Ruslar Afrika'da ne arıyor?

''Afrika kıtasındaki Rusya yatırımlarının büyük bölümü Cezayir, Angola, Nijerya ve Güney Afrika’daki doğal kaynakların keşfi ve çıkarılmasını kapsamaktadır. Mısır ve Libya gibi bazı ülkelerde Rus sermayesi ile açılmış ama Avrupa üzerinden faaliyet gösteren firmalar enerji alanında aktif çalışıyorlar. Lukoil’in Afrika yatırımlarının bir milyar doların üstüne çıktığı veriler arasında.''

SHABER3.COM

Arif Asalıoğlu / samanyoluhaber.com
Rusya dış politikası ve Afrika Zirvesi  

Rusya, uzun bir aradan sonra tekrar Afrika’ya yöneldi. Bu yıl birincisi düzenlenen Rusya-Afrika zirvesine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi başkanlık ettiler. 23-24 Ekim tarihlerinde Soçi'de gerçekleştirilen zirvede Afrika ülkeleri ve Rusya arasındaki siyasi, ekonomik, ticari ve stratejik ilişkiler yeniden masaya yatırılarak alan belirlemesi yapıldı. 54 Afrika ülkesinin liderleri Soçi’ye davet edildi ve zirve kapsamında 3000’den fazla temsilci pek çok anlaşma imzalayarak, nükleer enerjiden madenciliğe farklı sektörlerde işbirliği imkanı arandı. 

Sovyetler Birliği döneminde Afrika ülkeleriyle işbirliğini çok önemseyen Moskova, Gorbaçov sonrası gelişen şartlar, glastnost ve perestroyka nedeniyle 1990-2000 yıllarında  daha çok Batı’ya yakınlaşma çabaları içine girmiş ve Afrika ülkelerine ilgiyi belli bir süre rafa kaldırmak zorunda kalmıştı. 2000’li yıllardan sonra  Rusya’nın Vladimir Putin ile toparlanma sürecine girmesi dünyanın başka bölgelerine olduğu gibi  Afrika ile ilişkilerini tekrar güncellenmesini doğurdu.

Afrika’daki Rusya varlığı 

Gelişmiş bütün ülkeler için Afrika’nın gittikçe bir fırsatlar kıtası haline dönüştüğü bilinen bir gerçek. Önemli doğal kaynaklara sahip olan ve ithalata açık büyük nüfusuyla bir makro pazar olduğu haliyle Rusya tarafından da görülüyor. Ayrıca, bir çok Afrika ülkesinin Rusya’nın, silah sanayisine, petrol ve enerji kaynaklarına ilgi duyuyor. Başka bir husus ise Rusya, Kıtanın bütün ülkeleriyle yakın temasa geçerek Orta Doğu, Akdeniz ve Karadeniz’de uygulamaya çalıştığı dış politikada hem taraftar oluşturmak hem de yeni etki alanı amacını güdüyor. 

Rusya’nın Afrika ülkelerinde belli seviyede alt yapısı ve lobby kanallarının olduğu bir gerçek. İkinci Dünya savaşından sonraki yarım asırlık bir zaman diliminde Afrika ülkeleri arasındaki iş birliğinin en önemli boyutlarından biri eğitim alanında gerçekleşmiştir. Bu dönemde Moskova Devlet Üniversitesi, Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi ve diğer Rus üniversiteler çok sayıda Afrikalı öğrenciyi okutmuş, bu öğrenciler sayesinde Sosyalist ideolojinin Afrika ülkelerinde pekişeceği öngörülmüştür. 

Sovyetler Birliği döneminde Afrikalılar ücretsiz eğitim alabiliyor, hukuk, hayvancılık gibi alanlarda bilgi ediniyor, akademik kariyer yapabiliyordu. Profesyonel mesleki alanlarda eğitim alan ve bütün kıta genelinde 100 binlere ulaşan, Rusça ve Rus kültürüne aşina bu öğrenciler kendi ülkelerinde devlet idarelerine de gelmişlerdir. Mesela, Moskova mezunları arasında Güney Afrika’nın eski başkanı Thabo Mbeki, Angola’nın eski başkanı Jose Eduardo dos Santos, Guyana’nın eski başkanı Bharrat Jagdeo ve daha pek çok Afrika ülkesinin üst düzey yöneticileri olarak yer aldılar.

Sadece Rusya Savunma Bakanlığı'nın yüksek öğrenim kurumlarında 20 binin üzerinde Afrika ülkelerinden askerlerin eğitim gördüğünü hatırlatalım. Afrika Ülke idarecilerinin Rusya tarafından düzenlenen askeri-teknik forumlara ve tatbikatlara aktif katılım sağladığını ve silah ve askeri teçhizatların örnekleriyle tanıştıkları sürekli basına yansımaktadır.

Rusya ekonomisinde ana gövde, petrol ve gaz rezervlerinden elde edilen gelirler. Diğer önemli gelir kaynakları ise silah ve orman ürünleri ihracatı. AB ülkelerinde ya da bazı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi özel sektör halen ekonomik kalkınmasını gerçekleştiremedi. Yani devlet kontrolünde olan büyük hacimli ve prosedür şartları ağır işleyen Rus firmalarının, Afrika ülkeleriyle iş yaparken, AB’nin çok uzun yıllar devam eden ilişkileri göz önüne alınırsa rekabet şartlarının Moskova için zor olduğu anlaşılacaktır.  

Fakat Moskova açısından bu zirve ve zirveyle eş zamanlı gerçekleştirilen faaliyetler de hesaba katıldığında, en azından, yakın zamanda global politika değişikliğine yol açmasa bile, 54 Afrika ülkesinde ve küresel düzeyde ticarete ve çok yönlü ilişkilere ivme kazandırması ve uluslararası getirileri olan birer yumuşak güç vesilesidir. 

Afrika ülkeleriyle yeni anlaşmalar, rakamlar 

Rusya ile bütün Afrika ülkeleri arasındaki ticaretin hacmi 2018 yılında sadece 20 milyar dolar gerçekleşti. Zirve sırasında konuşma yapan Rusya Devlet Başkanı Putin, "Bu 20 milyar doların 7,7'si Mısır ile olan ticaretimizi temsil ediyor. Neredeyse yüzde 40'ı. Oysa ki Afrika'da büyük büyüme potansiyeline sahip, çok umut verici ortaklar mevcut." diyerek iki taraf arasındaki ticaret hacmini dört - beş yılda en az ikiye katlamayı planladıklarını açıkladı. Bu hedefin realize edilmesine yönelik olarak Rus Sberbank’ın 5 milyar dolar ticaret finansman kredisi sağlayacağı duyuruldu.

Soçi’de ki zirvede imzalanan 50’den fazla anlaşma ile 12,5 milyar dolarlık iş bağlantısı yapıldığı açıklandı. Mesela Rusya devlet silah ihracat şirketi Rosoboroneksport Genel Direktörü Aleksandr Miheev, bu yıl Afrika’ya dört milyar dolarlık silah sevkiyatını gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtti. Rusya halihazırda, arasında Uganda, Ruanda, Mozambik ve Angola’nın yer aldığı 20 Afrika ülkesiyle imzalanan sözleşmeler kapsamında silah sevkiyatlarını gerçekleştiriyor.

Rusya-Afrika zirvesi çerçevesinde Rusya ile Nijer arasında 12 adet Mi-35 taarruz helikopteri sevkiyatına dair sözleşmenin imzalandığı belirtilirken Eritre’nin ise Rus yapımı füze gemileri ile helikopterlere ilgi gösterdiği kaydedildi. Nijerya, demiryollarının modernizasyonu ve genişletilmesi amacıyla Rusya ile anlaşma imzalandı. Anlaşma kapsamında Rusya, Lagos-Calabar ve Port Harcourt-Maiduguri arasında yeni demiryolu inşa edecek ve mevcut demir yollarının modernizasyonunu, yönetimini ve bakımını yapacak. 

Rusya, Afrika'nın petrol devi Nijerya ile imzaladığı mutabakat zaptı kapsamında, bu ülkenin kara sularında petrol arayıp çıkarabilecek. İki ülke arasındaki mutabakat zaptını Nijerya Ulusal Petrol Şirketi (NNPC) Direktörü Mele Kyari ile Rusya'nın lider petrol şirketi LUKOİL Başkanı Vahit Alekberov imzaladı.

Öte yandan, Rusya Tarım Bakan Yardımcısı Sergey Levin, önümüzdeki yıllarda Afrika ülkelerine tarım ürünleri sevkiyatını iki katına çıkaracaklarını açıkladı. Rusya-Afrika Zirvesi kapsamındaki ekonomik forumda konuşan Levin, “Karşılıklı ticaretimizin potansiyeli henüz tükenmedi, önümüzdeki yıllarda tarım ürünlerinin kıtaya sevkiyatını iki katına çıkarmayı planlıyoruz, parasal olarak 5 milyar doları geçebilir” ifadelerini kullandı.

Kahire ile ilişkiler düzeliyor

Mısır'dan kalkan bir Rus yolcu uçağının 31 Ekim 2015'te havada meydana gelen bir patlama sonucu düşmesi üzerine, Rusya’dan Mısır'a uçuşlar güvenlik ve terör tehdidi nedeniyle yasaklanmıştı. Nisan 2018’de düzenli seferler yeniden açılmasına rağmen Charter seferler halen yapılamıyor. Ancak Soçi zirvesinde konuşan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Rusya ve Mısır arasındaki charter seferlerinin yeniden başlaması sorununun en kısa zamanda çözüme kavuşturulacağını açıkladı.

Afrika kıtasındaki Rusya yatırımlarının büyük bölümü Cezayir, Angola, Nijerya ve Güney Afrika’daki doğal kaynakların keşfi ve çıkarılmasını kapsamaktadır. Mısır ve Libya gibi bazı ülkelerde Rus sermayesi ile açılmış ama Avrupa üzerinden faaliyet gösteren firmalar enerji alanında aktif çalışıyorlar. Lukoil’in Afrika yatırımlarının bir milyar doların üstüne çıktığı veriler arasında. Moskova merkezli uluslararası metalürji şirketi Güney Afrika, Gabon, Gine, Burkina Faso yatırımları ile dikkat çekiyor. Ayrıca son yıllarda Rusya, Afrika kıtasındaki yatırımlarını çeşitlendirmeye çalışmakta özellikle finans sektörü, uydu haberleşme sistemleri, silah sanayii, güvenlik gibi farklı alanlara girme çabasındadır. 

<< Önceki Haber Ruslar Afrika'da ne arıyor? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER