'Irak, teröristlerin antreman sahası'

Dışişleri Bakanıve Başmüzakereci Ali Babacan, terör örgütü PKK'nın elindeki ABD yapımı silahlarla ilgili yapılan soruşturmanın henüz tam olarak neticelenmediğini belirtti. Babacan,''Ancak belli ki çok ciddi yanlışlıklar yapılmış'' dedi.

'Irak, teröristlerin antreman sahası'

Babacan, New York'taki temasları çerçevesinde Türkevi'nde Türk gazetecilerle basın toplantısı düzenledi. Babacan dış politika gündemindeki bir çok konuya açıklık getirdi. ABD Temsilciler Meclisinde seçimlerden sonra yeni bir durumun ortaya çıktığını anımsatan Babacan, Meclisin bu yeni yapısının Türkiye'yi daha dikkatli davranmaya, Washington'daki gelişmeleri gün gün izlemeye ve gerekli zamanlarda gerekli adımları atmaya sevk ettiğini belirtti. Babacan, bu kapsamda son dönemde önemli bir girişim olduğunu belirterek, ABD'nin hem Demokrat, hem de Cumhuriyetçilerden oluşan 3 eski savunma bakanı ve 8 dışişleri bakanının ABD Temsilciler Meclisi Başkanına mektup yazmalarının son derece önemli bir girişim olduğunu söyledi. Bakan Babacan bu mektupta, Ermeni tasarılarının, hem Amerikan dış politikasıyla çelişkili, hem de Türkiye ile ilişkileri açısından sorunlu olduğunu belirterek, tasarının tehlikelerinin muhataplarına anlatıldığını kaydetti. ''Her adımda dikkatli olmamız gerek'' diyen Babacan, Ermeni lobisinin bu konuya çok ciddi kaynaklar seferber ettiğini belirtti. Babacan, Ermeni lobilerinin bir bakıma bu işi meslek haline getirdiklerini kaydederek, ''bu işi farklı bir nemalanma sahası olarak görmüşler'' dedi. Babacan, bu kapsamda Türkiye'nin 2005 yılında Ermenistan'a yaptığı ortak komisyon kurma teklifini hatırlatarak, Ermenistan'ın bu teklife hala olumlu yanıt vermediğini anımsattı. Bakan Babacan şöyle konuştu: ''Biz diyoruz ki tarihi tarihçiler yazmalı, parlamentodaki oylamalarla tarih yazılmamalı. Biz kendi tarihimizden eminiz, bütün arşivlerimizi biliyorsunuz araştırmaya açmış durumdayız. İsteyen geliyor, araştırıyor, bakıyor. Korkan biz değiliz.'' Babacan, Ermenilerin arşivlerini açmadığını belirterek, Ermenilerin hem Erivan'da, hem Boston'daki arşivlerini açmaları, bunlara bakılması gerektiğini söyledi. ''ABD'NİN IRAK'TAN ÇEKİLMESİ BİRDENBİRE OLMAMALI'' Babacan, ABD'nin Irak'tan çekilmesiyle ilgili bir soruya da, ABD'nin Irak'tan çekilmesinin birdenbire olmaması gerektiği yanıtını verdi. Hem bu görüşü, hem de çekilmeyle ilgili zamanlamanın belli bir takvim içinde yapılması gerektiğini pek çok kez belirttiklerini söyleyen Babacan, ABD kamuoyunun Irak konusunda son derece ''hassas'' ve geri çekilmeyle ilgili olarak da son derece ''keskin'' bir düşünceye sahip olduğunu kaydetti. Babacan, ABD yönetimi ve başkan adaylarının ise, bu kararın, iyi hesaplanması ve zamanlamasının iyi yapılması gereken bir karar olması gerektiğini düşündüklerini belirtti. Bakan Babacan, Irak'taki çekilme sonrası tablonun son derece önemli olduğunu kaydederek, Irak'ın mutlaka kendi iç güvenliğini ve istikrarını sağlayacak becerilerini kendisinin geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Babacan ''Onun için zamana yayılmış, iyi planlanmış bir yaklaşımın daha iyi olacağını biz de her ortamda dile getiriyoruz ve sanırım olacak da o, bu kapsamda popülizmin olmamasını ümit ediyorum'' dedi. IRAK TERÖRİST GRUPLARIN ANTREMAN SAHASI HALİNE GELDİ Babacan, terör örgütü PKK'nın elindeki ABD yapımı silahlarla ilgili yapılan soruşturmanın henüz tam olarak neticelenmediğini belirterek ''Ancak belli ki çok ciddi yanlışlıklar yapılmış'' dedi. Babacan, terör örgütü PKK'nın eline geçen ABD yapımı silahlarla ilgili bir soru üzerine, bu konunun başlı başına bir soruşturma konusu olduğunu ve bu soruşturmanın henüz tam olarak neticelenmediğini söyledi. Babacan şöyle devam etti: ''Ancak belli ki bu konuda çok ciddi yanlışlıklar yapılmış. Tabii biz hep söylüyoruz Irak adeta terörist grupların antrenman sahası haline geldi. Bu kaotik ortamda, karmaşık ortamda belli ki bu konudaki kontroller Amerikalılar tarafından tam yapılamadı ki, bu silahlar teröristlerin elinde çıkabiliyor. Ancak tabii ki kesin neticeyi bu soruşturma sonucu alındıktan sonra göreceğiz.'' Bakan Babacan, terörle mücadele konusundaki bir soru üzerine, terörizmin küresel bir problem olduğunu belirterek, terörizmin kimi hedef aldığını kestirmenin zor olduğunu söyledi. Babacan, terörizmin her ülkeyi tehdit ettiğini kaydederek, Türkiye'nin PKK ile mücadele konusunda diğer devletlerden arzu ettiği desteği, dayanışmayı göremediğini de ifade etti. Özellikle Avrupa ülkelerinde olan bu tutumun son dönemde değiştiğini gördüklerini belirten Babacan, artık terör örgütü PKK'nın çok sayıda örgütün ve devletin terör listelerinde yer aldığını söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan, PKK'nın bazı ülkelerde değişik görünüşler altında faaliyetlerde bulunabileceğini belirterek, bu konuda muhataplarını dikkatli olmaya çağırdıklarını kaydetti. ''Diğer ülkelerle bu konuda işbirliği yoktur demiyorum, ama daha iyi olabilir, ateş düştüğü yeri yakar'' diye konuşan Babacan, ABD'nin 11 Eylül terör saldırısından sonra terörü farklı algılamaya başladığını belirtti. Bakan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ülkeler belki kendi başlarına iş geldikçe bu konuda daha farklı yaklaşımlar sergileyebiliyorlar. (Terör konusunda) Bizim bıkmadan usanmadan anlatmamız gerekiyor, her platformda muhataplarımıza izah etmek gerekiyor. Çünkü mücadele etmekte olduğumuz örgütler, oldukça örgütlü şekilde farklı ülkelerde, farklı şekilde algılanıyor.'' İRANLA YAPILAN DOĞALGAZ MUTABASAT ZAPTI ENERJİ ANLAŞMASI DEĞİL Dışişleri Bakanıve Başmüzakereci Ali Babacan, '''Biz bölgemizde nükleer silahların çoğalmasını, bir ülkenin nükleer silahlara sahip olmasını arzu etmiyoruz. Bu konudaki tutumumuz son derece açık'' dedi. Babacan, İran'ın nükleer programı konusuyla ilgili olarak Türkiye'nin yaklaşımının sorulması üzerine, İran konusunun uluslarararası gündemde şu anda ilk sıralarda olduğunu ve özellikle İran'ın nükleer programı çalışmalarının kuşkusuz pek çok ülkenin kaygıyla izlediği bir konu olduğunu belirtti. Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımının son derece açık olduğunu söyleyen Babacan, ''Biz bölgemizde nükleer silahların çoğalmasını, bir ülkenin nükleer silahlara sahip olmasını arzu etmiyoruz. Bu konudaki tutumumuz son derece açık'' diye konuştu. Babacan, Türkiye'nin İran'la yaptıkları tüm görüşmelerde bu konularda şeffaf olunması ve uluslararası toplumla işbirliği ve diyalog içinde bulunulması gerektiğini sürekli vurguladıklarının altını çizdi. Türkiye'nin BM'nin en eski üyelerinden biri olduğunu anımsatan Babacan,BM'nin İran'la ilgili konularda çok kolaylıkla karar alamadığını kaydetti. ''Biz bugüne kadar ülkemizin uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerdeki hassasiyetine, ülkemizin uluslararası yükümlülüklerine nasıl büyük bir hassasiyetle yaklaştıysak bundan sonra da aynı hassasiyeti göstermeye devam edeceğiz'' diyen Bakan Babacan, bu hususu İranlı yetkililerle yaptıkları her görüşmede, her ortamda açık ifadelerle dile getirdiklerini belirtti. ''İRAN'LA YAPILAN DOĞAL GAZ MUTABAKAT ZAPTI, ANLAŞMA DEĞİL'' Babacan, İran'la imzalanan doğal gaz mutabakat zaptı ile ilgili bir soru üzerine ise enerji konusunun önemli konulardan biri olduğunu ve Türkiye'de doğal gazın, elektrik üretiminin aşağı yukarı yarısını oluşturduğunu,Türkiye'deki 49 ilin doğal gazla ısındığını belirtti. Babacan, Avrupa ve Türkiye'nin, elindeki enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerektiğini kaydederek, ''Dolayısıyla bizim İran ile yaptığımız mutabakat metni, bu konuda neler yapılabilir bunu araştırmanın bir adımı'' dedi. Bakan Babacan, bunun bir enerji anlaşması değil, mutabakat zaptı olduğunu vurguladı. DIŞ POLİTİKADAK ÖNCELİK BÖLGENİN İSTİKRARI, GÜVENLİĞİ VE AB SÜRECİ'' Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin dış politika önceliklerinin,yanı başındaki bölgenin istikrarı, güvenliği ve AB süreci olduğunu söyledi. Babacan, dünyanın en önemli gündem maddelerinin Türkiye'nin hemen yanı başındaki konular olduğunu belirtti. Türkiye'nin dünyayla bütünleşmiş, dünyaya açık bir ülke olacağını kaydeden Babacan, Türkiye'nin gittikçe daha fazla dünya gündeminde yer alacağını söyledi. Bakan Babacan, Türkiye'nin bundan sonraki dönemdeki dış politikasının, dış politikayla ilgili kurumsal yapılanmalarının, stratejilerinin, ekonomisi 2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisinden biri olacak bir ülkeye yakışır şekilde olması gerektiğini belirtti. Babacan, ''Biz artık merkez ülke, küresel ölçekte etkin ülke olmak zorundayız'' dedi. Ali Babacan, bu kapsamda dış politikada bazı konuların devlet politikası olduğunu, o çizginin devam edeceğini, tutumun değişmeyeceğini, ancak bazı alanlarda yeni açılımların söz konusu olabileceğini belirtti. Babacan,Türkiye'nin bölgesinde aktif, olayları etkileyen bir ülke olması gerektiği fikrini savunduklarını kaydederek, son 5 yılda Türkiye'nin istikrarı ve refah düzeyinin arttığını, bunun da ülkenin kendisine olan güvenini arttırdığını ifade etti. NEW YORK'TAKİ TEMASLAR OLDUKÇA YARARLI GEÇTİ Babacan, BM'de yaptığı temasların oldukça yararlı geçtiğini belirterek,''BM'de toplam 48 ikili, 6 çok taraflı toplantıya katıldım. Başbakanımız30'un üstünde hükümet ve devlet başkanıyla görüştü, onun da bazı görüşmelerinde bulundum'' dedi. BM'deki toplantıların yanı sıra, New York'ta farklı platformlarda toplantılara katıldığını da belirten Bakan Babacan, yaptığı tüm toplantılarda ''Türkiye'nin dünya barışına katkılarını, dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu, medeniyetler diyaloğu çerçevesindeki özel konumunu ve dünya enerji sektöründeki özel konumunu'' anlattıklarını, ayrıca bölgesel konularda Türkiye'nin görüşlerini ifade ettiklerini söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan, tüm görüşmelerinde Türkiye'deki seçim sonuçlarının mutlaka gündeme geldiğini, Türkiye'deki reform çalışmalarını muhataplarına anlattığını, görüştüğü bakanların İstanbul'da düzenlenecek Irak'a komşu ülkeler genişletilmiş toplantısına katılmak istediklerini söylediklerini belirtti. Babacan, temaslarında Kıbrıs konusunda muadillerine bilgi verdiğini, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un 5 Eylül'deki görüşmesi hakkında onları bilgilendirdiğini ve özellikle Avrupalı dışişleri bakanlarıyla Türkiye'nin AB sürecini ele aldıklarını kaydetti. TERÖRLE MÜCADELE EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ Babacan, Türkiye'nin AB sürecinin Avrupalı bakanlar tarafından da takdir edildiğini, destek gördüğünü belirterek, tüm görüşmelerinde terörle mücadeleyi en önemli gündem maddesi olarak gördüklerini vurguladığını söyledi. BEYTÜŞŞEBAP'TAKİ HAİN TERÖR SALDIRISINI ŞİDDETLE KINIYORUM'' Beytüşşebap'ta düzenlenen hain terör saldırısını şiddetle kınadığını belirten Bakan Babacan, ''Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, kederli ailelerine sabır diliyorum ve bu konudaki kararlı mücadelemizin devam edeceğini tekrar tekrar vurgulamak istiyorum'' diye konuştu. Babacan, şöyle devam etti: ''Muhataplarımıza terörle mücadelenin ve mücadeledeki uluslararası işbirliğinin önemini tekrara tekrar anlattık.PKK/Kongragel terör örgütünün doğrudan veya paravan kuruluşlar aracılığıyla bazı ülkelerde yürüttüğü faaliyetlere son verilmesi gerektiğini ilgili ülkelerin dışişleri bakanlarına açık ifadelerle anlattık,bunu talep ettik. Kuzey Irak'ın terör faaliyetlerinde bir yuvalanma yeri ve sıçrama tahtası olarak kullanılmasına müsamaha edilemeyeceğini en kuvvetli ifadelerle dile getirdik.'' TÜRKİYE'NİN BM GÜVENLİK KONSEYİ GEÇİCİ ADAYLIĞI Ali Babacan, Türkiye'nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi geçici adaylığınında görüşmelerde ele alındığını belirterek, bu konuda pek çok ülkenin Türkiye'yi destekleyeceğini kendilerine ifade ettiklerini, ancak bu konuda son ana kadar yoğun çabalara devam edilmesi gerektiğini belirtti. PARLAMENTODAKİ OYLAMALARLA TARİH YAZILMAMALI Babacan, Ermeni iddialarıyla ilgili birsoru üzerine, 1915 olaylarının, Türkiye-ABD ilişkileri açısından en önemli sıkıntı sahalarından bir tanesi ve ilişkileri olumsuz etkileyebilecek bir konu olduğunu söyledi. Babacan, bu kapsamda Türkiye'nin ABD'deki yönetim, farklı sivil toplum örgütleriyle, iş dünyasıyla, Kongre üyeleriyle sürekli çalışma halinde olduklarını kaydetti. ABD Temsilciler Meclisinde seçimlerden sonra yeni bir durumun ortaya çıktığını anımsatan Babacan, Meclisin bu yeni yapısının Türkiye'yi daha dikkatli davranmaya, Washington'daki gelişmeleri gün gün izlemeye ve gerekli zamanlarda gerekli adımları atmaya sevk ettiğini belirtti. Babacan, bu kapsamda son dönemde önemli bir girişim olduğunu belirterek,ABD'nin hem Demokrat, hem de Cumhuriyetçilerden oluşan 3 eski savunma bakanı ve 8 dışişleri bakanının ABD Temsilciler Meclisi Başkanına mektup yazmalarının son derece önemli bir girişim olduğunu söyledi. Bakan Babacan bu mektupta, Ermeni tasarılarının, hem Amerikan dış politikasıyla çelişkili, hem de Türkiye ile ilişkileri açısından sorunlu olduğunu belirterek, tasarının tehlikelerinin muhataplarına anlatıldığını kaydetti. ''Her adımda dikkatli olmamız gerek'' diyen Babacan, Ermeni lobisinin bu konuya çok ciddi kaynaklar seferber ettiğini belirtti. Babacan, Ermeni lobilerinin bir bakıma bu işi meslek haline getirdiklerini kaydederek, ''bu işi farklı bir nemalanma sahası olarak görmüşler'' dedi. Babacan, bu kapsamda Türkiye'nin 2005 yılında Ermenistan'a yaptığı ortak komisyon kurma teklifini hatırlatarak, Ermenistan'ın bu teklife hala olumlu yanıt vermediğini anımsattı. Bakan Babacan şöyle konuştu: ''Biz diyoruz ki tarihi tarihçiler yazmalı, parlamentodaki oylamalarla tarih yazılmamalı. Biz kendi tarihimizden eminiz, bütün arşivlerimizi biliyorsunuz araştırmaya açmış durumdayız. İsteyen geliyor, araştırıyor, bakıyor. Korkan biz değiliz.'' Babacan, Ermeniler'in arşivlerini açmadığını belirterek, Ermeniler'in hem Erivan'da, hem Boston'daki arşivlerini açmaları, bunlara bakılması gerektiğini söyledi. ''ABD'NİN IRAK'TAN ÇEKİLMESİ BİRDENBİRE OLMAMALI'' Babacan, ABD'nin Irak'tan çekilmesiyle ilgili bir soruya da, ABD'nin Irak'tan çekilmesinin birdenbire olmaması gerektiği yanıtını verdi. Hem bu görüşü, hem de çekilmeyle ilgili zamanlamanın belli bir takvim içinde yapılması gerektiğini pek çok kez belirttiklerini söyleyen Babacan, ABD kamuoyunun Irak konusunda son derece ''hassas'' ve geri çekilmeyle ilgili olarak da son derece ''keskin'' bir düşünceye sahip olduğunu kaydetti. Babacan, ABD yönetimi ve başkan adaylarının ise, bu kararın, iyi hesaplanması ve zamanlamasının iyi yapılması gereken bir karar olması gerektiğini düşündüklerini belirtti. Bakan Babacan, Irak'taki çekilme sonrası tablonun son derece önemli olduğunu kaydederek, Irak'ın mutlaka kendi iç güvenliğini ve istikrarını sağlayacak becerilerini kendisinin geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Babacan ''Onun için zamana yayılmış, iyi planlanmış bir yaklaşımın daha iyi olacağını biz de her ortamda dile getiriyoruz ve sanırım olacak da o, bu kapsamda popülizmin olmamasını ümit ediyorum'' dedi. AA
<< Önceki Haber 'Irak, teröristlerin antreman sahası' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER