Küresel istikrar ve Rusya devlet başkanlığı seçimleri

Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu'nun yazısı

SHABER3.COM

ARİF ASALIOĞLU

Rusya'da Devlet Başkanlığı seçimleri 17 Mart 2024 tarihinde yapılacak. Seçimler, 2020 yılında Anayasada yapılan değişiklikler ve Ukrayna ile devam eden iki yıllık savaşın toplumsal etkileri nedeniyle önem arz ediyor. Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı, seçim kararı açıklaması yaptığı  toplantıda, devlet başkanlığı seçimlerinin ilk kez böylesine "riskli” jeopolitik ortamda yapılacağını söyledi. Seçimlerin yapılmasına ilişkin kararı onaylayan Federasyon Konseyi Başkanı  Valentina Matvienko’da benzer şekilde tarihi olarak adlandırdı ve “Tüm insanlık için tektonik değişimlerin yaşandığı zor bir dönemde, hatta bir dönüm noktasında geleceğimizin vektörünü, yolumuzu belirliyor. Rusya'nın içinde bulunduğumuz zamanın temel zorluklarına karşı mücadelede başarısı öncelikle bu başkanlık seçimlerine bağlı” ifadelerini kullandı.

Putin’e devlet başkanlığına devam imkanı veren anayasa değişikliği, 2020 yılındaki halk oylamasıyla kabul edildi. Büyük ihtimalle seçilmesi durumunda Putin, 2036 yılına kadar iki dönem daha devlet başkanlığı görevini sürdürebilecek. Ve bu şekilde iktidarda kalırsa, görev süresi Sovyetler Birliği’ni 29 yıl boyunca yöneten Joseph Stalin’i bile geçecek ve Rus imparatorluğundan bu yana Moskova’da en uzun süre görev yapan lider olacak. 

Putin’in ülkede birleştirici rolü

Ukrayna ile çatışmaların başlamasından bir müddet sonra savaş karşıtları, ekonomik endişe, seferberlik gibi nedenlerle Putin’e kamuoyu desteği belli bir seviye azalmış olsa bile hiç bir ankette %55’in altına düşmedi. Batı’nın yaptırımları altına giren Rusya ekonomisi beklendiği gibi çökmedi ve Ukrayna ordusunun taarruzu da beklenen başarıları getirmedi. Son aylarda ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’ya askeri ve siyasi desteğinin azaldığına dair işaretler ise, yaklaşan seçimler öncesi Putin taraftarları adına ekstra bir motivasyon oldu. En az bu kadar, başka bir motivasyon sebebi de İsrail’in Filistinlilere karşı takındığı tavır ve Moskova’nın bu konuda denge politikası izlemesi.

Rusya siyasi yapısında da farklı gruplar ve dengeler var: koministler, liberaller, milliyetçiler, ordu, istihbarat vb. Elbetteki bu grupların halka ve yönetimin farklı katmanlarına yansımaları var. Sadece aysbergin derinliklerinde olan Prigojin olayının patlaması bile ne kadar sıkıntıya sebep oldu. Ukrayna savaşı sonrası ülke içinde bir ideoloji tartışması başladı. İmparatorluk söylemleri arttığı gibi liberal söylemler de artıyor. Bu tartışmaların olması ilginç bir şekilde Putin’in alternatifsizliğini de doğuruyor. “Aman ülke bunların yönetimine geçmesin” düşüncesi Putin’in birleştirici yönünü sonuç veriyor. Gün itibariyle muhalefette %15 seçmeni yakalayan parti çıkmıyor. 

Ukrayna savaşı, Hamas-İsrail krizi, AB’nin üzerinde mülteci baskısı ve 2024'ün Hindistan'dan ABD'ye kadar tüm dünyada seçim yılı olması gibi küresel bakılırsa Rusya’nın mevcut istikrarında devam etmesi kesinlikle tercih edilen bir durum. Bir sebeple Rusya’da kargaşa olması hem Asya hem de Avrupa, bir bütün olarak dünya için yeni krizlere neden olacaktır. Bu nedenle Putin’in Rusya devlet başkanlığına devam etmesi ülkenin ve Küresel istikrarın faydasına denilebilir.

Putin'in seçilme şansı teknik olarak yüksek

Seçimler için şu ana kadar aralarında Putin'in de bulunduğu 29 başvuru yapıldı ve 17’si kabul edildi. Merkezi Seçim Kurulu bazı adaylık başvurularını kabul etmedi. Duma'da temsil edilen bir parti tarafından desteklenmeyen bağımsız adaylar için 300 bin imza toplama zorunluluğu bulunuyor. Bu imzaların toplanmasında yaşanan zorluklar birçok bağımsız adayın seçimden önce 'havlu atmasına' neden oldu. Ayrıca ülkede muhalefet belli seviyede baskı altında tutuluyor. Örneğin yolsuzluğa karşı mücadele başlatan Aleksey Navalniy gibi muhalif liderlerin hapiste olması ya da sürgüne zorlanması Putin'in seçilme şansının teknik olarak artırıyor. 

Ayrıca  bazı önemli devlet adamlarının daha Kasım ayında yaptığı açıklamalar biraz adres gösterme gibi algılanabilir. Kremlin basın sözcüsü Dmitry Peskov, yaklaşan seçimlerde kimsenin mevcut devlet başkanıyla rekabet edemeyeceğine olan güvenini dile getirdi. “Mevcut başkanın adaylığını koyacağını varsayarsak, şu aşamada ülkemizde kimsenin cumhurbaşkanıyla rekabet edemeyeceği aşikardır" dedi. Dmitry Peskov, MGIMO 360 öğrenci haber kanalına verdiği röportajda bir sonraki başkanın nasıl olması gerektiğine ilişkin bir soruya yanıt olarak “Aynı olmalı" dedi. Bunun mümkün olup olmadığı sorulduğunda Dmitry Peskov şöyle dedi: "Ya da farklı ama tıpkı Vladimir Putin gibi olması gerektiğini" söyledi.

İstenen ve istenmeyen adaylar

Rusya’da Mart 2024’te yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine mevcut başkan Vladimir Putin resmen aday oldu. Merkez Seçim Komisyonu’na bizzat gelerek adaylık için gerekli kayıt belgelerini teslim etti. 17 Aralık’ta Birleşik Rusya partisi Vladimir Putin'in yaklaşan seçimler için adaylığını oybirliğiyle destekledi. Birleşik Rusya başkanı Dmitry Medvedev genel kurul toplantısında, partinin mevcut cumhurbaşkanının yeniden koşulsuz bir zafer kazanmasını sağlamak için her şeyi yapacaklarını vurguladı… Putin’e destekleme açıklaması yapan partilerden diğeri ise “Adil Bir Rusya” partisi oldu. Parti başkanı Sergey Mironov kongre günü oy birliği ile Putin’i destekleme kararı aldıklarını açıkladı.

Putin'in karşısına, kendisini "barışa" adamış bir kadın siyasetçi olarak tanımlayan, Ekaterina Dountsova resmen bağımsız aday olarak çıktı. Gazeteciydi, bağımsızdı, adaylar içinde tek kadın olanıydı ve savaş karşıtıydı… Gerekli belgeleri Seçim Komisyonu'na sunan bağımsız adayın kaydı ilk başta onaylandı. Seçim çalışmalarına başladıktan sonra değişik hukuki problemlerle karşılaşmaya başladı. Bir seferinde toplantı yaptığı salonu polis bastı, bir seferinde de binanın elektrikleri kesildi. Dountsova'nın meclisteki bir partiden aday olmaması nedeniyle seçimlere en az 45 gün kalana kadar 300 bin destek imzası toplaması gerekiyordu. Adaylık başvurusunun ardından yayınladığı mesajında "Biz hiçbir şeye karşı değiliz, barış ve demokratik süreçlerden yanayız" diyen kadın politikacı, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının başlamasından neredeyse iki yıl sonra, ülkesinin "hak ve özgürlüklerden, sevgi ve barıştan, güzel bir gelecekten uzaklaştığını" söyledi. Dountsova, sürgünde yaşayan oligarh Mihail Hadarkovsky’nin desteğinde olduğu haberleri çıkmaya başladı. Nihayi olarak 23 Aralık’ta dökümanlarındaki eksikliklerden dolayı adaylık başvurusu iptal edildi. 

Rusya parlamentosu (Duma) içinde ve halk arasında önemli seviyede taraftarı olan Komünist Partisi, tecrübeli siyasetçi ve milletvekili Nikolai Kharitonov'u aday gösterdi. Rusya Komünist Partisi milletvekilleri seçimlerinde yaklaşık %18 oy potansiyeli varken, devlet başkanlığı seçimlerinde ancak %12’yi zorluyor. Teoride Komünist Parti parlamentodaki muhalif gruplardan biri ama gerçekte Kremlin’in politikalarını destekliyor. Nikolay Kharitonov basına yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki savaşa atıfta bulunarak, “Misyonumuz, tüm cephelerde zafere ulaşmak için seçim kampanyası sırasında halkın saflarını birleştirmektir” dedi. Nikolai Kharitonov'un seçim programı "ülkenin mevcut liberal-oligarşik gidişatına bir alternatif temsil edecek." 75 yaşında ve 1993'ten beri Devlet Duma milletvekili ve ekonomi bilimleri geçmişi bulunuyor. Ayrıca tarımsal sorunlarla ilgilendi ve Tarım Partisi'nin kurucularından oldu.

Aşırı sağ görüşlü olan Rusya Liberal Demokrat Partisi’de (LDPR) seçimlerde yüksek oy alıyor ve bir seviyede halk desteğine (%8-10) sahip. Parti, 90'lı yıllarda hem komünizme hem de "vahşi" kapitalizme karşı olması nedeniyle Duma seçimlerinde çeşitli seçmen kitlelerinden oy toplayarak başarı elde etti. 2007 seçimlerinde parti %8.14 oy aldı ve parlamentodaki 450 koltuktan 40'ını almayı başardı. 2011 seçimlerinde oy yüzdeleri %11.4'e yükseldi. Partinin imajı ve hareket merkezi, lideri Jirinovski'ye bağlıydı. Ölümünden sonra Leonid Slutsky parti lideri seçildi. Önümüzdeki Mart ayı seçimlerinde, ekonomi ve uluslararası üzerine akademik çalışmalar yapmış, 56 yaşındaki Slutsky devlet başkanlığına yarışacak. Slutsky, 2014'ten bu yana Rusya'nın Ukrayna'da silahlı kuvvetlerinin kullanılmasını, Kırım olayları ve Rusya'nın Ukrayna savaşını desteklediği için ABD, Avrupa Birliği ve diğer bazı ülkelerin yaptırım listelerinde yer alıyor. 2022'de Rusya-Ukrayna müzakerelerinde Rus temsilcilerinden birisi olarak katıldı. Devlet başkanlığı seçimlerinde birinci çıkma şansı pek gözükmüyor. 

Yabloko partisinin adayı Grigory Yavlinsky, devlet başkanlığı seçimlerinden çekildiğini açıkladı. Yavlinsky, Aralık ayı ortasına kadar en az 10 milyon imza desteği toplanması halinde adaylığını devam ettireceğini söylemişti… Rusya Tüm Halkların Birliği partisinin başkanı Sergei Baburin diğer adaylardan bir tanesi. 64 yaşındaki Sergei Baburin, 2018 başkanlık seçimlerinde de adaydı ve oyların %0,65'ini almıştı… Sivil İnisiyatif partisi kendi adayı olarak Milletvekili Boris Nadezhdin devlet başkanlığı seçimlerine aday gösterdi. Ancak birinci olma şansı gözükmüyor. Tahmin edilen oy oranı %1-1,5… 

Belli yüzdelik oy potansiyeli olan adaylar bu anlatılanlardı. Bunların dışında bir de önde gelen muhalefet liderlerinden biri olan Alexei Navalny'nin mahkumiyeti nedeniyle aday olması yasaklandı. Yaklaşık iki yıldır tutuklu yargılanan ve Ağustos ayında iki kez dolandırıcılık ve hakime hakaret suçlamasıyla ceza alan Aleksey Navalny, aşırılıkçılık davasından özel güvenlikli ağır ceza hapishanesinde 19 yıl cezaya çarptırıldı. Bir kaç kez tutukluluk yeri değiştirildi. Yakın zamanda ise Sibirya bölgesine götürüldü. 

Sonuç olarak Mart 2024’de yapılacak Rusya devlet başkanlığı seçimlerinde Vlademir Putin tek kazanacak aday gözüküyor. Hem devlet kurumları hem de devlet sistemi onun arkasında duruyor. Ayrıca son bir yıl boyunca yapılan anketlerde Putin’e destek %55 altına hiç inmedi. Rusya Araştırma Şirketi VTsIOM ülke genelinde Aralık ayı başında yaptığı ankete göre Putin'in halk nezdinde güven oranı yüzde 78,8’e çıktı. Rusya kamuoyu ayrıca, hükümetin salgın döneminde başarılı hareket ettiğini; Ukrayna savaşının ilk yılında belirsizliklerin daha fazla olduğu fakat ikinci yılında yönetimin kontrolü eline geçirdiğini; ülkede ekonomide belli bir istikrarın tutturulduğunu; işsizlik ve pahalılıkta endişenin azaldığını düşünüyor. Bütün bunları üst üste koyduğumuzda Putin, beşinci kez ve yaklaşık %75 gibi bir oy ile Rusya devlet başkanlığına seçilecektir.
<< Önceki Haber Küresel istikrar ve Rusya devlet başkanlığı seçimleri Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER