'Suriyelilerin tek güvencesi, Türk halkı'

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Koordinatörü Cihangir İşbilir, Suriye'de yaşanan Esed vahşetine karşı Türkiye haricinde dik duruş sergileyemeyen İslam ülkelerinin, insanlık sınavında sınıfta kaldığın söyledi.

'Suriyelilerin tek güvencesi, Türk halkı'

Suriye halkına destek için başlatılan 'İnsanlık İçin Suriye İçin' kampanyası kapsamında Samsun'a gelen İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Koordinatörü Cihangir İşbilir ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, Beşer Esad rejiminin, halkına insanlık tarihinin en büyük vahşetini yaşatmakta olduğunu kaydetti. Cihan'a konuşan İşbilir ve Ogan, Türkiye halkını sağduyuya ve mağdur halka destek vermeye çağırdı. "SAĞDUYULU VE GERÇEKLERİ YAZABİLEN MEDYA GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR" İslam Dünyası, Suriye'de çok çetin bir imtihandan geçtiğini ve insanlık sınavını büyük ölçüde kaybettiğini ifade eden İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Koordinatörü Cihangir İşbilir, Esad rejiminin İslam dünyasını ikiye böldüğünü bildirdi. Bazı ülkeler de tepkisini ortaya koymasına karşılık Suriye için tek vücut olmaktan çok uzak tavır sergilediklerinin altını çizen İşbilir, "İslam ülkeleri Suriye konusunda ikiye bölünmüş durumda. Rejimleri Baas'a benzeyen Sudan, Cezayir, Ürdün, Lübnan, İran ve Irak, Esad yanlısı tavır sergiliyor. Türkiye'nin bu konuda rahat olması ve Suriye halkından yana tavır koyması, demokratik rejiminden kaynaklanıyor. Gelinen noktada İslam ülkeleri, Türkiye haricinde sınavı kaybetti. Esad yanlısı bloğun medyası iyi çalıştığı için gerçekler gün ışığına çıkamıyor." dedi. Medyada Suriye meselesi, tüm gerçekliği ile ortaya konulamadığı için halkın yaşanan drama ilişkin duyarlılığın olması gereken seviyede bulunmadığına da değinen Cihangir İşbilir, sağduyulu ve gerçekleri yazabilen medya gücüne ihtiyaç duyduklarını altını çizdi. "TÜRKİYE KAMUOYUNDA SURİYE İLE İLGİLİ YETERİNCE BİLGİ SAHİBİ OLUNMADIĞINI GÖRÜYORUZ" Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan ise Suriye'de insanlık tarihinin en büyük vahşeti ve soykırımının yaşandığına dikkat çekti. İnsanların cenazelerini kaldırmalarına, yaralılarını hastanelere taşımalarına müsaade edilmediğini, cenazelerin bombalanıp ambulans şoförleri ve sağlık görevlileri öldürüldüğünü, insanların sokaklarda can çekişlerinin seyredildiğini anlatan Ogan, "Korkudan hastaneye gidemeyen insanlar, elektrik ve suyun olmadığı evlerinin bodrum katlarında yaralılarını tedavi etmeye çalışıyor. Evler bombalanıp, insanlar evlerinde katlediliyor, işkence görüyor. Kaçabilenler kaçıyor, kaçamayanlar ise canlarını veriyor. Çok sıkıntılı bir dönemi yaşanırken, Türkiye kamuoyunda Suriye ile ilgili yeterince bilgi sahibi olunmadığını üzüntüyle görüyoruz. Buradan hareketle İstanbul'da bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek Suriye için kampanya başlatma kararı aldık. Anadolu'da çeşitli toplantılar ve konferanslar yaparak, bu insanların yaşadığı vahşet ve sıkıntıları anlatmak için yollara çıktık. 20 ili gezmiş olacağız. Türkiye insanına anlatmış olacağız." bilgisini verdi. Batı'nın Esad rejiminden sonra yine Müslüman perspektifli bir rejim geleceği endişesiyle mevcut rejimin değişmemesini istediğini söyleyen Ogan, komşu ülkelerin Suriye halkından yana tavır koyması halinde, bölgenin kendi içinde sorunlarını çözme, halka dayalı bir sistem geliştirme, daha zengin, gelişmiş, herkesin kazançlı çıkacağı bir bölgeyi yeniden inşa etme imkanı yakalayacağına inandığını da sözlerine ekledi. (CİHAN)
<< Önceki Haber 'Suriyelilerin tek güvencesi, Türk halkı' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER