Adalet ve Kalkınma Partisi (
AK Parti)
Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, bölgeye huzur ve mutluluğun gelmesi için
terör örgütü
PKK'nın şartsız
silah bırakması gerektiğini belirterek, "PKK elindeki silahı bırakmadığı müddetçe bölgeye asla mutluluk ve huzur gelmeyecektir, bunu herkesin bilmesi gerekir. Devlet asla silahı bırakmaz, burada silahı bırakması gereken kişiler hukukun dışına çıkmış örgütlerdir, onlar silahı şartsız bırakmalıdır" dedi.
AK Parti
iktidarının görevi devraldığı günden itibaren yüreğini ve cesaretini ortaya koyduğunu belirten
Cuma İçten,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 80 yıldır bu ülkede hiçbir siyasi liderin ve hiçbir siyasi partinin yapamadığı cesaretle yola çıkıp
Kürt hakları noktasında bir duruş sergilediğini dile getirdi. İçten, iktidarları döneminde OHAL'i kaldırdıklarını, işkenceleri kaldırdıklarını, GAP, GOP
eylem planlarıyla bölgeyi
şantiye haline çevirdiklerini ifade etti.
"AK PARTİ İKTİDARI GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞMEKTEN KORKMUYOR"
Hiçbir siyasi iktidarın cesaret edemediğini yaptıklarını belirten Cuma İçten, kendi dönemlerinde Türkiye'nin geçmişiyle yüzleştiğini söyledi. İçten, "B
akın 10 yıldır biz geldik, 17 bin 500
faili meçhul cinayetin 14 bin 500 tanesinin failleri iktidarımız döneminde bulundu. 14 bin 500 faili meçhul cinayetin dosyası kapatıldı. Bunlar hep AK Parti iktidarı döneminde oldu. Ama şimdi bunu da yapıyoruz, geçmişle yüzleşiyoruz ve geçmişle yüzleşmekten de asla korkmuyoruz.
Bırakın korkmayı 1990'lı yıllarda köylerimizi yakanlar yargılanıyor. Hiçbir iktidar geçmişiyle yüzleşme cesareti gösteremezken, AK Parti iktidarı geçmişiyle yüzleşmekten korkmuyor. Bugün Diyarbakır İç Kale'de kazılar sonucunda 35'e yakın
iskelet çıktığını hepimiz biliyoruz. Tabi bu iskeletlerin hangi dönemi ait olduğuna dair bilimsel çalışmalar yapılıyor. Belki o çalışmanın sonucunu bekleyip konuşmak herkes için çok daha rahat olacak. Ama en nihayetinde biz şunu çok iyi biliyoruz AK Parti iktidarına kadar bu coğrafyada binlerce insan faili meçhul olarak katledildi. Biz bu katliamları yapanlara her zaman
hesap sormaya hazırız ve hesap sormaktan da çekinmiyoruz" şeklinde konuştu.
"BDP KÜRT SORUNUNUN TEMELİNİ OLUŞTURAN
CHP İLE BİRLİKTE SİYASET YAPIYOR"
Ülkenin huzura kavuşması için hukuk ve
demokrasi mücadelesi verdiklerini belirten Cuma İçten, Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) yüklendi. Kürt sorununu çözmede gösterdikleri uğraşlarda BDP'nin desteğini alamadıklarını ifade eden İçten, "Biz şu an hukuk ve demokrasi mücadelesi yapıyoruz. Tüm bunları yaparken hiç kimseyi de ötekileştirmiyoruz. Ama maalesef biz 10 yıldır bunu tek başımıza yapıyoruz. Burada biz yalnız kalıyoruz.
Gönül ister ki bunu yaparken CHP, MHP, BDP'den
destek alsaydık. Ama bizim her attığımız hukuk,
demokratikleşme mücadelesinde bu üç parti her zaman karşımızda duruş sergilemiştir. Oysa ki özellikle bu bölgede
siyaset yapan BDP'nin haklar ve özgürlükler noktasında bizlere ciddi anlamda sahip çıkmasını beklerdik. Ama BDP ne yapıyor? Kürt haklarının asıl sorunu olan, Kürt sorununun temelindeki problemi oluşturan CHP ile birlikte siyaset yapıyor" diye konuştu.
"NE İSTANBUL'DAN, NE DE HAKKARİ'DEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Birlik ve beraberlik içerisinde ülkenin bütün sorunlarını çözeceklerini açıklayan Cuma İçten, mevcut sorunların
sivil anayasa ile çözülmesinin zor olmadığını söyledi. İçten, "PKK elindeki silahı bırakmadığı müddetçe, bölgeye asla mutluluk ve huzur gelmeyecektir, bunu herkesin bilmesi gerekir. Devlet asla silahı bırakmaz, burada silahı bırakması gereken kişiler hukukun dışına çıkmış örgütlerdir, onlar silahı bırakmalıdır ve bunu şartsız yapmalıdır. Çünkü siyaset kurumu mevcut problemleri, mevcut talepleri
karşılayabilecek düzeydedir ve bunun alt yapısına da sahiptir. Bunu konuşarak, birbirimizi ikna ederek, birlik ve beraberlik içerisinde kalarak İstanbul'dan da, Hakkari'den de vazgeçmeyerek oradaki Kürtlerin de Türklerin de haklarını savunarak din, dil, ırk mezhep ayrımı yapmadan herkese eşit mesafede durarak, bu sorunları yeni bir sivil anayasada çözmek de çok zor değil, siyaset de bunu başaracaktır" dedi.
"DİYARBAKIR SANAYİSİNİ İSKENDERUN LİMANI İLE BİRLEŞTİRİYORUZ"
İş adamlarının Diyarbakır'a yatırım yapması için
kentteki huzursuzluğun bitmesi gerektiğini belirten İçten, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Sermaye korkaktır,
sermaye ürker. Sermaye para kazanabileceği yere gider. Sermayenin dili, dini, ırkı yok, sadece güvenliği var. Sermaye her zaman güvenlikli yerlere gidip yatırım yapar. Diyarbakır denince akla savaş alanına çevrilen bir şehir geldiği sürece hiçbir iş adamı gelip burada yatırım yapmaz. Dolayısıyla Diyarbakırlıların yapması gereken tek şey
sokakları savaş alanına çevirenlere bir duruş sergilemesidir. Bu duruşu sergiledikleri süresince bu sokak benim, bu tarihi eser benim, bu esnaf benim, bu iş adamı benim, bunun burada durması gerekir diye şehirlinin kendi şehrine sahip çıkma bilinci oluşsa zaten yatırımcı buraya gelecektir. Biz Diyarbakır sanayisini
İskenderun limanı ile birleştiriyoruz. Bunun altyapısıyla ilgili ciddi bir çalışma yaptık ve buna başlıyoruz. Biz Diyarbakır'ı karayoluyla
Trabzon ile birleştiriyoruz. Diyarbakır'ı şantiye alanına çevirdik. Bugün Diyarbakır'da Seyrantepe'den
Dicle Kent üzerindeki ana caddede 11 tane bulvar ve
kavşak yapıyoruz. Diyarbakır 81 il içerisinde KÖYDES projesinde en büyük payı alan tek il. Yine hükümet olarak aldığımız karar ile Sur ilçesinin kentsel dönüşümünü yapmaya çalışıyoruz.
500 tane 33 medeniyetten kalan tarihi eserin
restorasyon işlemini yapacağız ve Sur ilçesi tamamen tarihi bir mekana kavuşup, turizm güzergahına alınacaktır. Bu buraya turistlerin akın etmesi demektir. Bunun dışında Dicle Vadisi Projemiz var. Şehrin kuzeyinde çok büyük bir
gölet oluşturup bir
yaşam merkezi oluşturacağız. Bunları yaparken niyetimiz buradaki yıllık milli gelirimizi 15-20 bin dolara çıkarmaktır. Çünkü biz bunu çok iyi biliyoruz buradaki insanların cebine yılda 20 bin dolar girerse, buradaki insanların evi, arabası, işi ve geliri olursa, hiç kimse benim çocuklarıma
molotof kokteylli, taş attıramaz. İşte bu şehrin
ekonomik kalkınmasına yönelik çok ciddi adımlar attık. Atmaya da devam ediyoruz".
İHA