En dipten zirveye

Kırmızı-Beyazlılar 5 yıl önce Süper Lig'den düştüğünde acınacak haldeydi. Ancak Karadeniz temsilcisi kısa sürede yeni bir yapılanma içine girdi, teknik direktörlük görevine Hüseyin Kalpar geldikten sonra her şey değişti.

En dipten zirveye

Ligin devre arası Samsunspor adına dönüm noktasıydı. Kadroda temizlik yapıldı, ardından da büyük yürüyüş başladı. En pahalı oyuncusu 300 bin TL’ye oynayan bu takım, kesinlikle parayla değil, inançla, ruhla ve taraftarıyla bu işi başardı. Gerçekten önemli bir başarı hikayesi Samsunspor’un Süper Lig’e çıkışı. Şöyle biraz gerilere gidelim; takımın Süper Lig’den düştüğü yıllara... İnanın koca kulüp acınacak hale gelmiş ve büyük bir borç batağı içinde umutsuz vaka durumundaydı. Hiç unutmuyorum, o seneler Nevşehir’de birçok takım kamp yapıyordu. Herkes Samsunspor’un durumunu merak ediyor ve ‘acaba kampa gelebilirler mi?’ diye düşünüyordu. Nitekim yardımcı bir hoca ile valilik tarafından ödenen fonla kampa gelmişlerdi. Ama o kampı da çok iyi biliyorum. Ortada ne bir disiplin, ne de bir hava vardı. Kelimenin tam anlamıyla dibe vurmuştu koca efsane. Ve devamında sokaklara kumbaralar konup Samsunspor’a yardım toplanmaya başlandı. İşte bu kötü durumların içinde, son maçta ligde kalış ve Fuat Köktaş başkanlığında yeniden yapılanan bir Samsunspor ortaya çıktı. Hocaya ‘Aragones’ dediler! Kırmızı-Beyazlılar’ın o anki durumuna bakıldığında, herkes Bank Asya 1. Lig’de kalınmasına razıydı. Başkan önce borç konusunu halletti ve dar bütçeli, düşük profilli bir kadroyla ilk yıl için hedefi koydu: İlk 10. Ardından bu süreçte, yine aynı yönetimden bir başkan değişimi oldu. Yeni başkan İsmail Erkunt Tutu, öngörülen çizgiden çıkmadan, mali disiplin içinde başarıyı kovaladı. Yönetim, geçen sezon takım 17’nci sıradayken Hüseyin Kalpar ile teknik direktör olarak anlaştı. Bir anlamda dönüm noktası oldu Kalpar’ın gelişi. Çünkü daha önce Süper Lig’de birçok ekibi çalıştırmış, ama sonrasında inişe geçmiş, alt liglerde çalışan tecrübeli bir teknik adam, kamuoyunda soru işaretleri de getirdi. Ama Hüseyin Kalpar önce takımını tanıdı, kulübü tanıdı ve camianın içinden gelen eleştirilere kulak asmadan işine baktı. Taa ki bu devre arasına kadar. Hatta bir kısım hocaya muhalif olanlar, Kalpar’a ‘Aragones’ ismini taktılar! Esas hedef Play-Off’tu ama... Ancak geçen sezondan gelen deneyim ve kenti tanıma, bu sezona Kalpar’ın daha güçlü başlamasını sağladı. Bir kere tecrübeli oyuncularla birlikte isimsiz gençleri kadroya entegre ederek bir takım oldu Samsunspor. Sezona başlarken, Play-Off potasına girmek başarı olarak görülürken, ilk yarının sonuna doğru birkaç başarısız sonucun ardından Hüseyin Kalpar’a ağır eleştiriler geldi. Artık sabrı tükenen Kalpar da, ilk yarının son iki maçı olan içerdeki Gaziantep Belediyespor ve deplasmandaki Rizespor karşılaşmalarını oynadıktan sonra bırakacağını bildirdi. Tecrübeli hoca bunu blöf olarak yapmadı, son derece kararlıydı. Çünkü bunu yapmasının nedeni; devre arasında bazı oyuncularla yolların ayrılmasını istemesi ve kadronun takviye ihtiyacıydı. Belki de Samsunspor’un kader anı bu dönemdi. İşadamı Öztürk’ün ricasıyla kaldı Önce Gaziantep Belediyespor’u 4-0, daha sonra Rizespor’u dışarda farklı yenip ilk yarıyı muhteşem kapattı Karadeniz ekibi. Ama hoca bu iki karşılaşmanın sonucu ne olursa olsun bırakmakta kararlıydı. İşte bu kritik süreçte, Samsunspor’un başarısında perde arkasında yer alan çok önemli bir isim devreye girdi. Samsunspor’a şampiyonluk yarışında maddi-manevi büyük destek veren işadamı Galip Öztürk’ün ricası, Hüseyin Kalpar’ın kalmasında büyük etken oldu. Ve bu noktadan sonra da büyük yürüyüş başladı. Eli güçlenen Kalpar önce takımdaki temizlik operasyonunu yaptı. Cenk İşler, Savaş Esen, Anıl Taşdemir, Sercan Temizyürek başta olmak üzere 6-7 isimle yollar ayrıldı. Ardından da Billy Mehmet, Musa Büyük, Dilaver, İzzet gibi hücum özellikli oyuncularla kadro güçlendirildi. Fakat hocanın bu takımda bir göz ağrısı vardı ki, vazgeçilmezdi. Gaziantepspor’a çok genç yaşta Belçika’dan getirip, yıldız yaptığı Hakan Bayraktar olmazsa olmazıydı. Kaptan Turgay Gölbaşı ile birlikte bu ikili, takımın dinamosu oldu. Hepsine büyük alkış Devre arası Antalya kampının mutlu geçmesi, ikinci yarıda bomba gibi bir Samsunspor’un müjdecisiydi. Nitekim rakip forvetlere kalesini kapatan Ahmet Şahin, öyle kritik maçlar çıkardı ki, şampiyonluğu getiren mimarlardan olduğunu kanıtladı. Tabii başarıyı yalnız başına bir kaleciye bağlayamayız, bu bir takım olgusudur. Genç stoper Kemal, bugün büyüklerin transfer listesine girmeyi başardı. Ama herkes şunu iyi bilmeli; Samsunspor parayla Süper Lig’e çıkmadı. Bu takım ruhla, inançla, taraftarının büyük desteğiyle başardı. En pahalı futbolcusu 300 bin TL’ye oynayan bir takımdı Samsunspor. Bank Asya 1. Lig’in en az gol yiyen ekibi oldu. Ve Karadeniz’de 5 yıl aradan sonra güneş Samsun’dan tekrar doğdu. Emeği geçen, katkı yapan herkesi kutluyorum, Süper Lig’e hoş geldin Samsunspor. Tunç Kayacı

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER