Tatil gibi ev hapsi önerdi!

Sırrı Sakık, Öcalan'ın cezasını Muğla'da veya Marmaris'te ev hapsi olarak çekmesinin iyi olacağını söyledi.

Tatil gibi ev hapsi önerdi!

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, 30 yıldır kanın kanla yıkanmaya çalışıldığını belirterek, artık kanı yıkayacak farklı yöntemler bulunması gerektiğini söyledi. Yeni Anayasa çalışmalarına dikkat çeken Sakık, Türkiye'de yaşayan bütün halkları yansıtacak etniksellikten uzak 'Türkiyelilik' kimliğini önemsediklerini söyledi. Sırrı Sakık, "Bizim ülkemizde bu halklara zulüm edenler de, bedenlerinde hem bir bahar temizliği yapmalıdır hem de beyinlerinde bir bahar temizliği yapmalıdır." dedi. Muğla Konakaltı Kültür Merkezi'nde BDP İl Örgütü'nün 2. Olağan Kongresi'ne katılan Sırrı Sakık, son derece önemli bir süreçten geçtiklerini belirterek, küçük bir yerde yaptıkları kongreye bile tahammül edemeyenlerin olduğunu söyledi. Sakık, "Çünkü zalimdirler. Bu devlet zalim bir devlettir. Buraya Vali'nin emriyle güvenlik güçlerini getirip kamerayla şu halkı çekmek size ne kazandırtıyor. Bunları korkutacak mısınız? Baskı altına mı alacaksınız? Ne yapacaksınız? Eğer bu halk size boyun eğmiş olsaydı hiç birimiz burada olmayacaktık. Vallahi bu sizin kameralarınızdan da, tutuklamalarınızdan da, hilelerinizden de korkmuyoruz." ifadelerini kullandı. "Bize karşı zalimce davranmayın, siz de bu halkın çocuklarısınız" diyen Sakık, "Safınız size emir edenlerin değil, bu mazlum halkın yanı olmalıdır" şeklinde konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Makedonya gezisinden dönerken gazetecilere KCK operasyonunu kendisinin bizzat başlatarak, talimat verdiğini gördüklerini anlatan Sakık, yargının bağımsız olmadığını söyledi. Sakık, "Dağda başaramadıklarını, beceremediklerini, silahsız ve savunmasız insanları tutuklayarak, acaba Kürt sorununu bastırabilir miyiz diye şimdi böyle beyhude bir çaba içerisindedirler. Bunlar denenmedi mi? Bütün siyasi aktörlere bakın, hepsinin elinde Kürt kanı var. Türk devrimci halkının kanı var. Mazlum Anadolu'nun yoksul Türk çocuklarının polisin, askerin kanı var. Çünkü bu savaşa bunlar talimat verdi ve sonuç almadılar. İzmir'deki BDP'li eline silah almamış insanları tutukluyorsunuz. Dün İbrahim Şahin, 'Bu faili meçhul cinayetleri biz işlerken başaktör Ağar'dı.' dedi. Neden tutuklamıyorsunuz? Bunlara yargı işlemiyor." diye tepki gösterdi. Sakık, siyasetçilerin Kürt sorununu çözemediğini ve bundan nemalandıklarını ileri sürerek, acılarından iktidar olmaya çalıştıklarını iddia etti. Parlamentoda Kürtlere karşı AK Parti, CHP ve MHP'nin bir yumruk gibi aynı olduklarını vurgulayan Sakık, ne kadar kanlı bıçaklı da olsalar, Kürtlere karşı birlik oluşturduklarını ileri sürerek, şunları söyledi: "Çünkü onların iktidarları, Kürt sorunundan geçiyor, Kürtlerin kanından geçiyor. Yoksul Türk çocuklarının kanlarından geçiyor. Sorun, sayın Öcalan'ı asmakla çözülmüyor, Kürtlerin demokratik zeminde siyaset yapan şahsiyetlerini tutuklayarak çözülmüyor, faili meçhullerle çözülmüyor. Adam gibi oturacaksınız. BDP ile müzakere edeceksiniz." Sırrı Sakık, Öcalan'ın cezasını Muğla'da veya Marmaris'te ev hapsi olarak çekmesinin iyi olacağını belirterek, "Son dönemde, müzakere yerine çatışmayı tetiklemeye ve İmralı'da tam bir tecrit hayatı yaşatmaya çalışıldığını görüyoruz. Oysa ki tecritin de çare olmadığını gördük, tek çare bugüne kadar denenmemiş olan yolları yeniden denemektir. İki gündür gazetelerde olumlu haberler var. Sayın Öcalan'ın size komşu olarak gelebilme ihtimalini söylüyorlar. Yani, Muğla'ya, Marmaris'e ev hapsi. Ne kadar iyi olur, ne kadar güzel olur. Bu kanı bu şiddeti durduracaksa, ne kadar iyi olur, ne kadar güzel olur. Kürt, Türk çocukları ölmeyecekse, silahlar benim ülkemin gündeminden çıkacaksa, polis ölmeyecekse, gerilla ölmeyecekse barış sağlanacaksa bundan daha büyük kutsal bir şey olabilir mi? Bizler hakkaniyet, insaniyet vadeden her projenin arkasındayız. Bedeli ne olursa olsun bunu savunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Kendilerinin tercihi olmadığı halde, silahlar patlasa bile bu barış görüşmelerine devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Sakık, Anayasa'da Kürtler ve Türkler değil bütün halkların bu Anayasa'ya yansıtılması gerektiğini belirterek, "Bunun adı ne olur, 'Türkiyelilik' olur. Bunun adı 'Türkiye yurttaşlığı' olur. Yani bir isim bulunabilir. BDP olarak 'Türkiyelilik' kimliğini önemsiyoruz. Yeni bir Anayasa'da hiçbir etnisiteye vurgu yapılmadan, Anayasa, bu ülkede yaşayan herkesi güvence altına alır. Bunu sağlayabilirsek emin olun ki sorunlarımızı çözeriz. Çok acı dolu yıllar yaşadık. 30 yıldır kanı kanla yıkamaya çalıştık. Oysa ki dünyanın hiçbir yerinde kan kanla yıkanmıyor. Kanı yıkayacak farklı bir yol yöntem bulmalıyız. Ama bizim ülkemizde de bu halklara zulüm edenler de bedenlerinde hem bir bahar temizliği yapmalıdır hem de beyinlerinde bir bahar temizliği yapmalıdır. Bahar temizliği dediğimiz ret ve inkâr politikalarını ortadan kaldırmaktır."
<< Önceki Haber Tatil gibi ev hapsi önerdi! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER