Ramazan geliyor; neler yapılmalı?

Ramazan'a az kaldı. Evler temizleniyor, iftarlar için misafir planları yapılıyor. Kimimiz tatilde kimimiz sıla-i rahimde Ramazan'ı karşılayacağız. Peki, ruhen Ramazan'ın manevî atmosferine hazır mısınız?

Ramazan Kur'an ayı, bol bol Kur'an-ı Kerim okuyun Kur'an'da sık sık tekrar edilir, "Hiç düşünmez misiniz?" diye. Bu Ramazan'da düşünmeye gayret edin. Prof. Dr. Muhit Mert, düşünmenin de yöntemi olduğunu söylüyor. Bu yöntemlerden biri okumak. Bu Ramazan'da hep okumayı istediğiniz ama okuyamadığınız, ertelediğiniz kitapları listeleyip, hatta şimdiden okumaya başlayabilirsiniz. İbadetlerinizi artırabilirsiniz. Mesela nafile namaz kılmaya başlayabilirsiniz. Şimdiden gece teheccüde kalkmak, Ramazan'da sahura da zorlanmadan kalkmanızı sağlar. Oruç sadece mideye tutturulmaz. Dile de oruç tutrulur. Kulağa da ve hatta gözlere de... Mesela televizyonu kapatın. Uzmanlar oruca hazırlık olarak az yemeyi ve öğün aralarını uzatmayı öneriyor. Az yiyerek, az uyuyarak ve az konuşarak sadece bedeninizle değil, ruhunuzla da Ramazan'a hazırlanmaya ne dersiniz? İnsan kendi kendini terbiye tezgâhından geçirmeli Prof. Dr. Muhit Mert: Ramazan, bazı insanların zihninde eğlence ayı gibi telakki ediliyor. Yeme-içme ayı gibi algılanıyor. Oruç tutanlar bile iftar sofralarını, sahuru hayal ediyor. Bunu bir problem olarak telakki ediyorum. Ramazan ve kutsal zaman dilimleri üç aylar, Rahman'ın manevî sofrasıdır. Manevî olarak istifade edilmesi gerekir. Bunun için ise ibadetler artırılmalı. Dilin ibadeti olan zikri arttırılmalı. Peygamberimizin bazı zikirleri daha çok söylenmeli. Dilimiz, gözümüz, kulağımız boş şeylerle çok kirleniyor. Bu kirlenmeye karşı dilimizi, kulağımızı, gözümüzü, kalbimizi temizleme yoluna gitmeliyiz. Üç aylar, mübarek gün ve geceler Ramazan'a hazırlık vesilesidir. Bu zaman dilimlerini Ramazan'a hazırlık olarak değerlendirmeli. İbadetler artırımalı, namaza özen göstermeliyiz. Dilin kirlerinden arınmak için zikir yapılmalı Mesela Efendimiz'in, "Dilde söylemesi kolay ama mizanda sevabı ağır iki kelimeyi size öğreteyim mi?" diye tavsiye ettiği "Sübhanallahi ve Bihamdihi, Sübhanellahi'l Azim" zikrini çokça tekrar etmeli. Gözü, manevî kirlerinden Kur'an okuyarak temizleyin Gözü manevi kirlerden arındırmanın iki yolu vardır. Biri Rabbin kelamı Kur'an'ı okumak. Bir de yarattığı şeyleri seyredip gözü arındırmaktır. Güzel düşün, kalbin kötülüklerden arınsın Kalbi arındıran en önemli unsurlardan biri tefekkürdür. Efendimiz, oruç ve Cenab-ı Hak üzerine düşünmek gerekir. Kalbi temizlemenin bir başka boyutu kişinin kendisiyle ilgili. İç dünyasında haset, kin, nefret olan, bu duygularla uğraşan bir insan, ne üç aylardan ne Ramazan'dan istifade edebilir. Bir insanda haset ve kin gibi duygular kuvvetli şekilde duruyorsa, o ibadetini sorgulamalı. Bu, terbiye tezgâhında geçmekle olur. "Böyle düşünmek, hissetmek doğru mu? Doğruya nasıl erişebilirim?" diye sorgulamalı. Mesela dünyaya düşkünlük bunlardan biri. Yemeye içmeye düşkünlük bunlardan biri. Yemek gaye haline geliyorsa kendisini sorgulaması gerek. Oruca bedeni hazırlamak için Ramazan'a 4-5 gün kala bol bol su için Birden bire yemek yemeyi kesmemek için Ramazan'dan önce beslenmede alışkanlıklarımızı düzenlemek gerek. Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden diyetisyen Emel Unutmaz, "4-5 gün öncesinden beslenmeye dikkat etmek gerekir." diyor. Unutmaz'ın Ramazan'a hazırlık önerileri şöyle: Bu Ramazan'ın en önemli konusu sıvı tüketimi. Ramazan başlamadan birkaç gün önce sıvı tüketimini artırmalı. Uzun süreli susuzluk, dolayısıyla mineral kayıpları çok olacak. Ramazan'dan iki-üç gün öncesinden yine maden suyu, ayran gibi mineral içeren içecekler bolca tüketilmeli. Ramazan'dan bir iki gün öncesinde aralıklı beslenmeye geçilmeli. Uzun süre besin tüketilmeyeceği için beden buna hazırlanmalı. Sabahla öğlen arası 5 saat, öğlenle akşam arası 5 saat olacak şekilde öğünleri düzenlemeli. Çünkü beş saate kadar çok büyük problem olmaz. Eğer bir hastalık yoksa. Ramazan öncesi şekerli gıdadan tamamen uzak durmalı. Çünkü en büyük problem şeker dengesizliği. Şeker dengesizliği, şekerli gıda yendikten sonra kan şekerinin hızlı yükselmesi ve hızlı düşmesidir. Tüketimi kesilirse ani yükselip düşme engellenmiş olur. Mineral ve vitamin dengesi için meyve ve sebze tüketimi çok önemli. Bol bol meyve ve sebze tüketin. Ramazan'da insanlar kilo alma noktasına takılırlar. Ama asıl problem zayıf bireylerdir. Onlar normalde de iyi beslenemedikleri için Ramazan'da ekstra özen göstermeli kendilerine. Ramazan'dan birkaç gün önce uyku saatini öne çekmenin faydalı olacağını söyleyen Medical Park Bahçelievler Uyku Laboratuvarı yöneticisi ve nörolog Gülten Özdemir, uyku problemi yaşayanlar ve baş ağrısı olanlar için şu önerilerde bulunuyor: Aktif ve yoğun çalışanlar, uykusuzluk çekmemek için uyku saatini bir-bir buçuk saat öne almalılar. Uyku saatini öne alamıyorlarsa ve imkânları varsa Ramazan'da öğlen bir saat şekerleme yapmalılar. Öğleyin yapılan yarım saat uyku gecenin bir buçuk saatine bedeldir, bu kadar kaliteli uykudur. Ama çok fazla uyumamak gerekir, aşırı uyku baş ağrısı yapar. Uyku problemi yaşamamak ve baş ağrısı tetiklenmemesi için uyku hijyeni yapmak gerekiyor. Düzenli uyumak, gece uykusunu biraz erkene almak, sahura kalktıktan sonra uyuduğumuzda sabah hep aynı saatte kalkmak yani uykuyu uzatmamak lazım. Her sabah 8'de veya 9'da kalkmak gibi. Veya gündüz ortalama bir saat uyumak gibi. Oruç tutacak migrenli hastalar mutlaka sahur yapmalı. Yatmadan önce kesinlikle yememeli. Uyuyup sahura kalkmalılar ve uzun süre tok tutacak yiyecekler tüketmeliler.
RAMAZAN İMSAKİYESİ
Ramazan başlangıcından itibaren imsak ve iftar vakitlerini buradan takip edebilirsiniz.

3:45

20:26

HADİS-İ ŞERİF
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:


“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. ”

Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ` 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3