Mahmut Efendi cemaatinde neler oluyor?

İsmailağa Cemaati olarak bilinen Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi sevenleri ile Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü arasında gerginlik yaşanıyor

Mahmut Efendi cemaatinde neler oluyor?

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Marifet Derneği Başkanı Muhammed Keskin ile bağlantısını kestiğini açıkladı. Cübbeli, 'Muhammed Keskin, Şefik Kocaman ve ekibine yaptığım tüm övgülerden geri dönüyorum. Frenleri patlamış. Yarın ne olacağı belli değil” dedi.

Havuz medyasının bugün gündeme getirdiği haberde Cübbeli, Marifet Derneği hakkında daha önce yaptığı methiyelerden geri döndüğünü duyurdu. Cübbeli Ahmet, "Benim Marifet Derneği ile ilişkim kesilmiştir. Muhammed Keskin, Şefik Kocaman ve ekibine yaptığım tüm övgülerden geri dönüyorum. Frenleri patlamış. Yarın ne olacağı belli değil. Ben bunlardan korkmuyorum. Bunların ağa babalarından korkmadım, bunlardan mı korkacağım" dedi.

Mahmut Ustaosmanoğlu'nu ziyaret etmesine izin verilmediğini belirten Cübbeli Ahmet, "Efendi Hazretleri'ni ziyarete gittiğimde kapıyı suratıma kapatıp içeri dahi almadılar. Bu zamana kadar böyle bir şeyi size söyledim mi? Yine söylemezdim, ama hakiki yüzleri ortaya çıktı" şeklinde konuştu. Muhammed Keskin'in, avukatını aradığını belirten Cübbeli Ahmet, "1 saate yakın konuşmuş. Sonunda 'Allah'ın tokadı gelecek' demiş. Göreceğiz bakalım kime gelecek Allah'ın tokadı" diye konuştu.

MARİFET DERNEĞİ'NE NEDEN KIZIYORLAR?

Marifet Derneği Başkanı Keskin, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun bacanağı. Ustaosmanoğlu'nun Beykoz'da yanında kalan  ve en yakınlarından olan Keskin zaman zaman AKP hükümetine, Marifet Dergisi'nden sert eleştiriler yöneltiyor. Fatih Çarşamba'da bulunan "Ak sakallılar" diye hitap ettiği gruba Ustaosmanoğlu'nun kırgın olduğunu, bu sebeple İsmailağa camisine gitmediğini de yazan Keskin ayrıca İsmailağa camisinin "parti binası"na çevrildiğini ve bu durumun da Ustaosmanoğlu'nu rahatsız ettiğini yazmıştı.

Önceki yazılarında ''İsmailağa Cemaati'' ismini kabul etmediklerini belirten Keskin, "Mahmud Efendi Camii Şerifi'ni bu sebeple inşa ettiklerini ve "Bizler İsmailağa cemaati değil, Mahmud Efendi Hazretlerinin cemaatiyiz" ifadelerini kullanmıştı. Hatta daha da ileri giderek Ustaosmanoğlu'nun Çarşamba'dan ayrıldıktan sonra sağlığının düzeldiğini belirtmişti.

Bu demeçlerin ardından iyice gün yüzüne çıkan ayrışma akabinde Mahmut Ustaosmanoğlu ile birlikte Beykoz'da kalan sevenlerine yönelik hükümet operasyonu gelmişti.

KÜLLİYE'YE NEDEN YIKIM EKİBİ GİTTİ?

Keskin'in bahsettiği Beykoz'daki Mahmud Efendi Camisinin bazı bölümlerinin kaçak yapıldığı iddiasıyla geçtiğimiz yıl başlatılan yıkımda külliyenin bir bölümü belediye tarafından yıkılmıştı. İşin ilginç yanı ise yıkımın ardından Şefik Kocaman'ın külliye önünde yaptığı ''Bütün işaretler Cumhurbaşkanımızı gösteriyor'' açıklamasının ardından yaşananlardı.


CEMAATİN LİDERİ BEYKOZ'DAYKEN YAPILAN İLGİNÇ AÇIKLAMA

Çarşamba'da bulunan İsmailağa Derneği yıkımın ardından ''külliyenin ne yapımında, ne de yapılan müdahalede, İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı'nın ilgisi de dahli de söz konusu değildir. Bunu vesile yaparak internet ve basılı medyada art niyetli mihraklar, cemaatimiz ile hükümeti karşı karşıya getirme gibi bir tahrik yöntemi uygulama gayretine girmiş gözükmektedir.'' açıklamasında bulundu.

Bu açıklamanın özeti, Beykoz'da bulunan Marifet Derneği ve orada faaliyetler cemaat dışıydı. 

İyi de cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu bizzat kendisi Beykoz'da Marifet derneğinde kalmıyor muydu? 

Cemaatin liderini cemaat dışında olmakla itham eden, 'bu tip insan aklıyla alay eden' metinlere havuz medyasından aşinayız. Zaten operasyonun en önemli ayağı havuz medyasının önde gelen tetikçilerinden Yeni Şafak.

Düzenli olarak Mahmut Ustaosmanoğlu ve sevenlerini 'kendince dikkatli bir üslupla hedef alan' Yeni Şafak, Ustaosmanoğlu'na vurmaktan özenle kaçınarak etrafındaki insanları hedef gösteriyor. Mahmut Hocaefendi'nin 'Albayrak'ın yalancı adamları' şeklinde tarif ettiği gazetenin AKP ve Erdoğan'a yaklaşana kadar Cübbeli Ahmet'i hedef gösterdiği biliniyor. Daha sonra cemaati bölmek amaçlı olduğu düşünülen bir dizi hamleye destek veren Yeni Şafak'ın bu aralar Cübbeli'nin sözcülüğüne soyunması ise ilginç bulunuyor.

VE KESKİN DARBECİ İLAN EDİLDİ...

Cübbeli'yi Mahmut Ustaosmanoğlu ile görüştürmeyen Marifet Derneği yöneticilerinin bu tavrı ise yadırganmamalı. Zira Cübbeli'nn geçtiğimiz günlerde verdiği bir beyanat Keskin ve ekibi tarafından şiddetle reddedildi. Cübbeli, bir zamanlar hakkında çok ağır sözler söylediği Yeni Şafak'a verdiği demeçte darbe gecesi saat 22.00 sıralarında Marifet Derneği Başkanı Muhammed Keskin tarafından arandığını ifade ederek şunları söylüyordu:

''Aramızda çok kısa bir konuşma geçti. İyi olup olmadığım soruldu. Ortalığın karışık olduğu belirtilerek, evden çıkmamam istendi. Hiçbir yere demeç vermemem gerektiği de söylendi. Ama ne hakkında olduğu söylenmedi. Ben bu konuşmanın altında kötü bir niyet aramadım, terör eylemi var, IŞİD falandır diye düşündüm'' 

Gece saat 01.30 civarı çıkarak kamuoyuna bir açıklama yaptığını aktaran Cübbeli, ''Seçilmiş cumhurbaşkanına itaat edin, sokağa çıkın' şeklinde konuşmam var. Açılan telefondan etkilenmedim. Bunun üzerine bana bir şey de demediler'' demişti.

Buradan yola çıkarak Keskin'in darbeden haberdar olduğunu söyleyen Cübbeli ve beraberindeki havuz medyası yaptıkları yayınlarla bu grubun darbeden yana tavır aldığını hatta Ustaosmanoğlu'nu 3-4 saatlik uçak yolculuğuna hazırladıklarını ve yurtdışına kaçıracaklarını bile iddia etti.

Buradan şu sonuca varmak mümkün...

Yakında Mahmut Ustaosmanoğlu'nun kaldığı Beykoz'daki külliyeye polis gider, Keskin ve beraberindekiler darbe soruşturmasına dahil edilir, 'Hocaefendi'yi kandıran ekibi temizliyoruz' söylemleri eşliğinde her gün ipe sapa gelmez karalama haberler cemaatin üzerine boca edilir. 

Bu noktada cemaatin başına geçirilmesi planlanan kişiyi ise tahmin etmek zor olmasa gerek...

Şimdiden geçmiş olsun.

Orhan Gür
<< Önceki Haber Mahmut Efendi cemaatinde neler oluyor? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER