Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde M.Ö. 4'üncü yüzyıldan kalma, tarihi kaya mezarlar vatandaşlar tarafından depo olarak kullanılıyor.
Fethiye'deki Amintas kaya mezarları, Antik Likya uygarlığının en eski şehirlerinden biri olan Telmessos Antik Kenti'nden günümüze ulaşan kalıntılar arasında yer alıyor. İlçenin güneybatısındaki tepelerde, kayaya oyulmuş mezarların en büyüğü konumundaki Amintas Kral Mezarı ise Fethiye'nin simgesi olarak kabul ediliyor. Aynı tepenin eteklerinde Amintas Kral Mezarı'yla birlikte çok sayıda tarihi mezar bulunuyor. 2 bin yıldan fazla geçmişe sahip bu mezarlar, tarihi ve arkeolojik SİT alanı içinde bulunuyor ve örenyeri olarak ilçeye gelen yerli ve yabancı turistler tarafından geziliyor. Ancak örenyerini çevreleyen koruma duvarının dışında, yerleşim yerlerine yakın noktada bulunan mezarlardan bazıları, Cumhuriyet Mahallesi'nde oturanlar tarafından depo olarak kullanılıyor.
FAZLA EŞYALARI MEZARDA SAKLIYORLAR
Ortalama 1.5 metre yüksekliğinde ve 2 metre genişliğindeki mezarların tarihi ve antik değeri hiçe sayılırken, bölge halkı eve sokmak istemediği fazla eşyaları mezarlarda saklıyor. Yazın içindekileri serin tutan, kışın ise yağmur almayan tarihi mezarlar, depo vazifesi görüyor. Antik kaya mezarının içinde karton kutular, araba lastikleri, tahta parçaları ve plastik şişeler depolanıyor. Bakımsızlıktan çevresi ot ve çalılarla kaplanmış mezarlardan bazıları ise sokak köpekleri tarafından barınak olarak kullanılıyor. Vatandaşlar tarafından çevresine zeytin ağaçları dikilen mezarlar, Amintas Kaya Mezarları'nı görmek isteyenler tarafından güçlükle fark ediliyor.
'YÜZÜMÜZE VURUYORLAR'
Fethiye'de profesyonel turist rehberliği de yapan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Fethiye Bölge Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Salih Taşçı, Likya uygarlığına ait Telmessos Antik Kenti'nden geriye kalan en önemli kalıntının Amintas Kaya Mezarları olduğunu söyledi. Mezarların bir kısmının hala perişan halde olduğunu anlatan Taşçı, bu alanları turistlere gezdirirken utanç duyduklarını belirtti. Mezarların bakımsız ve amacının dışında kullanımının Fethiye adına kötü bir izlenim oluşturduğunu aktaran Taşçı şöyle dedi:
"Hala turistlerle birlikte haftanın belirli günleri tura çıkıyorum. Bölgedeki tarihi kalıntıları inceleyen Avrupalı turistler, Türklerin tarihe saygı duymadığını ve korumadığını yüzümüze vuruyor. Halkımıza bu mezarları sahip çıkma ve koruma çağrısı yapmak istiyorum. Bu bölgeler Fethiye için cazibe merkezi. Fethiye'nin sembolü olmuş bu anıt mezarların korunması çok önemli."
'TEK YAPTIĞIMIZ YOK ETMEK'
Her gün işe gidip gelirken kaya mezarların önünden geçtiğini belirten motor tamircisi Fatih Doğan, Türkiye'de tarihi kalıntıları koruma bilincinin hiç oturmadığını söyledi. Mezarın depo olarak kullanılmasına tepki gösteren Doğan şöyle konuştu:
"Bölgede gezinti yapan turistler bu manzarayı görünce çok şaşıracaktır. Dünyanın öbür ucundan bu tarihi kalıntıları görmeye geliyorlar. Ancak biz mezarları depo olarak kullanıyoruz. Bazılarının önü çalılarla kaplanmış, bazıları ise malzeme deposuna dönüştürülmüş. Tarihi eserlere hem devletimizin, hem de vatandaşımızın verdiği değer ortada. Duvarlarına yazılar yazma, kırıp dökme bizde. Binlerce yıl öncesine dayanan bir tarihin üzerinde oturuyoruz. Ve tek yaptığımız yok etmek."
Mezarın depo olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Mustafa Aykırı da malzemelerin bir önce çıkartılıp, antik mezarlara ve çevresine bakım yapılması gerektiğini söyledi.