Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Van mitingindeki 'Beyaz Toros' açıklamasına tepki gösterdi. Bitmez, "Bu açıklama 13 yıldır Türkiye'de tek başına iktidarda bulunan, istediği kanunu çıkaran; istediği bürokratı, istediği bakanı, istediği emniyet müdürünü, istediği İçişleri Bakanını atayan bir AK Parti iktidarı için utanç vesilesidir." dedi.
SP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, partisinin Gaziantep'teki seçim koordinasyon merkezinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Hazırladıkları Cizre Raporu'nu paylaşan Bitmez, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Van mitinginde sarf ettiği 1990'lı yılları hatırlatan 'Beyaz Toros' nitelendirmesine ilişkin konuşan Bitmez, "Bu açıklama 13 yıldır Türkiye'de tek başına iktidarda bulunan, istediği kanunu çıkaran, istediği bürokratı, istediği bakanı, istediği emniyet müdürünü, istediği İçişleri Bakanını atayan bir AK Parti iktidarı için utanç vesilesidir. Bununla 'Biz gidersek Türkiye'de kan akar' ifadesi kastediliyorsa, 13 yıldır iktidarda bulunan bir iktidar partisi, böyle bir söylemin arkasına gizlenerek, suçunu, beceriksizliğini örtemez. Böyle bir şey olacaksa, onların beceriksizliği, onların suçudur. Ama bunu şunun için söylüyorsa, 'Ey bizim iş başına getirdiğimiz bürokratlarımız, müdürlerimiz, daire başkanlarımız, ey bizim kendilerine ihale verdiğimiz işadamlarımız, müteahhitlerimiz, bak biz gidiyoruz, çok iyi çalışın, biz gidersek siz nemalanayacaksınız' manasında bir mesaj veriyorsa onun o sözlerinin muhatabı devlet değildir. Ama devlet olmasa bile her iki manada da bu açıklama bir iktidar partisi için, istediği atamayı, görevlendirmeyi yapan, yerel yönetimlerin de yüzde 80'ine yakınını elinde bulunduran bir iktidar için bu açıklama ayıptır." diye konuştu.
HÜKÜMETE GÜVENLİK ZAFİYETİ ELEŞTİRİSİ
Gaziantep'in IŞİD depolarının bulunduğu bir şehir haline gelmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bitmez, "Kurtuluş Savaşı'ında mücadelesiyle gazilik unvanı almış bir ilimizin bugün ülkemizin üzücü olaylarının ardından merkez olarak takdim edilmesi Gazianteplileri, bölge halkını üzdüğü kadar bizleri de üzmektedir. Ama burada şunu görmek lazım. Ülkemizin Suriye politikası neticesinde sınırda bulunan vilayetlerimiz ve bu sınırla birlikte Suriye'den göç eden insanlarımızın yerleştirildiği vilayetlerimizde buna benzer olayların olması veya bir plan çerçevesinde bu olayların yürütülüyor olması muhtemeldir. Gaziantep her zaman bu ülkenin birliğini, beraberliğini temsil eden bir şehrimiz olmuştur. Bugün de bu tip vesilelerle Gaziantep'in içerisine huzursuzluk sokacak bir değerlendirmeye girmek hem medya hem devlet açısından uygun olmaz. Burada olabileceği gibi buraya gelirken bir başka vilayetten de olmuş olabilir. Ama burada önemli olan devletin, yani hükümetin, bugünkü iktidarın bu oluşumlar oluşurken buna göz yummaları, göz yummasalar dahi ihmalleri, ihmali bilerek yapmasalar da yanlış politikalar neticesinde bu sonuçların ortaya çıkması yanlış gidişatın doğru sonucu olarak tezahür etmiştir." şeklinde konuştu.
Ankara'da yaşanan olayın ülke birliği ve bütünlüğüne kastedilen bir olay olduğunu savunan Bitmez, "Ama bunun temelinde ülkemizin dış politikasındaki yanlış siyasetin, yanlış uygulamaların etkisi göz ardı edilmemelidir. Gaziantep'in de böyle bir olayın deposu olarak gösterilmesi veya çıkan sonuçlar neticesinde bu ithamla karşı karşıya kalması doğru değildir. Bunların her birisi dahil, güvenlik ve istihbarat zafiyetinin bugünkü hükümette olduğunun ispatıdır." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da DBP'li Yenişehir Belediyesi tarafından billboardlardaki Hz. Peygamber (sav)'e hakaret içerikli karikatürler ile ilgili de bir soruyu cevaplandıran Bitmez, şunları söyledi: "Ülkemizin, bölgemizin, bölge halkının inancına, değerlerine aykırı böyle bilboardların astırılması veya ifade özgürlüğünün altına sığınılarak başkalarının inançlarına hakaret edecek noktaya getirilmesi elbette kabul edilemez. Bununla ilgili olarak bölge halkı tepkisini net olarak ortaya koymuştur, bunun karşılığında da buna alet olan, sebep olan, göz yumanlar geri adım atmak zorunda kalmıştır." CİHAN