Skandal sonrası harekete geçtiler

Haklarında verilen tutuklama kararının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen teslim olmayan Balyoz sanıklarıyla ilgili sivil toplum örgütleri harekete geçti.

Skandal sonrası harekete geçtiler

Sanığı koruyucu tavır hukuksuzluktur Yakalama kararı çıkmasına rağmen teslim olmayan 102 Balyoz sanığıyla ilgili işlem yapılmazken dün bir skandal daha yaşandı. Bugün Gazetesi, Milli Savunma Bakanlığı'nın sanık askerlerin YAŞ'ta terfi edebileceklerine yönelik rapor hazırladığını yazdı. Rapora tepki gösteren hukukçular, sanıkların terfisinin mümkün olmadığını söylüyor. Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cahit Özkan, Fenerbahçe Orduevi'nde yapacakları basın açıklamasıyla kaçak askerlerin teslim olmalarını isteyeceklerini belirtti. Genelkurmay'ın darbeye teşebbüs eden kişileri korumasını doğru bulmayan Özkan, sanıkların derhal adalete teslim edilmesini talep etti. Diğer yandan sanıkların bir kısmının Fenerbahçe Orduevi'nde saklandığı iddia ediliyor. AK Parti iktidarını devirmek için 2003 yılında 1. Ordu'da hazırlanan Balyoz darbe planı sanıkları, hakkında verilen tutuklama kararına rağmen henüz teslim olmamaları tartışılırken ortaya çıkan yeni rapor büyük yankı oluşturdu. Bugün Gazetesi'nin dün yayımladığı haberine göre, 3 gün önce Başbakanlık'ta yapılan toplantıda Balyoz sanığı subayların terfi durumları masaya yatırıldı. MSB adına toplantıya katılan Dava Dairesi Başkanı ve MSB Adli Müşaviri Tuğgeneral Akif Vurucu, asker kanadının görüşünü aktarırken, 'Yeni CMK'da gıyabi tutuklamanın kaldırıldığını, mahkemece verilen yakalama emrinin de TSK Personel Kanunu 65. maddesindeki ifadesiyle bir tutuklama kararı sayılamayacağı, dolayısıyla bu kararın terfileri etkilemeyeceği'ni savundu. Ancak toplantıya katılan Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık'ın hukukçu bürokratları bu görüşe karşı çıkarak, "sanıklar iki gerekçeyle terfi edemezler. Birincisi tutukluluk, ikincisi de haklarında kovuşturmanın ve duruşmanın devam etmesi" görüşünü savundu. Haklarında tutuklama kararı çıkarılan ancak aradan geçen 9 güne rağmen 70 subayın teslim edilmemesinde verilen bu tartışmalı raporun etkili olduğu belirtiliyor. Tartışmalı raporun ortaya çıkmasının ardından gözler Milli Savunma Bakanlığı'na çevrildi. Bakanlığın hukukun gereğini yerine getirmediğini savunan hukukçular savunma bakanının sanıkları açığa almamasını skandal olarak değerlendirdi. Kanun gereği dava sonuçlanıncaya kadar terfiler durdurulmalı Rüştü Atpulat (Emekli Hakim Albay): 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 65. maddesi gereğince hakkında kamu davası açılan ve iddianamesi mahkemelerce kabul edilen kişilerin terfileri durdurulur dava sonucuna kadar. Bu rapor kanuna aykırı bir görüştür, kanun mevzuatı açıktır. Kanun gereğince dava sonuçlanıncaya kadar terfiler durdurulmalı. Bu konuda terfilerin durdurulması konusunda Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin sunduğu tutukluluk ve haklarında kovuşturma ve duruşmanın devam etmesi gerekçeleri doğrudur. Ancak Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor kanuna uygun değil. Milli Savunma Bakanlığı çifte standart uyguluyor Yusuf Çağlayan (Emekli Askeri Hakim): Açığa alma yetkisi Genel-kurmay'da değil Milli Savunma Bakanlığı'ndadır. Daha önce belki yüzlerce kişi çok basit suçlamalardan dolayı yazılan iddianame ile açığa alındı. Ancak darbeye teşebbüs suçlamasıyla haklarında iddianame yazılan yakalama kararı olan Balyoz sanıkları hakkında açığa alma işlemi yapılmıyor ve bunlar terfi listesine giriyor. Bu bir çifte standarttır. Böyle bir davadan yargılanan kişilerin terfi ettirilmesi doğru olmaz. Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanlığı ve Balyoz sanıkları hakkında iddianameyi yazan cumhuriyet savcıları arasında açıklık prosedürü işletilmiyor. Milli Savunma Bakanı diyor ki bize böyle bir talep gelmedi. Talep gelmesine gerek yok ki. Zaten başsavcılığın iddianamesi kamuoyuna sunuldu. Yakalama kararı giyabi tutuklama gibidir Ahmet Cengiz Tangören (Emekli Askerî Hâkim): Yakalama kararı bir bakıma daha önce Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklik öncesinde gıyabi tutuklama kararı gibi mütalaa etmek gerekiyor. Bu yakalama kararına istinaden vatandaş görüldüğü yerde yakalanır. Buna daha başka yorum getirmek, başka işlem yapmak olayı sulandırmaktır. İddianame tanzim edildikten sonra hemen Milli Savunma Bakanlığı'na gönderilmesi lazımdı. Bu işlem yapılmamış veya yapmamışlar. Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı işlemleri olayı biraz daha değişik boyutlarıyla değişik kararı yönlendirme şeklinde düşünülebilir. Askeri Personel Kanunu'nda terfi şartları belirlenmiş. Herkesin hukuka saygı göstermesi gerekiyor. Yakalama kararına esas olan işlem, tutuklamadır Ahmet Gündel (Emekli Yargıtay Savcısı): Yakalama kararı tutuklama kararına binaen veriliyor. Yakalama kararına esas olan işlem tutuklama kararıdır. Bu nedenle bu kişiler hakkında haklarında iddianame düzenlenmiş, muvazzaf olarak yargılananların bir bölümü geçmişin idam cezasının karşılığı olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanıyor ve hükümeti silah zoruyla ortadan kaldırmaya kalkışmak suçundan yargılanıyorlar. Bu suç gruplarına bakıldığında son derece vahim. Bunlar hakkında iddianame düzenlenmiş ve kovuşturma aşamasına geçilmiştir. Bu kişilerin bir kısmı geçmişte de tutuklanmış tahliye edilmiş. Sonuçta ister tutuklama kararı verilsin ister böyle bir karar verilmemiş olsun bunlar sanık olarak yargılanıyorlar. Bu sanıkları koruyucu mahiyette bir yorum yapılmasını doğru bulmuyorum. Haklarında kovuşturma olan terfi edemez Gültekin Avcı (Eski Cumhuriyet Savcısı): 65. madde çok açık. Bu maddede kovuşturması olanların terfileri yapılamaz diyor. Diğer yandan Subay Sicil Yönetmeliği'nin 91. maddesi var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin prestijini sarsan hareketler, ahlak dışı hareketler var. Bu maddeye göre sanıkların TSK ile ilişkisinin derhal kesilmesi lazım. Geçmişte böyle yapıldı. İhraç edilmesi söz konusu olan kişilerin terfi edilmesi herhalde Genelkurmay'ın kararlarındaki hukuki meşruiyeti de tartışmalı hale getirir. Tamamen itibarını ve prestijini sarsar. Milli Savunma Bakanı açığa alma işlemlerini öncelikli yapması lazım. STK'lar, Fenerbahçe Orduevi önünde eylem yapacak -Balyoz sanıklarının, haklarında tutuklama kararı verilmesinin üzerinden 8 gün geçmesine rağmen teslim olmamaları sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Hukukçular Derneği, yarın Fenerbahçe Orduevi önünde eylem yapacak. Başkan Avukat Cahit Özkan, yapacakları basın açıklamasıyla kaçak askerlerin teslim olmalarını isteyeceklerini belirtti. Genelkurmay'ın darbeye teşebbüs eden kişileri korumasını doğru bulmayan Özkan, sanıkların derhal adalete teslim edilmesini talep etti. Derneğin Fenerbahçe Orduevi'nde yapacağı açıklama yarın saat 12.00'de gerçekleşecek. Basına yansıyan haberlerde Genelkur-may'ın Balyoz davasında hakkında tutuklama kararı çıkarılan sanıklar için oluşturduğu üç güvenli bölgeden birinin Fenerbahçe Orduevi olduğu öne sürülüyor. Özellikle firari muvazzafların YAŞ öncesinde tutuklanmaması için burada saklandığı iddia ediliyor. Adalet Platformu: Cuntacılar TSK'dan ihraç edilsin -Ankara Abdi İpekçi Parkı'nda bir araya gelen Adalet Platformu üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunarak Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) darbecilik suçuna bulaşmış askerî personelin terfi listesine alınmamasını istedi. Bu yöndeki bir karara şerh koyulmasının dahi cunta heveslilerine yarayacağına dikkat çeken Adalet Platformu üyeleri, Balyoz soruşturması kapsamında haklarında tutuklama kararı çıkan askerlerin terfi ettirilmesi bir yana, TSK'dan ihraç edilmelerini istedi. Platform üyeleri, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bu yönde adım atması gerektiğini söyledi. Darbeye teşebbüs edenlerin açığa alınması gerektiğini ifade eden platform başkanı Adem Çevik, darbecilerin görevde kalmasına göz yummanın 3 maymunu oynamaktan başka bir şey olmadığını savundu. Çevik daha sonra 'Cunta Azledilsin, Terfiler Durdurulsun' yazılı pankartı yere atarak üzerine tuz döktü.
<< Önceki Haber Skandal sonrası harekete geçtiler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER