Hayırsever
işadamı, kaçırıldığı gün öldürülmüş. Adalet, İçişleri bakanlarının yanı sıra Başbakan'ın da konuyla yakından ilgilendiği öğrenildi.
Türkiye,
sel felaketi,
Münevver Karabulut olayı ve demokratik
açılımı tartışırken 'karanlık bir çetenin' işlediği
cinayet satır aralarında kaldı. İzmit'in
Gebze ilçesinde bir işadamı 12 gün önce kaçırılarak öldürüldü. JİTEM'in kurucusu Cem Ersever'in cesedinin bulunduğu yere yakın bir noktaya gömüldü. 55 yaşındaki
Abdurrahman Sever, çevresinde hayır hizmetlere öncülük eden biri olarak biliniyordu. Eski bir
subay,
emekli bir yüzbaşı,
astsubay ve ordudan atılma uzman çavuşların bulunduğu çete üyeleri, polise verdikleri ifadelerinde,
kuyumcuyu kaçırdıktan 3 gün sonra
ailesini arayarak 5 milyon dolar fidye istediklerini ileri sürdü. Para ödenmediği için de işadamını öldürdüklerini savundular. Ancak Sever'e yapılan
otopsi, sanıkların yalanını ortaya çıkardı. Otopsiye göre, kuyumcu, kaçırıldığı gün öldürülmüş. İşadamının fidye istenmeden öldürülmesi, soru işaretlerini artırdı.
Polis, 'Susurlukvari' bir yapılanmayı hatırlatan çetenin karanlık ilişkilerini çözmeye çalışıyor.
İstanbul Pendik'te kuyumcu dükkanı bulunan ve çevresinde
hayırsever bir insan olarak bilinen Abdurrahman Sever, 12 gün önce kaçırıldı. Kendisinden haber alınamaması üzerine ailesi emniyete başvurdu, güvenlik güçleri, Sever'in son olarak
arsa bakmaya gittiği Gebze'deki
MOBESE kameralarından izini tespit etti. Soruşturmayı derinleştiren güvenlik güçleri, başında 'Paşa' kod adlı eski Özel Harekatçı binbaşı İlyas K.'nin bulunduğu 6 kişilik bir çeteye ulaştı. Şahıslar, Sever'i Ankara'ya götürdüklerini ve 3 gün sonra aradıkları ailesinden istedikleri parayı alamayınca öldürerek Elmadağ'a gömdüklerini iddia etti.
İşadamının cesedi önceki gün bulundu. Ancak Sever'in yapılan otopsi raporu, sanıkları yalanlıyor. Çünkü
Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsiye göre, Abdurrahman Sever'in kaçırıldığı gün öldürüldüğü tespit edildi. Buna göre, sanıklar işadamını kaçırdıktan hemen sonra öldürdü. Üç gün sonra da ailesinden 5 milyon dolar fidye istedi.
Abdurrahman Sever'in kardeşi Mehmet Sever, şahısların ağabeyini kaçırdıktan üç gün sonra kendilerini arayarak 5 milyon dolar fidye istediklerini ancak bir daha aramadıklarını anlatıyor: "Caniler, ağabeyimi götürdükleri gün öldürmüşler. 3 gün sonra da bizi arayarak 5 milyon dolar fidye istediler. Daha sonra 'Bizi bekleyin, sizi arayacağız' dediler. Ancak bir daha da aramadılar. Daha sonra ağabeyimin öldürüldüğünü öğrendik. Zaten otopsi raporuna göre rahmetli, kaçırıldığı gün öldürülmüş."
Fidye, cinayetin kılıfı mıydı?
Sever ailesi, Muş'un ileri gelenlerinden. Aile,
yardıma muhtaç öğrencilere verdikleri destekle tanınıyor.
Adli Tıp'ın işadamının kaçırıldığı gün öldürüldüğünü ortaya koyan raporu kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına sebep oldu. İşte o sorulardan bazıları:
Fidye için kaçırıldığı ileri sürülen işadamı neden aynı gün öldürüldü?
Katiller, fidye istemek için neden 3 gün bekledi?
Kürt bir işadamının
hedef olarak seçilmesi tesadüf mü?
CİNAYET 'demokratik açılım' çalışmalarını baltalamak için mi işlendi? Öyle ise listede başka Kürt iş adamları var mı?
Fidye için istenen 5 milyon dolar büyük bir rakam. Yaklaşık 8 milyon TL'ye denk geliyor. Fidye cinayetin asıl sebebini örtmek için bir kılıf mıydı?
Cinayeti aralarında ordudan atılan subay ve uzman çavuşların oluşturduğu bir grubun işlediği iddia ediliyor. Kim bunlar? Kimlerle bağlantıları var?
Aynı çetenin öldürerek gömdüğü başka isimler var mı?
İşadamının cesedi neden Bordo Berelilerin eğitim alanında gömüldü?
İşadamının aracı, hedef saptırmak için Yozgat'ta yakıldı. Bu durum, çetenin ne denli profesyonel olduğunu gösteriyor. Böylesine derin bir yapılanma cinayete kadar neden fark edilemedi? ZAMAN