Ramazan'da kimler oruç tutmayabilir?

Bu irade imtihanında oruçlarını tutanlar çok şey kazanır, hiçbir şey kaybetmezler. Tutmayanlar ise hiçbir şey kazanmaz, ama ahiretleri adına çok şey kaybederler

Ramazan'da kimler oruç tutmayabilir?

Hemen hepimiz biliyoruz ki, sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz, bütün sene boyunca serbest bıraktığı kullarını bir aylık oruç ibadetiyle mükellef kılmış, hem sıhhatlerini kazanmaları, hem de sahip oldukları nimetlerin farkına varmaları için günahların affına sebep olacak bir irade imtihanına bizleri tabi tutmuştur. Bunun için nefse ve şeytana uymayanlar, Ramazan-ı şerifin şanına ait hürmeti çiğnemeyerek herkesle birlikte oruç tutarlar, yine herkesle birlikte iftar eder, bayram yaparlar, bir aylık irade imtihanından yüz akıyla çıkarlar. Bununla beraber Rabbimiz yine de kullarının oruç tutamayacak derecede olan özür sahiplerine oruçlarını ileride mazeretleri geçince tutma izni de verir. Böylece oruç tutamayacak durumda olan özürlüler de zorlanmazlar, oruç tutacak imkana kavuşuncaya kadar oruçlarını tehir edebilirler. Kimlerdir Ramazan ayında herkes oruçlu iken oruçlarını tehir etme iznine sahip olan özürlüler? Bu mazeretlileri kısaca şöyle sıralamak mümkündür: 1- En başta oruç tutacak güce erişmemiş haldeki masum çocuklar: Bunlar ergenlik yaşına ulaşmadıkça oruç tutmakla yükümlü olmazlar. Tutarlarsa sevabı, onları alıştıranlara da şamil olur. Ergenlik yaşının son sınırı on beş yaş denmişse de, esas yükümlülük, kızlarda özel hal, erkek çocuklarda da ihtilam olmanın başlamasıyla kesinleşir. 2- Çocuklaşmış ihtiyarlar: Oruç tutacak kuvvete sahip olmayan bu yaşlıların halsizlikleri oruç tutmaları halinde daha da artacak, zor durumda kalacaklarsa tutmazlar. Bunların maddi imkanı müsait olanları, tutmadıkları her oruç başına yoksula birer fitre verirler. Oruçlarını böyle tutmuş sayılırlar. Fitre miktarı bir sadaka veremeyecek durumda olanlardan ise Rabbimiz onu da istemez bağışlar, borçlu da kalmazlar... 3- Yaşlı değil, fakat hasta olanlar: Oruç tutacak olurlarsa hastalıkları fazlalaşıp, sıhhati daha da bozulacak olan hastalar, sıhhatine kavuşunca tutmaya niyet ederek bekleyebilirler... 4- Hamile hanımlar: Taşıdıkları bebeğine bir zarar geleceğini düşünüyorlarsa doğumdan sonraki müsait devrede tutmayı niyet ederek oruçlarını tehir ederler. 5- Çocuk emdirmekte olan anneler: Oruçlu iken sütün azalacağını, emen çocuğun ya da annenin zarar göreceğini düşünüyorlarsa oruçlarını tehir eder, sonra tutarlar. 6- Her ay belli günlerdeki özürleri başlamış bulunan hanımlar: Bunlar da oruçlarını bu halleri başladığı anda bırakırlar; bittiği günden sonra başlarlar. Bu özürlerini başlatmamak için önceden ilaç almaya mecbur değiller. Çünkü oruç tutamadıkları günlerinde de Rabb'imizin tutmayın emrine itaat ettikleri için oruçlarını tehir etmekteler. Yani isyan yok yine emre itaat var. 7- Seferde olanlar: Oruç günlerinde doksan kilometreden az olmayan yolculuğa çıkmış bulunanlar. Bunlar yolda tutarlarsa sevaplısını tercih etmiş olurlar, tutmazlarsa verilen izni kullanmış olurlar, sefer dönüşünde tutacakları için bir vebal söz konusu olmaz. Ramazan ayı boyunca nefis ve şeytan birlik olup Ramazan'ın başında, (zorluk verecek bir aya girildiği yolunda) vesveseler fısıldamaya başlarlar. Şeytanın bu vesvesesine cevabımızı kendi içimizde hemen vermeli, baştan ümidini kestirerek demeliyiz ki: Ey nefis, ey şeytan! Rabbimiz, sene boyunca serbest bıraktığı bizleri bir aylık oruç ibadetiyle mükellef kılmış, hem sıhhatimizi kazanmamız, hem de sahip olduğumuz nimetlerin farkına varmamız için günahlarımızın affına sebep olacak bir irade imtihanına bizleri tabi tutmuştur. Bu irade imtihanında oruçlarını tutanlar çok şey kazanırlar, hiçbir şey kaybetmezler. Tutmayanlar ise hiçbir şey kazanmaz, ama (ahiretleri adına) çok şey kaybederler, ömür boyu bu ihmallerinin pişmanlık ve utancını yaşarlar. Mutlu Ramazanlar dileğimle. AHMED ŞAHİN - ZAMAN
<< Önceki Haber Ramazan'da kimler oruç tutmayabilir? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER