Elysee Sarayı için 11 aday

Bir yıldır Elysee Sarayı'nın muhtemel yeni "kiracısını" tartışan Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri için geri sayım başladı. 22 Nisan'da yapılacak olan ilk turda en az on bir aday yarışacak.


Küreselleşme karşıtı ünlü çiftçi Jose Bove'un seçimlere girebilmek için gerekli sayıda imzayı tamamlayabilmesi halinde aday sayısı 12'ye çıkacak. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği ülkede, medyada, üniversitelerde, metrolarda ve evlerde neredeyse hemen her tartışma Elysee'ye çıkıyor. Mayısta cumhurbaşkanını, haziranda yeni hükümeti belirleyecek olan Fransızlar, yaza yepyeni bir yönetimle girecek. Haftalardır Fransa'nın gündemine oturan destek imzalarının Anayasa Konseyi'ne son teslim edilmesi için verilen süre önceki gün doldu. Fransa'da, bir adayın cumhurbaşkanlığı seçimlerine girebilmesi için belediye başkanları ve parlamenterlerden 500 destek mektubu bulması gerekiyor. Büyük partiler için sadece bir formalite olan bu şart, küçük partiler ve bireysel adaylar için bir ön seçime dönüşüyor. Adaylar, köy, kasaba, şehir yollara düşerek imza avına çıkıyor. Destek imzası konusunda en çok zorlanan adayların başında aşırı sağcı Le Pen geliyor. Bu imzalar, daha sonra kamuya açıklandığı için, "aşırı sağcı" olarak fişlenmekten korkan belediye başkanları uzak duruyor. Demokrasi açık artırmaya çıktı Bu yıl ilk kez bir belediye başkanı imzasını açık artırmaya çıkardı. Normandiya bölgesindeki Noron-la-Poterie isimli köyün Belediye Başkanı André Garrec, gelen parayı derneklere aktaracağını bildirdi. Ve destek imzasını bin 550 Euro'ya göçmen kökenli bir adaya sattı. Bu girişim, ülkede "demokrasi tüccarlığı" tartışması başlatırken, imzayı canlı yayında teslim alan Rachid Nekkaz, mektubu tepki için herkesin önünde yırttı. İmzaların kamuoyuna açıklanmasının kaldırılması isteniyor. Seçimlerin favori üç adayı Nicolas Sarkozy (iktidardaki sağcı Halk Birliği Hareketi Başkanı), Ségolène Royal (Sosyalist Parti) ve son günlerde yıldızı parlayan François Bayrou'nun (merkez sağ-Fransa Demokrasi Birliği) dışında cuma günü adaylığı kesinleşen adaylar şunlar: Marie-George Buffet (komünist), Olivier Besancenot (Troçkist, postacı), Arlette Laguiller (İşçi Mücadelesi Partisi, Troçkist) Jean-Marie Le Pen (Ulusal Cephe, aşırı sağcı), Philippe de Villiers (aşırı sağcı, "Fransa'nın Müslümanlaşmasına" karşı kampanya yürüyor), Frédéric Nihous (Av, Balıkçılık, Doğa, Gelenek Partisi), Dominique Voynet (Yeşiller), Gérard Schivardi (İşçiler Partisi). Kesin listenin yarın Anayasa Konseyi tarafından açıklanması bekleniyor. Aşırı sol partiler, aralarındaki iç çekişmeler yüzünden 2002 yılındaki gibi yine seçimlere parçalanmış olarak girecek. Yarışı önde götüren üç büyük partinin dışında anketlerde Le Pen'in oy oranı yüzde 13-14, diğer adayların ise yüzde 1-2 civarında olacağı tahmin ediliyor. François Bayrou'nun ismi ocak ayında bile yarışın favorileri arasında yer almıyordu. Bir yıldır Sarkozy-Royal düellosuna dönüşen seçim kampanyalarında üçüncü adayın Le Pen olacağı 'endişesi' hakimdi. Aşırı sağcı lider, 2002'deki Elysee seçimlerinde, Sosyalist Başbakan Lionel Jospin'i geride bırakarak Jacques Chirac'la birlikte ikinci tura kalmıştı. Le Pen'in başarısı, ülkede "siyasal deprem" olarak yorumlanmıştı. Bu yıl, şubat ayında oy oranı yüzde 15 civarında seyreden Bayrou, martta bu oranı yüzde 24'lere çıkardı ve yarışa "sürpriz" bir giriş yaparak hesapları bozdu. Kendisini "merkez adayı" olarak tanımlayan muhafazakar liderin, Royal (% 25-26) ve Sarkozy'ye (% 26-27) yetişmesi her iki cephede de tedirginliğe yol açtı. Her iki aday da Bayrou'ya karşı "saldırıya geçti". Bayrou'nun yükselişi, "halkın mevcut politikaya ve büyük partilere protestosu" olarak yorumlanıyor. Fransız devlet adamlarının büyük çoğunluğunun çıktığı "elit okullardan" mezun olmayan Bayrou'nun özellikle "derin Fransa" olarak nitelendirilen taşrada yaşayan halk arasında popülaritesi yüksek. Seçildiğinde, Sosyalistlerle de birlikte çalışacağını açıklayan Bayrou'nun bir dönem eğitim bakanlığı dışında devlet tecrübesi bulunmuyor. Bayrou, Ermeni tasarısına karşı Partisi Fransa Demokrasi Birliği, 2001'de çıkan 'Ermeni soykırımı' yasasının mimarlarından olmasına rağmen François Bayrou, geçen ekim ayında Fransa Milli Meclisi'nde kabul edilen sözde soykırımın inkarını cezalandırmayı öngören yasa tasarısına karşı çıkmıştı. Daha önce, "Türkiye'nin üyeliğinin AB projesinin sonu olacağını" savunarak Türkiye'nin üyeliğine muhalefet eden Bayrou, şubat ayında Strasbourg'da Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı açıklamalarda geri adım atmıştı. François Bayrou, Fransa'nın attığı imzaların arkasında duracağını belirterek, Türkiye'ye ilişkin devlet tavrının "bir kalemde silinemeyeceğini" söylemişti. Fransa, 2008 yılında Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacak
<< Önceki Haber Elysee Sarayı için 11 aday Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER