Suudi Arabistan'ın Türkiye'den giden ürünlere ambargo uygulayacağının açıklanmasının ardından, şimdi de Riyad yönetiminin Türkiye'ye para transfer edenlerin peşine düştüğü iddia edildi.

Konuyu Dünya Gazetesi'ndeki yazısında gündeme getiren Kerim Ülker, "Suudiler, Türkiye'ye para transfer edenleri takipte!" başlıklı, 29 Eylül tarihli yazısında, "Türkiye’nin bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle yaşadığı siyasi sıkıntılar şimdilerde ekonomiye yansımış durumda. Ürdün’ün bazı ürünlere başlattığı vergi artışı süreci, önce Suudi Arabistan’a, hemen ardından da Fas’a sıçramıştı" ifadelerini kullandı ve S. Arabistan'ın Türk ürünlerine karşı uyguladığı ambargoyu hatırlattı.

S. Arabistan'ın son yıllarda Suudi şirketlere, 'Türkiye'den mal almayın' baskısı yaptığına değinen Ülker, Riyad'ın ülkeden Türkiye'ye yönelen para çıkışını da sıkı kontrol altına aldığını kaydetti.

"Bölge ülkelerinde yıllardır faaliyet gösteren ve o ülkelerin ünlü işadamlarıyla çalışan bir avukat ile görüştüm. Daha önce de bölgeyle ilgili birçok konuda beni bilgilendiren avukat, 'Belirli bir miktarın üzerinde para transferine izin verilmiyor' dedi" ifadelerini kullanan Ülker, yazısını şu satırlarla sürdürdü:

"Edindiğim bilgilere göre Suudi Dışişleri Bakanlığı ile Suudi Arabistan Genel İstihbarat Müdürlüğü (Riaset'ül-İstihbarat'il-Amme) ile İç İstihbarat (Mabahith) adlı iki kuruluş, para çıkışlarını yakın takibe almış. Eğer bir Suudi vatandaşı, Türkiye’ye 100 bin dolar ve üstü para transferi yapacaksa buna izin verilmiyor. Suudi işadamları ise bu sorunu şimdilerde özellikle Londra olmak üzere Avrupa şehirleri üzerinden çözmeye başlamış.

Türkiye’de Suudi Arabistan kökenli banka olmasına rağmen izin verilmemesi ise bir başka ilginç olan taraf.

Görüştüğüm avukat, 'Bu sıkı politika şimdilerde Birleşik Arap Emirliği tarafından da başlatılmış durumda. Bazı müşterilerim Türkiye’de döviz kurundan ötürü fırsat doğduğunu, bu yüzden yatırım yapmak istediklerini dile getiriyor. Ancak orada da para transferine takılanlar oldu. Suudi rejimi kadar katı olmasa da bir karşıtlık söz konusu' diyor."