Afyon'daki patlamada dile getirilmeyen ihtimal!

Gazeteci yazar Aydoğan Vatandaş, Samanyoluhaber.com için yazdığı köşe yazısında Afyon patlamasının neden "sıradan bir kaza" olamayacağını analiz etti.

Afyon'daki patlamada dile getirilmeyen ihtimal!

Kaza mı, sabotaj mı? Afyonkarahisar'da askeri mühimmat deposunda 25 askerin ölümüyle sonuçlanan vahim patlama ile ilgili Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun 'terör bağlantısı yok, kaza' açıklaması elbette inandırıcı bulunmadı. Türkiye bir süredir büyük terör saldırıları ile sarsılıyor. Bu saldırıların artacağını ve Türkiye'nin bir iç savaş dinamiğiyle destabilize edilmek isteneceğini hem yazmış hem de sıklıkla ifade etmiştik. Türkiye'nin Suriye'de aldığı pozisyon dolayısıyla Rusya, İran ve Suriye'nin yanısıra, İsrail'in de bir süredir düşmanlığını kazandığı herkesin malumu. Yukarda isimlerini andığımız ülkelerin, istihbarat ve operasyon tecrübelerinin yanısıra Türkiye'de manevra kabiliyeti olan ülkeler olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde PKK'nın geçmişte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de çeşitli girişimlerde bulunduğunu da biliyoruz. GATA eski komutanı Ömer Şarlak'ın, ‘Kışladan Kampüse' adlı kitabında PKK'lı askerlerin eski komutanlara ‘siyanürlü suikast girişimi'nde bulunduklarını, söz konusu eylemde fare zehiri kullanıldığını, Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş'in de iddiaları doğruladığını unutmadık. Bununla birlikte, 2007'de MİT'in yasal dinlemesine takılan bir konuşmada, Üsteğmen Fırat Ç'nin PKK'lı teröristleri kastederek "Zayiat veriyoruz. Heronları düşürün ya da koordinatları değiştirin" dediğini, Yarbay'ın ise "çaresine bakacağız" diye karşılık verdiğini ve iddiaya göre yarbayın da bir tuğamiralle irtibat halinde olduğunu, iddialar üzerine askeri savcılık soruşturma başlattığını ve lakin dosyanın da kapatıldığını da unutmadık. Lütfen kimse bizi aptal yerine koyup da, ‘denetleme vardı, mühimmat sayılırken, el bombası düştü, mühimmat havaya uçtu laflarına inanmamızı beklemesin.' Teknik detaylara girip, bunun neden kaza olamayacağına dair gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan iddiaları, soruları ben de dile getirebilirim. Gerek yok buna. Yukarda anlatığım 2 olay bile, PKK'nın bu konuyla bağlantılı olabileceğini, ya da TSK içindeki bazı unsurların Hükümetin, PKK ve Suriye'deki mezhepçi rejimle girdiği savaşta tutum almış olabileceğini göstermeye yeter. Yine aynı şekilde 1997 yılında, Kırıkkale'de MKE'de yaşanan patlamada Savvas Kalenderidis ve Vasilis Yanopoulus adlı iki Yunan ajanının yargılandığını ve Albay Kalenderidis'in 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalandığı güne kadar 17 gün boyunca yanında bulunuduğunu da biliyoruz. Yani Yunan İstihbaratının bile Türk Devlet sistemi içinde manevra kabiliyetinin olduğunu, çok yakın zamanda bile genç subayları para karşılığında ajanlaştırdığını, bu konuyla tutuklanan subaylar olduğunu da hatırlıyoruz. Yani, Afyon'daki patlamaya istihbarat örgütleri, TSK içinde, Hükümeti PKK ve Suriye süreçlerinde zora sokmak isteyebilecek hücreler bağlamında da bakılabilir. AYDOĞAN VATANDAŞ - SAMANYOLUHABER.COM
<< Önceki Haber Afyon'daki patlamada dile getirilmeyen ihtimal! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER