Bugüne kadar onun hakkında yazılmış eserlere dikkatlice bakarsak onların ya düşmanlığın ya da muhabbetin eseri olduğunu anlarız. O, düşmanlık ya da muhabbetin daraltıcı kalıplarıyla değerlendirilemeyecek kadar büyük bir mütefekkirdi. Hayatta iken defalarca kendisine gösterilen kötü muameleden muzdarip oldu, sevenlerinin yoğun teveccühlerini Kur’ân’a ve eserlerine yönlendirmeye çalıştı. O, bunu yaparken hem davasının önüne geçmek istemiyor hem de Kur’ân’dan ilham alarak yazdığı çağın ilacı hükmündeki eserlerine dikkati çekmek istiyordu. Adeta gökyüzünde parlayan hilâli gösteriyor, ona ulaşmanın yollarını tarif ediyor, hiç kimsenin işaret parmağına takılmasına gönlü razı olmuyordu. O, yaşadığı dönemde birlik ve beraberlikten uzak İslâm ümmetin imamıydı. İslâm coğrafyasında yaşanan maddi ve manevi musibetlere göğüs gererek ‘ Evet ümit var olunuz. Şu istikbâl inkılabâtı içerisinde en yüksek gür sada İslâm’ın sadası olacaktır!’ diyerek Kur’ân’ın gelecekteki büyük zaferlerine atıfta bulundu. Zamanı ve zemini bu muvaffakiyetlere hazırlamaya çalıştı. İmam Bediüzzaman, hem fikirleri hem de hayatı ile modern dünyanın arayışlarına Kur’ân’dan aldığı ilhamlarla ışık tuttu. İslâmi düşüncenin zengin ikliminde teoriyi pratiğe aktarmayı başararak alternatif bir yaşam tarzı ortaya koydu. O, İslâm ümmetinin çektiği acıları kalbinde hissedip dirlik ve birlik mücadelesi verdi. Kur’ân’ın ve İslâm’ın evrensel mesaj ve kavramlarını yeniden canlandırmaya; mevcut problemleri eşsiz bir ilim ve hikmet, üstün bir akıl ve ferasetle çözmeye çalıştı. Hayat ve hizmetini aynı çizgide buluşturan örnek şahsiyetlerden biriydi Bediüzzaman. Hiçbir cemaate, cemiyete ve hatta ülkeye mâl edilemeyecek kadar geniş ufkuyla dünya üzerindeki her insanın üstadı, İslâm ümmetinin imamıydı. Şahdamar Yayınları tarafından yayınlanan ve Dr. Ramazan Balcı imzasını taşıyan ‘İmam Bediüzzaman / Hayatı, Davası ve Eserleri’ isimli hacimli çalışma, Bediüzzaman Hazretlerine alışılmışın dışında bir pencereden bakıyor. Eserin hazırlanma aşamasında Risale-i Nur Külliyatı başta olmak üzere tüm bilimsel neşriyatlar, hatıralar, müdafaalar tarandı, Bediüzzaman Hazretleri’nin kendi ifadelerine yer verildi. Risale-i Nur müellifinin yetişme tarzı, tartışmaya açtığı temel problemler ve risalelerin kaynakları konusunda önemli tespitlerde bulunuldu. Son yıllarda Bediüzzaman’ı ilmi açıdan ele alan birçok sempozyum düzenlenmişti. Bu sempozyumlarda bir araya gelen değerli bilim adamlarının görüşlerine de yine bu eserde rastlamak mümkün. Ayrıca eserin sonunda yer alan kitâbîyat bölümünde Bediüzzaman’ın eserlerinin, Risale-i Nur Külliyatı kaynaklarının, yurtiçinde ve yurt dışında gerçekleştirilen sempozyumların, farklı dillerdeki çevirilerin, Türkçe ve yabancı dildeki yayınların, tez ve makalelerin listelerine yer verilmiş. ‘İmam Bediüzzaman’, bu toprakların yetiştirdiği yüce kâmetlerden birini etraflıca değerlendiren; hazırlanma biçimi ve orijinal bakış açılarıyla Bediüzzaman’ı doğru anlama yolculuğunda önemli bir başvuru kaynağı.