TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

Diyanet Sen Başkanı Bayraktutar, andıcı 28 Şubat'ın getirdiği olumsuzluklardan biri olarak niteledi. İlahiyatçı Yeprem ise "İbadetin tek dili var. Bu tartışılmaz" dedi...

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

Jandarma Genel Komutanlığı'nın 1999 yılında hazırladığı Türkçe ezan ve Türkçe ibadete dönülmesi için yapılacaklara yer veren 'andıcına' ilahiyat çevresi ve konunun uzmanlarından tepki geldi. İlahiyat Profesörü Saim Yeprem, ibadetin tek dili olduğunu söyleyerek çalışmaya karşı çıkarken, Diyanet Sen Başkanı Mehmet Bayraktutar da militarist düşüncenin ürünü olduğunu söyledi. MİLİTARİST BİR DÜŞÜNCE Albay Mehmet Ülger'in hazırladığı andıçta TSK'nın Türkçe ibadete dönmesi konusunda öncülük etmesi ve seçimden sonra adımlar atılması gibi çok çarpıcı öneriler yer alıyor. 28 Şubat sürecinde oluşturulan Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) sunulmak üzere hazırlanan ve halen Tümgeneral olan Halil Helvacıoğlu'nun da imzasının bulunduğu andıca kamuyounun farklı kesimlerinden sert eleştiriler yöneltildi. Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet Sen) Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Türkçe ezan andıcını 28 Şubat'ın getirdiği olumsuzluklardan biri olarak nitelendirdi. Türkçe ezan düşüncesinin militarist bir durum olduğunu söyleyen Bayraktutar, şöyle devam etti. MİLLET FIRSAT VERMEDİ "Militarist, hoş olmayan ve kesinlikle kabul edilemeyecek bir durumdur. Bu millet 1957 yılında Türkçe ezana cevabını vermiştir. O zamanki Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetini beğenmediğini, kabul etmediğini verdiği oyla da ortaya koymuştur. 28 Şubat sürecinin ortaya koyduğu zihniyetle Türkiye'yi plan altına almaya çalışıyorlardı. Ama bu millet buna fırsat vermedi ve o şekilde düşünenleri bertaraf etti. BÇG gibi bir yapılanma oldu. Millete rağmen milletin değerleriyle kavga etmeyle bir yere varılamayacağının anlaşılması gerekiyor. Bu milleti cezalandırmaya karar verenlerin hangi kurum içerisinde olsun bertaraf edildiği yavaş yavaş ortaya çıkıyor." İBADETİN BİR DİLİ VAR İlahiyat Profesörü Yeprem de ibadetin bir dili olduğunu söyledi. Her dilde dua yapılacağını ama Türkçe ibadet dendiği zaman neyin kastedildiğinin önemli olduğunu belirten Yeprem, "Türkçe okumak suretiyle namaz kılmak kastediliyorsa namaz kılmak isteyenlerin böyle bir şey söyleyebileceklerini sanmıyorum. Moda haline gelmiş durumda. Ancak bunu hiç kimse düşünmüyor. İslam dünyasında farklı dil konuşan birçok millet var. Biz İngilizce okuyarak namaz kılalım diyen yok. Vaktiyle bu denenmiş ve vazgeçilmiş. Yani ezan Türkçe okunduğu zaman kime ne kazandıracak? Bütün dünya Müslümanları ortak bir dil kullanıyor. Türk milletini İslam dünyasından ayrı bir yapı halinde oluşturmak anlamına geliyor" dedi. TÜRKÇE EZAN YASAK DEĞİLKİ! Yazar Mustafa Armağan, 'ezan andıcının' laikliğe aykırı olduğunu söyledi. Adnan Menderes'in ezanın Türkçe okunmasını yasaklamadığını vurgulayan Armağan,"Atatürk bunu bir genelgeyle halletmeye çalıştı.İnönü devrinde 1941'de kanun haline geldi. Laikliği benimseyenler halkın nasıl ibadet edeceğine hangi hakla karışabilir? 16 Haziran 1950'de çıkan bu kanun toplumsal konsensusla mecliste ortak kararla çıktı. Menderes ezanının Arapça okunması yasağını kaldırdı. 60 senedir bir tek vakit Türkçe ezan okunmadı? Demek ki halk ezan dendiğinde Arapça anlamış ve kararını vermiş" İDEOLOJİK BİR TUTUM Emekli Tümgeneral Adnan Tanrıverdi, Türkçe ezan andıcı girişimlerini 'şahsi' ve 'ideolojik' olarak değerlendirdi. Tanrıverdi; "Askeri yetkililer, personelindeki görev bağlılığını artırmak için bazı manevi değerlerden istifa ederler. Ancak bunu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaynaklarından yola çıkarak yapar. Bu onların işi değildir" dedi.
<< Önceki Haber TEPKİLER ÇIĞ GİBİ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER