Avukat Ersöz'ün 'kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret' suçundan 2 yıl hapsi istendi. Çorlu Cumhuriyet Savcısı Ahmet Murat Derme tarafından hazırlanan iddianamede, Avukat Hüseyin Ersöz şüpheli olarak yer aldı. Ersöz'ün kürsüye bıraktığı CD'deki dokümanda isimlerini kullandığı hakimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Savcı Savaş Kırbaş ile mahkeme başkanı Ömer Diken ise mağdur olarak gösterildi. Avukat Ersöz, 'kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret' ile suçlandı. Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede Ersöz'ün yaptığı eylem anlatıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında mahkemenin ara vermesinin ardından Avukat Ersöz'ün dosyalar ile hakimlerin şahsi bilgisayarlarının da bulunduğu kürsüdeki telefonun altına gizlice CD koyduğu belirtildi. Aranın ardından duruşmanın başlamasıyla birlikte Ersöz'ün savunmasına bir mizansen ile devam edeceğini belirttiği ve şunları söylediği anlatıldı: "Beşiktaş Adliyesi'nden bir Cumhuriyet savcısı beni telefonla aradı ve bana şöyle bir bilgi verdi. Beşiktaş Adliyesi'ndeki üye hakimlerden bir tanesi bir CD hazırlamış ve bu CD'yi şu anda kürsünüzün sağ tarafındaki telefonun altındaki beyaz dosya kağıdının altına koymuş. Bu CD'nin içerisinde çeşitli dokümanlar var. Bu CD'nin oradan alınarak bilgisayara takılmasını talep ediyorum." CD'nin bilgisayara takılması üzerine mahkeme heyetindeki hakimler ve savcının isimleri ile adlandırılmış dokümanın bulunduğu anlatıldı. İddianamede, şüpheli olan avukat Ersöz'ün, "Yargılama konusu faaliyetin komutanı sıfatı yüklenen hayali bir isim oluşturularak 'Ali Murat Kırbaş Orgeneral Balyoz Sıkıyönetim Komutanı' olarak yazılmış belge ile hedef gösterecek şekilde mahkeme heyetinde bulunan kişilerin isimlerini defalarca kullanmak suretiyle savunma sınırını aşan beyanlarda bulunduğu." kaydedildi. Şüphelinin alınan beyanında, mahkemede söylediği tüm sözlerin savunma hakkı ve dokunulmazlığı kapsamında olduğunu savunduğu ifade edildi. Şüpheli Ersöz'ün müvekkiline yönelik suçlamaların yönlendirici, üretilmiş ve sahte dijital dokümanlara dayandığını kanıtlamak amacıyla bu yöntemi kullandığını aktardığı belirtildi. Müvekkilinin savunmasını desteklemek için de bu yönteme başvurduğunu ifade ettiği aktarılan Ersöz'ün, söz konusu CD'nin içeriğinin kendisi tarafından hazırlandığını da söylediği anlatıldı. Hüseyin Ersöz'ün, savunmasını çarpıcı hale getirmek ve dava konusu dijital belgelerin sahte olduğu konusunda hakimlerin dikkatini çekmek amacıyla CD'deki dokümana üye hakimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Savcı Savaş Kırbaş'ın isimlerini kullanarak 'Ali Murat Kırbaş' ismini verdiğini belirttiği kaydedildi. İddianamede, Ersöz hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması sonucu fezleke düzenlendiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün de kovuşturma izni verdiği belirtilerek şüpheli hakkında kovuşturma yapılması gerektiği düşüncesiyle evrakın Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği anlatıldı. İddianamede, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde şüphelinin eylem ve söylemlerinin savunmasını aştığı, iddia makamı ve mahkeme heyetini küçük düşürecek davranış mahiyetinde bulunduğu ve şüphelinin isnat edilen suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtildi. Bu nedenle şüpheli hakkında 1136 Sayılı yasanın 59/1-2 maddesi gereğince son soruşturmasının açılmasına karar verilmesi talep edildi. Ersöz'ün TCK 125/5 maddesi gereği 2 yıla kadar hapsi istendi. ERSÖZ MAHKEMEYE SAVUNMASINI SUNDU Söz konusu soruşturmada şüpheli Ersöz'ün avukat olması nedeniyle iddianamenin gönderildiği Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi, kabul ya da ret kararından önce Ersöz'den savunmasını istedi. Ersöz'ün avukatı Celal Ülgen de mahkemeye gönderdiği savunmasında, iddianamedeki gerekçeleri sıraladı. Ersöz'ün Balyoz davasındaki müvekkili Çetin Doğan'ın suçlandığı delillerin sahte olduğunu göstermeyi amaçladığını ileri süren Ülgen, müvekkilinin anlattıklarının mizansen olduğunu konuşmasının başında dile getirdiğini söyledi. Ersöz'ün savunmasını çarpıcı hale getirmek için heyetin isimlerini kullandığını kaydeden Ülgen, bu durumun tamamen savunma hakkı içinde olduğunu savundu. Ülgen, son soruşturma açılmasına yer olmadığına dair karar verilmesini talep etti. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi durumunda Avukatlık Kanunu'nun 59. Maddesi gereği dosya Silivri Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek ve yargılama bu mahkeme tarafından yapılacak. Avukat Ersöz, 18 Mart 2011 tarihli duruşmada mahkemenin ara vermesinin ardından kürsüye CD koymuş ve duruşma sırasında bunu dile getirmişti. Belirtilen yerde CD'nin bulunması üzerine de mahkeme heyeti suç duyurusunda bulunmuştu.