Zayıflama çabanız kabus olmasın

Kilo verme, zayıflamak için verilen çaba çoğu zaman bir kabusa dönüşe bilir. İşte doğru kilo vermek , doğru zayıklamak için uzman tavsiyeleri

Zayıflama çabanız kabus olmasın

Bitip tükenmek bilmez bir çabadır zayıflamak. Gün biter, hafta biter, hatta yıl biter de kadınların kilo verme çabası bitmez. Bu kadar çabanın üstüne bir-iki kilo verince değmeyin hanımların keyfine! "Nasıl olsa vücuttaki fazlalıklar gitti." diye bir rahatlama ki sormayın; verilen kilolar olduğu gibi vücuda geri dönüyor. Haliyle dondurmadan, tatlıdan, pilavdan uzak zalim günler yeniden kapıda! Bu sefer yorucu ve nefsi bezdiren diyetlere başlanıyor. Haftalar aylar geçiyor bir sonuca varılamıyor; onca çabaya rağmen yağlar halen vücudu sarıp sarmalıyor. Kadınlar için kâbuslar kaçınılmaz; depresyon ise sonu gelmez bir yol oluyor. Hal böyle olunca diyet yapmak eşittir 'kilo alma sendromu'na dönüşüyor. Peki, zayıflamayı kilo alma sendromundan çıkarmak için ne yapmalıyız? Sema Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Hayrettin Mutlu'ya göre yapılması gereken ilk şey, sendrom oluşturacak ve kilo vermenizi önleyecek sebepleri ortadan kaldırmak. Mutlu, kış aylarında vücut yağlanmasının arttığını, yaz aylarında ise vücut yağ dokusunun azaldığını, bu yüzden diyet yapıp strese girmek yerine sağlıklı beslenmenin yollarıyla uğraşmak gerektiğini söylüyor. Mutsuz olmadan zayıflamak için toplumun olumsuz söylemlerini bir kenara bırakarak yağlarla savaşmayı öneriyor. Mutlu, "İnsanları 'kilo alma sendromuna' yaz aylarında uygulanan şok diyetler itiyor. Bu diyetler zayıflatıyor fakat en ufak bir rahatlamada kiloları geri getiriyor. Tabii bu da diyet yapmayı sürekli kılıyor. Sendroma girmeden zayıflamanın tek çaresi var: Hızlı kilo verme hayallerini bir kenara bırakmak. Şunu unutmayın yavaş zayıflamaya çalışırsanız, verdiğiniz kiloları hemen geri almazsınız. Haliyle, 'kilo alma sendromu' gibi bir ruh haliyle mücadele etmemiş olursunuz." diyor. Mutlu'ya göre sendromu tetikleyen etkenlerden bir diğeri de sevdiğimiz lezzetleri hayatımızdan tamamıyla çıkarmaya çalışmak. İnsan sevdiği bir tatlıyı yiyemezse kilo vermesi zorlaşır, hatta strese girer. Burada önemli olan hiç yememek değil, az yemektir. Bir kilo baklava yemek yerine bir dilim baklava tatmayı tercih etmektir mesela. Kilo alma sendromuna yakalanmamak için ne yapılmalı? Hayrettin Mutlu (Sema Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı): Sürekli diyet yapıyor, kilo veremiyor ya da verdiğiniz kiloları geri alıyorsanız yapacağınız en önemli şey, beslenme düzeninizi biraz basitleştirmek. Bedeninizi rahat bırakın. Katı ve kısa süreli diyetler yerine uzman takibiyle ayda bir kilo vermeyi hedefleyin. Zayıflamayı amaç edinmek yerine zayıf kalmayı benimseyin. Sonra 'zayıflayayım da ne şekilde olursa olsun zayıflayayım' tavrıyla hiçbir şekilde diyet aramayın. Bu, sadece sorunu görmezden gelmektir. Siz kilolarınızı görmezden gelmek yerine, onlarla yüzleşin ki daha sağlıklı kilo vermek için kendinizi motive edebilesiniz. İradenizin güçlü olduğu noktasında telkinlerde bulunup bunu kendinize kanıtlayın. Piyasadaki haplardan uzak durun. Yemek yerken ağır olun, gerekirse çiğneme sürenizi uzatın, böylece çok yemiş hissine ulaşacaksınız. Hızlı ve büyük hedefler koyup kendinizi üzmeyin, küçük hedeflerle vereceğiniz kiloların mutluluğuna ulaşın. Kadriye Şentürk Pehlivan (Sema Hastanesi Psikiyatri Uzmanı): Şişmanlık tedavisinde, fazla yemenin psikolojik sebepleri araştırılıp tedavi edilmezse zayıflatmak kolay olmuyor. Üstelik hasta kilo verse bile bu kilolar çok rahat geri alınabiliyor. Haliyle tekrarlayan kısır döngü kişileri daha çok mutsuz ediyor. Bu bakımdan, kilo vermeyi sendroma dönüştürmemek için hastayı diyet öncesi psikolojik olarak tedavi etmek gerekiyor. Kısacası sağlıklı kilo vermenin yolu psikolojik bir tedavi ile sağlanıyor. Çünkü psikolojik destek, kişinin kontrollü bir şekilde kilo verme sürecinde önemli bir rol oynuyor.
<< Önceki Haber Zayıflama çabanız kabus olmasın Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER