Savaşın açlığı...! 7 okka, 70 okka

Gazeteci Cumhur Dereli Afganistan'da geçen bir anısını anlattı.

Savaşın açlığı...! 7 okka, 70 okka

Ramazan ayı bolluktur, berekettir.Mümin'in ayı olan bu mübarek ayda zulüm altında sıkıntıda,zorluk' ta yoklukta olanlara "Allah"ım latif ismi hürmetine yardım eylesin.

Sizlerle bir zamanlar Afganistan da görev yaptığım zaman yaşamış olduğum acı hatıraları topladığım Bir Gazetecinin Seyir Defteri Kitabım dan  gerçek yaşam hayat hikayemi paylaşmak istedim. Yine böyle bir Ramazan ayında Afganistan'ın başkent'i Kabil de görev yapıyordum.

"Ramazan ayı Kasım ayına denk gelmişti.Soğuklar iyice kendini insanın iliklerine kadar hissettiriyordu.Afganistan da Taliban yönetimi artık her yerde güvenliği sağladık herkes emin olsun telkinleri vardı ama silah sesleri çatışmalar, ölümler hiç eksik olmuyordu.

Başkent Kabil'in Vezir Ekberhan semtinde yapayalnızdım.Kısa zamanda öğrendiğim farsça ile çarşıdan kendime bir arkadaş edinmiştim.Adı Aydunddin, Kabil üniversitesinde bir zamanlar öğrenci olan  Aynuddin yanımda çalışmak istemişti. İlk başta kabul etmek istemedim çünkü ona verebilecek bir maaş verme durumum yoktu.Zaten yardımcıya da ihtiyaç yoktu. Aynuddin çok ısrar etti, ben gelip gideyim dedi.Israrlarına dayanamadım, kabul ettim.Sabah geliyor akşam iftar olmadan gidiyordu.Ramazan ayının ilk  haftası bir sabah bana Üstaz yardıma muhtaç çok zor durumda bir aile var yardım edebilir miyiz? deyiverdi.Barakada yaşıyorlar,şu arka tarafta kalsalar bu soğuk kış gününde çok iyi olacak,hem sana yemek yaparlar dedi ama beni de kara bir düşünce sardı.Benim cebimde elli dolar para ve onunda birazını Afgan rupese bozdurdum.Günlük sahur da iftar da  kuru ekmek, yumurta idare etmeye çalışıyorum.Birde şimdi onlar!Aynuddin! ben bir düşüneyim dedim ama sonunda hadi gelsinler dedim.Onun vasıtasıyla birde aşçımız olacaktı. Evin babası yemek yapmayı biliyormuş.Aşçının adı  “Eman” idi.Farsça kolay bir dil gibi gelmişti bana  ilk zamanlar biraz zorluk çeksem de kolaylıkla öğrendim,en azından anlaşabilecek kadar. Eman, önce kendi   gelmişti.Eman ve ailesinin kaldığı baraka  toprakmış.Benim kaldığım evin arka tarafında göz göz yapılmış olan odalara kendini ve ailesi yerleşti. Ne kadar çok sevinmişlerdi. Bana hakları çok geçti, 5 çocuğu vardı, en büyüğü 8, en küçüğü 3 yaşında idi. Onların fakir ve yoksul hallerine çok üzülmüştüm.Hem Afgan-Rus savaşında hem de Taliban ilk Kabil’e girdiğinde çok zulüm ve işkence görmüşler.Çocuklar bakımsız,çok perişan durumdaydı.İnsan yüzlerine baktığında her şeyi anlayabilirdi.

 Zaten tüm halk’ın yüzlerinde zulümden başka bir yansıma görülmüyor ama çocukların yüzleri çehreleri daha iyi anlatıyordu.

 Zaman geçtikçe yaşamın Talibanca yaşamakla mümkün olacağının idrakine vardım. gelirken de üzerimde Pakistan dan aldığım şalvar kamis’ im ve başımda takkem hiç eksik olmamıştı ve de dışarıya çıktığımda sarık da takıyordum.

Genelde zaten buradaki insanların hepsinin şalvar kamisi, sarığı eksik olmazdı,isterse olsundu Taliban’ın “Emr-i Bil Marufları”(Taliban Polisi) anında kırbaçlarlardı. Hatta  bütün kadınlar mavi renkte “burka” isimli boydan ve yüzleri dahi görülmeyecek şekilde yüz kısmı delikli bir örtü giyerek örterlerdi. Ama kadınlar yanında erkek olmadan asla dışarıya asla çıkamazlardı.

Eman ve ailesinin geldiği gün den bir gün sonra pazar vardı.İran pazarı da sayılır idi.Çünkü herşey oradan geliyordu.Öğleden sonra, Aynuddin ile tam teşekküllü(üzerimde şalvar,başımda sarık) Da Afgana çarşısına giderek  pirinç, patates,soğan yağ, yumurta,tuz ve az da meyve aldık.Özellikle 7 okka ya yakın pirinç, 2,5- 3 okka dan fazla patates aldım ki! Eman ve ailesi de bir öğünde olsa karınları doyar diye düşünmüştüm. Bu arada İran Cocola (kola)sı almayı da unutmamıştım.Afganlılar bu şekilde ?? ????"Siyah Su" diyorlardı.hep Aynuddin' in marifetleri idi.Bütün bunları  bana göre zengin  yiyecekleri ilk defa almıştım. Eman’ a yemek yapmasını anlata bildiğim şekilde Farsça söylemeye çalıştım. Zaten Aynuddin üstünü tamamlamıştı. ama Eman’ın  ne anladığını da anlamamıştık ya!. Çünkü ne desem Ğa,Ğa (Evet)deyip duruyordu.Söylemek istediğim  basit bir pirinç pişirmek ve patates yemeği idi.Afganistan da çok yağlı çok tuzlu  yapıyorlardı.İlk defa sıcak bir yemek yiyecektim. Yukarı odama çıkarak, emektar yatağa yorgunluktan şöyle bir uzandım, öylece kalmışım. Eman geldi veya gelmedi bilmiyorum, akşam geç vakit kalktım daha doğrusu çatışmalar başlamış olsa gerek silah seslerinden uyanmıştım.ilk zamanlar hoplayarak,zıplayarak ve de fırlayarak uykudan uyansam da sonraları alışmıştım.

Elektrikler vardı,mutfağa indim, iftar az geçmişti herhalde çünkü dışarıdan insanların yemek yeme sesleri geliyordu.Aşağıya Mutfağa indim.Mutfak’ta yemek yapılmıştı, garip olan  ne ekmek kalmış ne de pazardan o kadar aldığımız erzak nereye gitmişti? hiçbir şey kalmamış, şaşırmıştım.Baktım az bi Ruti bir parça kalmış.Eman kendilerine,yani ailesi için  aldığımı zannetmişler diye düşündüm ve götürmüşlerdir dedim. Ertesi gün sabah Aynuddin gelince ona anlattım oda gidip Eman’ı çağırdı, mahcup bir şekilde ve utanarak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama anlamamıştım. Aynuddin İngilizce olarak bana Eman’ ın özür dilediğini ama çocukların akşam hepsini yediğini söyledi.”hepsini mi?” dedim. 

Eman; ”Üstaci" (beyim) gidip alayım “dedi.Farsça olarak o kadar net söylemişti ki şaşmıştım. Bir an mümkün değil yiyemezler diye düşündüm.Eman’ a;” Hepsini mi yediniz? gerçekten” dedim.Aynuddin'e baktı,Aynuddin benim dediğimi tekrarladı.Mahçup bir şekilde yere bakarak  “Ğa (Evet), ama ben yemedim” dedi. Kaldıkları  yere götüremezlerdi çünkü bu kadar sorduktan sonra bana böyle bir şey diyemezlerdi. İçimden evet,dedim, 24 yılı aşkın süren savaş’ın  açlığı…! 

Bir insan savaşla, yoklukla, yoksullukla, zulümle, ızdırap ile yaşarsa ve de hayatta kalırsa 7 kilo da yer 70 kilo da yer dedim.

Bu mubarek ramazan ayında yoksulu,fakir gözetelim, özellikle yetim'e iftar kapımızı açalım.Canab-ı "Allah" tuttuğumuz oruçları,iftarımızı,sahurumuzu dergahı izzetinde kabul ve makbul eylesin.


Cumhur DERELİ
GAZETECİ
 


<< Önceki Haber Savaşın açlığı...! 7 okka, 70 okka Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER