Madımak Katliamı tekrar araştırılsın, karanlık eller ortaya çıkarılsın

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Madımak Katliamı'nın 26'ncı yılında, "Madımak hadisesi tekrar araştırılmalı, karanlık eller ortaya çıkarılmalı ve hiçbir şey gizli kalmamalıdır. Gerçek suçlular adalet önünde mutlaka hesap vermelidir." çağrısında bulundu.

SHABER3.COM

Madımak Katliamı'nın gerçekleştiği 2 Temmuz 1993'te Sivas Belediye Başkanı olarak görev yapan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. 

Madımak Katliamı'nda çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmişti.

Karamollaoğlu katliamın 26'ncı yılında, "Madımak hadisesi tekrar araştırılmalı, karanlık eller ortaya çıkarılmalı ve hiçbir şey gizli kalmamalıdır. Gerçek suçlular adalet önünde mutlaka hesap vermelidir." çağrısında bulundu. 

MADIMAK OTELİ'NİN ÖNÜNDEKİ KALABALIĞA "DAĞILIN" ÇAĞRISINDA BULUNDU

Karamollaoğlu, Sivas Belediye Başkanı olarak olay sırasında Madımak Oteli'nin önünde biriken insanlara yaptığı "dağılın" çağrısını, "Cenab-ı Hak hepinizden razı olsun." sözleriyle bitirmişti. 

Karamollaoğlu daha önce katliamın bir numaralı sanığı olan ve 18 yıldır firarda olan dönemin belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın hiçbir suçu olmadığını iddia etmişti.

Şahsi Twitter hesabı üzerinden, "Bugün Madımak’ta yaşanan vahşetin 26. yıl dönümü. Bu dram bütün insanlığın ortak yarasıdır. Üzerinden yıllar geçse de acısı dinmeyecektir." diyen Karamollaoğlu, 1993 yılının Türkiye için karanlık bir dönem olduğunun altını çizdi. 

"1993 YILI ÜLKEMİZ İÇİN KARANLIK BİR DÖNEM OLDU"

Karamollaoğlu şunları kaydetti: "1993 yılı ülkemiz için karanlık bir dönem olmuştur. Madımak başta olmak üzere Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis suikastları, Başbağlar vahşeti gibi acı hadiselerin ardı ardına yaşandığı ve birilerinin karanlık emellerinin olduğu bir yıldır."

"Buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum!" diyen Karamollaoğlu, "Madımak hadisesi tekrar araştırılmalı, karanlık eller ortaya çıkarılmalı ve hiçbir şey gizli kalmamalıdır. Gerçek suçlular adalet önünde mutlaka hesap vermelidir." dedi.

Karamollağlu, "Ülkemizin bundan sonra bu tür acı hadiselerle karşılaşmaması ve hangi inanca sahip olursa olsun kardeşçe yaşayabildiğimiz bir Türkiye’nin inşa edilmesini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.


2 TEMMUZ 1993'TE NE OLMUŞTU?

Dört gün sürecek şenliklerde söyleşiler düzenleyecek, kitaplarını imzalatacak ve şarkılar söyleyecek olan grup sadece ilk gün etkinliklerini gerçekleştirebildi. Şenliğin ikinci günü olan ve cuma gününe denk gelen 2 Temmuz’da namaz çıkışı toplanan bir grup etkinliğin yapıldığı alana yürümeye başladı.

"Sivas laiklere mezar olacak" sloganlarıyla yapılan yürüyüş sırasında ‘Halk Ozanları’ heykeli yıkıldı ve yerde sürüklendi. 

Sayıları giderek artan gruba herhangi bir müdahale olmazken akşam saatlerine doğru kalabalık 15 bin kişiyi buldu. 

Binlerce kişi otelin önünde sloganlar eşliğinde binayı taşladı ve camlar kırıldı. Birkaç saat içinde otel önündeki araçlar ateşe verildi ve son olarak otelden de alevler yükselmeye başladı.

Madımak Oteli'ni ateşe veren kalabalık 33 kişinin diri diri yanarak ya da dumandan boğularak ölmesine sebep oldu.
 
ÖZEL HARP DAİRESİ'NİN İŞİ 

Yangını söndürmek için zamanında müdahale etmeyen itfaiye de geldiğinde büyümüş olan alevleri kontrol altına almakta yetersiz kaldı. 

Madımak Katliamı'nda çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmişti.

Dönemin siyasileri olayın münferit olduğu yönünde açıklamalar yapsa da uzun yıllar katliamın Özel Harp Dairesi tarafından planlandığı yönünde iddialar da dahil olmak üzere pek çok senaryo dile getirildi.

İLK MAHMEMEDE EN AĞIR CEZA 15 YIL!

Elim hadisenin ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 190’a kadar çıkmıştı. Ancak 66 kişi serbest bırakıldı ve geri kalanlar "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak" suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) 1 yıl boyunca yargılandı. 

"Sivas davası" olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15’er yıl, 3 sanık 10’ar yıl, 54 sanık 3’er yıl, 6 sanık 2’şer yıl hapisle cezalandırıldı. 

Yargılananlardan 37’si ise beraat etti.

YARGITAY, DGM'NİN KARARINI BOZDU

Takip eden yıllarda Yargıtay, DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998’de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları sebebiyle bozuldu. Usul 

eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002’de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu.

Sanık avukatlarından birçoğu muhafazakar sağ partilerde milletvekili ve bakanlık pozisyonlarına kadar yükseldi ve geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33’e düştü.

Sivas katliamının kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997’deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı. Bunların içinde davanın bir numaralı sanığı Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak da bulunuyor.

DÖNEMİN BELEDİYE BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU O GÜN NE DEMİŞTİ?

Katliamın yaşandığı dönem Sivas Belediye Başkanı olan Karamollaoğlu otel önünde biriken kalabalığa şöyle seslenmişti:

"Bazen 5 bin kişi yola bir dava için çıkar. Beş kişi bunu galeyana getirerek saptırabilir. Biz bunları daha önce yaşadık. 80 öncesinde birçok mitingde bu yaşandı. Şimdi, sizden rica ediyorum. Oturun. Şimdi sizden abiniz olarak, belediye başkanınız olarak rica ediyorum. 

Bana karşı en ufak saygı, sevgi duyan kardeşlerimden rica ediyorum. Lütfen şu noktadan itibaren sukünetle dağılalım.

Şimdi muhterem arkadaşlar, sizden bir ricada bulundum. Tabii bana karşı boşver diyenleri bilmem ama lütfen şu noktadan itibaren, ben teşebbüste bulunacağım, buradaki arkadaşlar, kimseyle bir çatışmanın içerisine girmesin. 

Polisimizle, emniyetimizle, jandarmamızla bir çatışmanın içerisine girmeden sukünetle dağılsınlar.

Haydi bakalım, şimdi arkadaşlarımızın dağılmasını istiyorum. Cenab-ı Hak hepinizden razı olsun. Ben gerekli temaslarda bulunacağım."
<< Önceki Haber Madımak Katliamı tekrar araştırılsın, karanlık eller... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER