Sorduğuna soracağına pişman oldu!

Habertürk'te ekranlara gelen Teke Tek programının ilk dakikaları ilginç bir diyaloğa şahit oldu.

Sorduğuna soracağına pişman oldu!

Doğan Satmış'a Gazeteciler Cemiyeti'nin seçim sonuçlarını soran Fatih Altaylı sorduğuna soracağına pişman oldu. Gazeteciler Cemiyeti'ni 'Geriatri Cemiyeti'ne benzeten Murat Bardakçı, cemiyetin Ödül Kurulu'nu ise 'okumaz yazmazlar' takımı olarak niteledi. İşte Habertürk'te yaşanan ilginç diyaloglar: Fatih Altaylı: Cemiyet ne oldu Doğan Satmış: Cemiyet seçimlerinde şimdiki yönetim önde gidiyor. Bu yıl rekor katılım oldu. Altaylı: Geçen yıl 400 kişi katılmıştı Satmış: Bu yıl bine yakın oldu Bardakçı: Eyvah! Aynı yönetim mi önde gidiyor? Ben ötekileri de tasvip etmiyorum ama; Gazeteciler Cemiyeti'ni katleden bir yönetim. Çok korkuttunuz, 'öcü geliyor' dediniz, onun için. Ne olacak yurtdışı geziler yönetim kuruluna olacak ve gazetecilikle hiç ilgisi olmayan şeyler olacak. Bir gazeteci dayak yediği vakit yahut bir olay olduğu geldiği vakit dık dık bir şey çıkmayacak. Doğan Satmış: Ben buna katılmıyorum. Gazeteciler cemiyeti çok şeyler yapıyor. Bardakçı: Doğancığım ben gazeteciyim. Bu Gazeteciler Cemiyeti hiçbir şey yapmıyor. Yazık olmuş, bir zamanlar sadece hatırası kalmış. Şimdiki ismiyle alakası olmayan bir teşkilat. Satmış: Murat Bey, sizi cemiyetin yönetiminde görebiliriz, siz elinizi atın bence. Bardakçı: Geriatri Cemiyeti'ne harcayacak vaktim yok. (Yaşlılar Cemiyeti demek istiyor) Fatih Altaylı: Sen bunlardan etkilenme Doğancığım. Bardakçı: Dış geziler Altaylı: Yahu yapma Allah'ını seversen! Bir kere dış gezi yaptılar Çin'e gittiler... Bardakçı: Dış gezi değil o. Ne diyorlar ona tecrübe arttırma faaliyeti. Satmış: Yabancı gazeteciler de buraya geliyor. Bardakçı: Gazeteciler Cemiyeti'nin ruhuna el fatiha! Geçenlerde de yazdım zaten. Bir şey söyleyeyim mi sana, bir cümle, Cemiyet'i düşün, benim yazdığım yazıya gidiyor başkasına ödül veriyor. Satmış: Bir yanlışlık olmuş. Bardakçı: Böyle yanlışlık olmaz. Ödülü iptal edersiniz. Benim yazımla başkasına verdiler ödülü. Altaylı: Murat Bardakçı haklı, madem öyle Murat Bardakçı'ya verilmesi lazımdı. Satmış: Prosedürü yerine getirmek gerekir. Bardakçı: Diplomatik şeyi ben anlamam. Benim yazdığım yazıydı, başkasına ödül verdi. Demek ki, Gazeteciler Cemiyeti'nin Balotaj'ı veyahut ödül jürisindekiler haberin üzerindeki, yazının üzerindeki ismi okumaktan aciz kişiler. Satmış: Ama Gazeteciler Cemiyeti'nin verdiği ödüller hala çok etkilidir. Bardakçı: Cemiyet, cemiyet olduğu günlerde ben o ödüllerden aldım. Ciddiydi ve ödül kurulunda, belirleme kurulunda okuma yazması olan insanlar vardı. Hangi yazı kime aittir diye okuyanlar vardı. Altaylı: Muratçığım bir taraftan da baktığında da kimse bu işlerle uğraşmak istemiyor. İşte arkadaşların üzerine kaldı bu işler. Bardakçı: Benim de üye olmamın sebebi. Bir kere gittim, yine kongreydi. İşte sen çıkacaksın, ben çıkacam gibi. Kapıdan içeriye girdim Fatih. Dedem yaşında insanlar karşıladı beni. "Bak gel buraya sen şu kadarcıktın ha! Baban benim arkadaşım git oraya oy ver" dediler. Ben de geri döndüm çıktım. Altaylı: Cemiyetçilik de böyle bir şeydir zaten. Bardakçı: Eskiden iş yapardı. Reisicumhur, Başbakan İstanbul'a geldiği vakit basın toplantısını Cemiyet'te yapardı. Satmış: Doğru Bardakçı: Öyle saygın bir kuruluştu. Şimdi hukuk dışı örgütleri başına musallat olmasına, tasallut etmesine cemiyet izin vermiştir. Ama işte denize düşen meselesi. Bir korkuya kapıldılar. Şimdiki malum yönetim korkuttu üyeleri. Ben zaten gitmedim. Şimdiki yönetim 'onlara oy verirseniz irtica gelir' dediler. Ondan sonra oraya gitti oylar. (postmedya)
<< Önceki Haber Sorduğuna soracağına pişman oldu! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER