Havacılar, 'flaş flaş flaş'tan rahatsız

Havacılık yöneticileri, medyada yer alan kaynağı belirsiz ve 'flaş, flaş', 'şok şok' diye verilen birçok haberin sektöre büyük zararlar verdiğini ileri sürdü.


Prof. Dr. Haluk Gürgen de, "Havacılık yöneticilerine medyayı kullanmaya kalkmayın! " tavsiyesinde bulundu. Havacılığın medya ile olan ilişkileri, Türk Sivil Havacılığını Geliştirme Vakfı'nın (HAVAK) düzenlediği toplantı ile masaya yatırıldı. Medyaya olan bilgi akışının doğru yönde sağlamak amacıyla düzenlenen toplantıya; Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Başkanı Yavuz Çizmeci, Havayolları Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Kaptan Pilot Ali Ziya Yılmaz, Onur Havayolları Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu, HAVAK Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Ertüzün, Hava Trafik Kontrolörleri Dernek Başkanı Ayhan Kartal, İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği Başkanı Cemil Yıldız, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof Dr. Haluk Gürgen, Halkla İlişkilerin duayenlerinden Betül Mardin ile havacılık sektöründeki gazeteciler katıldı. Atatürk Havalimanı'ndaki etkinlikte konuşan Yavuz Çizmeci, medyada son bir yıl içinde yer alan sektör haberleriyle ilgili özel bir araştırma yaptırdığına işaret ederek, yanlı ve yanlış haber yapan medya mensuplarına sitem etti. Her işin ciddi fakat havacılığın gerçekten çok ciddi bir iş olduğunu vurgulayan Çizmeci, ''Çünkü insan hayatıyla çok yakından ilgili. Bu işi yapan insanlar, firmalar gerçekten desteklenmeli, önleri açılmadır. Petrolün varilinin 130 dolarları aştığı günlerde havacılık yapmak çok zordur. Yandık ama zannetmeyin ki sadece havacılar olarak yandık. Herkes olarak yandık. Bunun etkisi dalga dalga, toplumun her kesiminde ve sektörde kendisini gösterecektir. Havacılık sektörü aslında bir asırlık bir sektör. Çok uzun bir geçmişi yok ama bugün Mars'a ayak bastık. 10 ay sonra da Mars'a ilk insan gönderilecek. Böylesine hızlı gelişen, teknoloji ile iç içe, insan hayatını güzelleştirmeye, iyileştirmeye ekonomiyi iyileştirmeye yönelik olan bir sektörün medya tarafından çok daha ciddi, çok daha bilimsel ele alınması lazım.'' değerlendirmesini yaptı. -KAPTAN PİLOT YILMAZ: "MEDYA, KONTROLÜMÜZ DIŞINDAKİ KAYNAKLARA YÖNELİYOR"- Kaptan Pilot Ali Ziya Yılmaz da, uçuş emniyetinin ihlal edilmesi durumunda suskun ve tarafsız kalmalarının beklenemeyeceğine dikkat çekerek, şunları söyledi; ''Havacılıktaki bir gelişme anında medya bilgi ihtiyacını karşılamak için kaynak aramaya başlamaktadır. Böyle durumlarda ilk müracaat edilen kişiler bizler oluyoruz. TALPA başkanı, ikinci başkan ve genel sekreter gazetecilere bilgi vermekle görevlidir. Ancak bir konu vuku bulduğunda bizim karşılaştığımız tek sorun olayın oluş şekli ve gelişimi hakkında ilk kaynaktan haber alamayışımız olmaktadır. Operasyonu gerçekleştire üniteler çok yoğun olduğu için bilgiye erişmemiz güç olmaktadır. Veya bazı bilgilerin bize aktarılmasında sakınca görülmektedir. Biz tarafsız düşünüyoruz. Ama yine biz, medyanın kamuoyuna duyurduğu doğruluğu teyit edilmemiş sıcak haberler üzeriden açıklama yapmak zorunda kalıyoruz. Medya kontrolümüz dışında kalan, sorumlu davranmayan kaynaklara yöneliyor. İşte o zaman gelişen kamuoyu mesajları kontrol edilemeyen bir boyut alıyor. Sektöre zarar veriyor.Veya reyting uğruna sektöre zarar verecek kaynaklara bilerek yönelenler olabiliyor.'' -BOLUKÇU, 'FLAŞ FLAŞ' 'ŞOK ŞOK' DİYE GEÇEN HABERLERE TEPKİ GÖSTERDİ- Karşılıklı atışmaları da yaşandığı etkinlikte Onur Air üst yöneticisi Şahabettin Bolukçu ise, medyada 'flaş flaş', 'şok şok' diye geçen kaynağından doğrulanmamış haberlerin yayınlanmasına tepki gösterdi. Haberde bir iki dakikalık gecikmenin gazetecilerin birbirinin önüne geçme anlamına gelmediğine için doğruyu ifade etmek gerektiğine işaret eden Bolukçu, havacılık sektörünü eleştirip, ''Havayolu çalışanları birlik beraberlik içinde olmalı. Selden kütük kapmaya çalışmasınlar. Keser hep bana yontmaz bir gün de başkasına doğru yontmaya başlar. Basına verdiğimiz bilgilendirmelerde hiç değilse sektörü zedeleyecek, zan altında bırakacak, onlara etki edecek türden olamamasına dikkat etmeliyiz.'' dedi. Özel sektörde 14 milyona erişen tüketicinin tamamının bilinçli olmadığını belirten Bolukçu şunları dile getirdi; ''Uçağın 15 dakika rötar yapmasında sanki bütün suç havacılarda. Türkiye'de Smart Projesi'nin hayata geçirilmesi için geçtiğimiz günlerde bir geçiş eğitimi vardı. Uçaklar bir, bir buçuk saat rötar yapıyordu. Vatandaşlar 'uçak arızalı mı, niye kalkmıyor' diye bakıyor. İçimizden bir tanesi de 'bu uçaklar hep rötar yapar' , 'özel havayolları zaten bir işe yaramaz' diye küçücük basit bir kelime yazsaydı. Herhalde biz 14.5 milyon yolcunun yarısının bedduasını alır, yarısını da kaybederdik. Sizlerden ricamız, bunların hangi sebeplerden kaynaklandığını anlatmanızdır.'' ''Önemli olan bizim geleceğimiz değil. Biz paramızı kaybedebiliriz, gider koyun güderiz. Sütü sağar içine ekmek doğrayıp, yiyebiliriz'' diye devam eden Şahabettin Bolukçu, ''Ama Türkiye'nin 25 milyon turist, 25 milyar dolar, 14.5 milyon iç hat yolcu potansiyeli var. Kars'tan peynir, her gün Gaziantep'ten gelen 3 ton baklava, Kahramanmaraş'tan biber, Kayseri'den gelen pastırmanın ekonomiye olan etkisini düşünün. İnanıyorum ki, 2003 yılının 9 Aralık günü ile bugün arasında çok fark var. İnsanlar teknoloji ile tanıştı, zamanla, tasarrufla tanıştı, diye düşürüyoruz. Zarar herkese olur. Parasını kaybetmek ile moralini kaybetmek arasında çok büyük fark var. İletişimin etkisi havacılık muhabirleri kadardır. Sizler öneminizi bilin ve bizlere destek olun.'' izahını yaptı. Şehabettin Bolukçu, petrol fiyatlarındaki artışa da değinerek, ''Petrolün havacılığa ne kadar etkisi olabileceğini çözemediğimiz bir noktadayız. Bana göre petrolün geleceği şudur. Havayolları ya kendine dönük küçülecek ya bu maliyetleri kaldıracak birlikteliği ortaya koyacak. Birbirinin kuyusunu kazmayacak. Ama hep zarar eden havayolları değil. Entegrasyonun içinde olan havaalanı, kamu ve diğer kurumlar. Bunların hepsi birlikte olmazsa 2008 yılı 15 Kasım ile 2009 Nisan ayı arasındaki kış turizmini herkes unutsun.''şeklinde konuştu. -PROF. GÜRGEN: "HAVAYOLLARI İLE MEDYA ARASINDA KARŞILIKLI ÇIKAR İLİŞKİSİ VAR"- İletişim uzmanı Prof. Dr. Haluk Gürgen, havayolları ile medya arasında karşılıklı çıkar ilişkisi içinde birbirlerine muhtaç olduklarına dikkat çekti. Medya ile kurum arasındaki ilişkilerin dayanak noktasında öncelikle karşılıklı sayı, güven ve işbirliği geldiğini anlatan Prof. Gürgen, ''Aslında medya da yaptığı işin gereği olarak sizlere muhtaç, sizde yaptığınız işin gereği medyaya muhtaçsınız. Karşılıklı bir çıkar ilişkisi var. Yani medya ekmeğini yiyebilmek için haber yapmak zorunda. Siz de kendinizi iş hedefleriniz açısından belirli bir noktaya getirebilmeniz, varlığını sürdürebilmeniz için medyaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Duymalısınız. O zaman bu karşılıklı ihtiyaç konusunun; saygı, anlayış ve güven ilişkisi ile çözümlenmesi için medya yapacağını yapar ama siz ne yapacaksınız?'' diye havacılık sektörünün eksiklerini anlattı. Havacılara öncelikle kurum olarak iş hedeflerinizi, kimliğinizi, vizyonunuzu, yapmak istediğiniz her he ise bunu stratejik olarak belirleyip, iletişimin stratejik hedeflerine dönüştürmeniz gerekiyor'' tavsiyesinde bulunan Gürgen, işi doğru, güzel ve iyi bir şekilde ortaya koymak gerektiğini belirtti. Gürgen, ''Böyle olmadığı takdirde, doğru, güzel ve iyi olmayan bir şeyi, doğru güzel ve iyi gibi anlatmanın bir aracı olarak medyayı kullanmaya kalkarsanız orada en büyük yanlışı yapmış olursunuz. Bunları medyaya ders verir gibi, medyaya anlatamazsınız. Bu iş sivil havacılık kurumlarının birinci derecede en önem vermesi iştir. Her kurum için itibar çok önemli, sivil havacılık için çok daha önemlidir. O zaman bu itibarı yöneteceksiniz. Kurumsal iletişiminizi yöneteceksiniz. Yoksa iletişiminizi başkaları yönetir. Kriz iletişim sisteminizi kriz olmadan çalıştıracaksınız. Herhangi durumda nasıl davranırımı; simülasyonlar, uçak kaçırıldığında ne yapacağım, kurumum adına kim sözcü olacak, mesajı nasıl hikayeleştireceğim, hangi medya mensupları ile birinci derecede iletişim içinde olacağımın tatbikatını yapacaksınız. Bunun için bu işten sorumlu iletişim insanlarının deneyim kazanması gerekiyor.'' tesviyesinde bulundu. Onur Air'in bir üst yöneticisi de, "Pistten döndü", "Ölümden döndüler", "Ya kalksaydı bu uçak ne olundu acaba" gibi başlıkların da verdiği ve vereceği zararlara değindi. CİHAN
<< Önceki Haber Havacılar, 'flaş flaş flaş'tan rahatsız Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER