Gül, somut projelerin gelmesi halinde ziraat, sulama, temiz su tedariki gibi pek çok konuda artı değer kazandırabileceklerine inandığını söyledi. En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) Bakanlar Konferansı, 50 ülkenin katıılımıyla İstanbul'da başladı. Türkiye'nin önerisi üzerine BM tarafından her yıl düzenlenen "Küreselleşmenin En Az Gelişmiş Ülkeler Yararına İşletilmesi" konulu "En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) Bakanlar Konferansına 50 ülkeden katılım oldu. Ülkelerden 27'sinin bakan düzeyinde temsil edildiği konferansa, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanısıra; BM 61. Genel Kurul Başkanı Haya Raşid El Halife, BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Supachai Panitchpakdi, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü Jacques Diouf, BM Afrika Ekonomik Komisyonu İcra Sekreteri Abdoulie Janneh, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Genel Direktör Yardımcısı Valentine Rugbawiza ve çok sayıda yetkili katıldı. Konferans katılımcı bakan ve devlet temsilcilerinin Bakan Gül ile aile fotoğrafı çektirmesi ile başladı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, adil, kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınmanın uluslararası toplumun sorumluluğnda gerçekleşebileceğini vurguladı. Bu sorumluluğun sadece mali kaynak sağlamaktan ibaret olmadığına dikkat çeken Gül, "Uluslararası ekonomik sistemde var olan dengesizlikleri gidermeliyiz. Bu durumlarda, bu mali kaynaklar gerektirirken çok sayıda diğer durumda ise gerekli olan şey En Az Gelişmiş Ükelerin endişelerine cevap veren siyasi bir iradedir." şeklinde konuştu. "TÜRKİYE'NİN RESMİ KALKINMA DESTEĞİ 750 MİLYON DOLAR'A ULAŞTI" Gelişmekte olan bir ülke olan Türkiye'nin ulaslararası toplumun dikkatini çekmeye ve bilincini artırmaya çalışmakta olduğunu aktaran Gül, "Ancak bu kalkınma sorunlarına ilişkin küresel yaklaşımın değişimi, daha kapsamlı bir çaba ve işbirliği gerektirmektedir. Bunun uzun vadeli bir çaba olduğunun farkındayız ve ne kadar sürürse sürsün bunun peşini bırakmayacağız. Bu bağlamda Türkiye'nin sağladığı Resmi Kalkınma Desteği, son yıllarda istikrarlı bir şeklide artarak, 2006 yılında 750 milyon dolara ulaşmıştır." Ifadelerini kullandı. Katılımcı konuklara Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) çalışmaları hakkında bilgi veren Gül, TİKA'nın En Az Gelişmiş Ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletlerindeki kalkınma projelerine 15 milyon dolarlık bir fon tahsis ettiğini dile getirdi. "SOMUT PROJE TEKLİFLERİ İLE GELİN" Katılımcı bakan ve devlet yetkililerine seslenen Bakan Gül, kendilerine somut proje teklifleri ile gelmelerini istedi. Gül, "Somut proje teklifleri ile gelmenizi istiyoruz. Bu projeler, sizin gerekli gördüğünüz bir çok alan olabilir. Türkiye olarak, özellikle, ziraat, sulama, temiz su tedariki, tarım işleme, biyokütle, ve biyoyakıtın geliştirilmesi, ticari kapasitenin oluşturulması, sağlık ve eğitim gibi alanlarda artı değer kazandırabileceğimize inanıyoruz." dedi. Türkiye'nin yardımlarının sadece kalkınma desteği ile kısıtlı olmadığını aktaran Gül, insani yardım alanında da yardımların devam ettiğini ifade etti. Türkiye'nin son yılarda insani yardımlarda da kayda değer bir artış gösterdiğini ifade eden Gül, "Son üç yıl içinde 300 milyon dolara ulaşmıştır. Bu miktara sivil toplum örgütlerinin yardımları dahil değildir. Türk Kızılayı ve çok sayıda diğer sivil toplum örgütü tarafından yapılan yardımların miktarının, Hükümet'inkileri aştığını söylemekten ayrıca gurur duymaktayım." diye konuştu. Türkiye olarak En Az Gelişmiş Ülkeler'le iki taraflı ticari ilişkilein geliştirilmesinden yana olduklarını dile getirdi. Türk özel sektörünü En Az Gelişmiş Ülkeler'e yatırım yapması konusunda teşvik ettiklerini kaydeden Gül konuşmasını şöyle sürdürdü; "Doğrudan yabancı yatırımlar , bu ülkelerdeki iş fırsatlarını artırmak suretiyle sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında kritik role sahiptir." Bakan Gül, konuşmasının ardından BM 61. Genel Kurul Başkanı Haya Rashed Al Khalifa ile özel bir görüşme yaptı. Gül, daha sonra Bakanlar Kurulu toplantısına katılmak için Ankraya'ya gitti. cihan