude, yaşlı ve ihtiyaç sahiplerinin kaldığı bir hastanede çalışan bir hemşireydi. Gertrude, onca kazanca aldırmadan mesleğine ta ilk çocukları doğana kadar devam etti. İkili 2006 yılında da bir vakıf kurdu. Dirk Kuyt Vakfı, engelli insanların sosyal hayata katılabileceklerini göstermek üzerine çalışmalar yapıyor. 

Malouda’nın One Love Vakfı

Trabzonspor yönetimlerinin ‘şehre yıldız gelmez’ klişesini yıkan, taraftarların sevgilisi olan Florent Malouda da büyük bir kariyere sahip. Fransa’nın Lyon takımıyla 4 şampiyonluk yaşadı. İngiltere’de Chelsea’de takım arkadaşı Drogba ile birlikte bir şampiyonluk gördü. UEFA Kupası’nı kaldırdı. Chelsea’de yılın futbolcusu seçildi. Fransa Millî Takımı’nın değişmez oyuncusu oldu. Tüm bu başarılarının yanı sıra kurduğu ‘One Love Vakfı’ ile o da muhtaç insanlara yardımda buluyor. Malouda, vakıfla ilgili sorulara “Allah’ın bana bahşettiği bu futbol yeteneği sayesinde kazandıklarımı insanlarla paylaşma duygusuyla ‘One Love’ adlı vakfı kurdum.” cevabını veriyor.

Haiti depremine dünyanın dört bir tarafından yardım yağdı. Yardımda bulunanlardan biri de bizzat Haiti’ye giden Malouda’nın kendisiydi. Yaklaşık 100 bin insanın hayatını kaybettiği bu depremden 6 ay sonra Haiti’ye yardım götürdü. Halka tişörtler, çocuklara imzaladığı Chelsea formalarını dağıttı. Çocukların ona dua ettikleri kameralara yansıdı.

Galatasaray’ın bir başka Fildişi Sahilli oyuncusu Emmanuel Eboue de vakıf kuran futbolculardan. 2007’de İngiltere’nin Arsenal takımında oynarken kurduğu vakıf aracılığıyla ülkesindeki yoksul vatandaşlara yardım eden futbolcu, eğitimi destekleyip gençlere yeni iş sahaları açmak için çabalıyor. Eboue, geçen yıllarda ülkesinin başkenti Abidjan’da düzenlediği dayanışma yemeği sonrasında 10 bin kadar ders gerecini ve bin tane de masayı okullara dağıttı.

Dünyaca ünlü oyuncular Lionel Messi, Zidane, Rivaldo gibi isimlerin de vakıfları var. Barcelona’nın Arjantinli yıldız futbolcusu, kendisinin de doğduğu Rosario şehrinde kurduğu vakıf aracılığıyla Arjantin’deki bir çocuk hastanesi için 780 bin dolar bağışladı. Dünyaca ünlü oyuncu, daha önce de 1,2 milyon nüfuslu kentteki bir spor merkezinin onarımı için 195 bin dolar bağışta bulunmuştu. Ayrıca, otizme yol açan bir hastalıkla mücadele eden insanlar için çalışmalar sürdürüyor.

Fransızların efsane ismi Zinedine Zidane’nin kurduğu Zidane Vakfı da uluslararası yardım faaliyetlerinde bulunuyor. Zidane, eski takım arkadaşı Ronaldo gibi oyuncularla birlikte ‘yoksulluğa karşı maç’ organizasyonları düzenliyor. Brezilyalı efsane oyuncu Rivaldo’nun kurduğu vakıf ise Angola ve Brezilya’da faaliyet gösteriyor. Brezilyalı efsane oyuncu geçen yıl, Christiano Ronaldo ve Messi’den aldığı imzalı formaları açık artırmada satarak elde edilen geliri vakfa bağışlamıştı. Real Madrid’in Portekizli yıldızı Cristiano Ronaldo da geçen yıl yaptığı önemli bir yardımla gündeme gelmişti. Altın Ayakkabı ödülünü kazanan Ronaldo, bu ödülün bir açık artırmada satılmasına izin verdi ve elde edilen yaklaşık 1,5 milyon avroluk kazancı Filistinli çocuklara bağışladı. Portekizli yıldızın 66 ülkeden 167 okula bağışta bulunduğunu da belirtelim.

İspanya’da ırkçı saldırılara uğrayan, bu yüzden bu ülkeyi terk edip Rusya’nın Anzhi takımına giden, şimdilerde ise Chelsea formasını terleten Kamerunlu Samuel Eto’o da yardım faaliyetleri konusunda oldukça aktif. Mart 2006’da kurduğu Samuel Eto’o Vakfı, Batı Afrika’da yardım faaliyetleri düzenliyor.

Frederic Omar Kanoute’nin camii

Birçoğumuzun hayranlık duyduğu oyunculardan Mali asıllı Fransız Frederic Omar Kanoute de insanlığın hizmetinde. 20’li yaşlarda Müslümanlığı seçen oyuncu, üzerinde bahis şirketi reklamı bulunan formayı giymek istememesiyle de uzun süre dünya gündemine oturmuştu. 1

Bazı kulüplerin de vakıfları var. Benfica böyle bir kulüp. Angola, Mozambik gibi ülkelere yardımlarda bulunuyor. ‘Bir kulüpten daha fazlası’ sloganıyla özdeşleyen Barcelona’nın da vakfı mevcut. Kulüp vakıf üzerinden Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne destek amacıyla UNICEF’in insani yardım programlarına bir buçuk milyon avroluk bağışta bulundu.

Darısı bizim futbolculara ve kulüplere...

<< Önceki Haber Hem iyi futbolcu hem de yardımsever olmak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER