'Türkiye Avrupa için bir kazançtır'

On yıl aradan sonra Türkiye'ye gelen ilk Almanya cumhurbaşkanı olan Christian Wulff, programına yine bir ilkle başladı.

'Türkiye Avrupa için bir kazançtır'

TBMM Genel Kurulu'nda konuşan ilk Alman cumhurbaşkanı olurken, önemli mesajlar verdi. Türkiye'nin canlı bir İslam'ı, modern bir devlet anlayışıyla bağdaştırdığına dikkat çeken konuk Cumhurbaşkanı, "Batı'ya bağlı olan Türkiye, Doğu'da aktif ve istikrara yönelen bir komşuluk politikası yürüten Türkiye, Doğu ile Batı arasında köprü olan Türkiye, Avrupa için bir kazançtır.'' dedi. Wulff, Almanya'da yaşayan Türk ve Türk asıllı insanları da 'Almanya'nın bir parçası' olarak nitelendirdi ve ekledi: "Onlara teşekkür borçluyuz." Göreve gelmesinin ardından 3. resmi ziyaretini Türkiye'ye yapan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 20 dakika süren TBMM'ye hitabında Türkiye'nin AB üyeliği, Kıbrıs sorunu, Ermenistan'la ilişkiler, Almanya'daki Türklerin entegrasyonu ve dini özgürlükler konuları üzerinde durdu. İki ülke arasındaki tarihsel ilişkilere değinerek, Nazi rejiminden kaçan Almanların önemli bir kısmının Türkiye'ye sığındığını hatırlattı. İlişkilerin bugün daha da güçlendiğine dikkat çeken Wulff, Avrupa'nın hiçbir ülkesinde bu kadar çok Türk vatandaşı, Türk asıllı vatandaşın yaşamadığını vurguladı. Türkiye'nin Almanya ihracatında 1, ithalatında ise 2. sırada yer aldığını kaydetti. İki ülkenin, terör ve nükleer silahlanma gibi 21. yüzyıldaki yeni tehditlere karşı çok yakın işbirliği içinde olması gerektiğini söyleyen Alman lider, Türk-Alman dostluğuna bundan böyle daha da ağırlık vermek istediğini belirtti. GÜL: HERKESİN CUMHURBAŞKANIYIM Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, Kıbrıs sorununa ilişkin Ada'daki 'kördüğümün çözülmesinin' Doğu Akdeniz'de iyi komşuluk ilişkilerine katkısı olacağını söyledi. Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda da ülkesinin desteğinin Ankara'dan yana olduğunu dile getirdi. Ermenistan ile sınırın açılması tavsiyesinde bulundu. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda 'ahde vefa' vurgusu yapmasına rağmen 'tam üyelik' ifadesini kullanmaktan kaçınarak 'adil ve ucu açık' müzakere sürecinden yana Alman görüşünü yineledi. Ankara'nın arabuluculuk faaliyetlerini de dünya barışına katkı olarak değerlendirdi. İran nükleer krizinde diplomatik çözümden yana olduklarını belirten Alman Cumhurbaşkanı, ülkesinin İsrail'e karşı da özel sorumluluklarının olduğunu ifade ederek, ''Almanlar için İsrail'in var olma hakkı ve güvenliğinin hiçbir şekilde tartışılamayacağını'' dile getirdi. Christian Wulff, göç ve uyum tartışmalarına da değindi. Almanya'da yaşayan Türklerin ülkenin bir parçası olduğunu vurguladı. 1960'lı yıllarda, misafir işçi olarak gelenlerin son derece zor şartlarda çalışıp Almanya'nın gelişmesine katkı sağladıklarını ifade etti. "Onlara teşekkür borçluyuz.'' dedi. Ancak Almanya'da yaşamak isteyen insanların yasalara uyması ve Alman toplumunun yaşam tarzını benimsemesi gerektiğini ifade etti. Göçmenler arasında suç oranlarının yüksek olduğunu, maço tavırlar, eğitime destek vermeyen tavırlar gördüklerini kaydederek, "Almanya'da yaşayan Türklerin de cumhurbaşkanı olarak herkesin iyi niyetle ve aktif olarak Alman toplumuna katılmalarını bekliyoruz." dedi. Göçmenlerin Almanca öğrenmesini istedi. "Hıristiyanlık şüphesiz Türkiye'ye ait." diyen Alman lider, Türkiye'den de ülkede yaşayan Hıristiyan azınlık için daha fazla hak talep etti. Wulff, konuşmasını Atatürk'ün "Yurta barış dünyada barış" sözünü Türkçe söyleyerek tamamladı. Wulff'un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı basın toplantısına ise Türkiye'ye gelmeden önce yaptığı 'İslamiyet Almanya'nın bir parçasıdır.' açıklaması damgasını vurdu. Bir Alman gazeteci bu sözleri hatırlatarak, Gül'e "Hıristiyanlık Türkiye'nin parçasıdır diyebilir misiniz?'' diye sordu. Gül, "Bizim de Hıristiyan, Musevi, gayrimüslim vatandaşlarımız var. Ben onların da cumhurbaşkanıyım." şeklinde cevap verdi. Christian Wulff, dün Gül'ün yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile görüştü. Hayrünnisa Gül konuğuyla tören kıtasını selamladı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi ziyaret için Türkiye'ye gelen Almanya Cumhur-başkanı Christian Wulff'u ağırlarken, Çankaya Köşkü'ndeki karşılama töreninde bir ilk yaşandı. Gül'ün eşi Hayrün-nisa Gül de protokoldeki yerini aldı. Hayrünnisa Hanım, konuk Cumhurbaşkanı'nın eşi Bettina Wulff'la birlikte kırmızı halıda yürüyerek tören kıtasını selamladı. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçildiği 2007'den beri, 'kamusal alan' tartışmaları sebebiyle yabancı konukların karşılanması törenlerinde farklı protokol uygulanıyordu. Cumhurbaşkanı, konuk lideri tek başına karşılıyor ve Onur Kıtası bu şekilde selamlanıyordu. Eşler, içeride bekliyordu. Törenin bitiminde Çankaya Köşkü'nün Şeref Kapısı önüne çıkıp, kareye dahil oluyorlardı. Üç yıl aradan sonra normal protokol kuralları işletildi. Gül, dün konuk Cumhurbaşkanı Wulff ve eşi Bettina Wulff'u tören alanında araçlarından inişlerinde eşiyle birlikte karşıladı. Hayrünnisa Gül, Onur Kıtası'nın denetlenmesi bölümüne de katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, 19 Eylül 2007'de eşi Hayrünnisa Gül ile KKTC dönüşü Ankara Esenboğa Havalimanı'nda protokol kriziyle karşılaşmıştı. Karşılama töreninde dönemin Ankara Garnizon Komutanı olan Korgeneral Aslan Güner, Gül çifti tokalaşmaya başlayınca aniden protokol sırasından ayrılmış, karşı tarafa geçen Güner, Gül'e asker selamı vermişti.
<< Önceki Haber 'Türkiye Avrupa için bir kazançtır' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER