Türk aile yapısında tehlike sinyalleri

Türk ailesinde geleneksel yapının yerini, ''yükselen orta sınıfın değeri'' olarak ortaya çıkan ''çocuk eksenli'' anlayışa bırakmaya başladığı bildirildi.

Türk aile yapısında tehlike sinyalleri

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nalan Yetim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda Türk aile yapısında gelenekselliğin dışında değişim yaşandığını söyledi. Türk ailelerinin genellikle ataerkil veya anne ve baba merkezli olduğunu anımsatan Yetim, ''özellikle orta sınıfın yükselen bir değeri olarak, çocuk merkezli aile yapısı da giderek kabul gören bir anlayış olmaya başladı'' dedi. Değişimin toplumun genelini kapsadığını söylemenin henüz mümkün olamayacağını belirten Yetim, yeni modelin sürekli yükselen grafik sergilediğini bildirdi. Aile yapısında çocuk isteklerinin daha da belirleyici rol oynamaya başladığına dikkati çeken Yetim, şunları kaydetti: ''Çocuk merkezli aileler daha çok yükselen bir orta sınıfın değeri olarak göze çarpıyor ve bu ailelerin sayısı önemli oranda artış gösteriyor. Çocukların istekleri aile yapısını önemli şekilde etkiliyor. Anne ve babalar çocukluğunda yapamadığı, kendisinde görmek istediği şeyleri çocuklarında görmek istiyor. 'ben yapamadım bari o yapsın. Ben yaşayamadım bari o yaşasın' şeklindeki düşünce çocuğu giderek ailenin merkezine oturtuyor.'' -EĞİTİMDEKİ REKABET DE ETKİLİ OLUYOR- Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu ise çocukların ilköğretimin ilk yıllarından itibaren yoğun bir rekabet ortamında hızlı bir yarışa girmeleri ve bu sürecin yıllar ilerledikçe daha da önem kazanmasının, ''Çocuk Merkezli Aileler'' oluşturduğunu söyledi. Eğitimde ''öğrenme'' değil ''başkalarını geçme''nin amaç haline geldiğini ifade eden Kutlu, ''pek çok aile, bilinçsiz olarak çocuklarının bu yarışları kazanmaları için ya onlara aşırı baskı yapıyor ya da tamamen çocuklarının kontrolü altına girerek tüm yaşantılarını çocuğun başarısına bağlıyor'' dedi. Çocukların özel ders alma, dershaneye gitme, bilgisayar gibi teknolojik isteklerinin hızla arttığını anlatan Kutlu, bunların yerine getirilmesinin ise aile içerisindeki çocuk egemenliğini daha da perçinlediğini söyledi. Çocuğun her isteğinin yerine getirilmesinin, ona iyilikten ziyade 'kolaycılığı' öğreteceği için zarar getireceğine dikkati çeken Kutlu, şunları kaydetti: ''Olması gereken evde kuralların ve sorumlulukların beraberce belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Çocukların birbirleriyle yarışmalarının değil paylaşmalarının desteklenmesi gerek. Eğer mutlaka bir yarışma isteniyorsa, öğrencilerin kendileriyle yarışmaları teşvik edilebilir. Kendisiyle yarışan çocuk ise daima birinci olacaktır.'' AA
<< Önceki Haber Türk aile yapısında tehlike sinyalleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER