Sanık sandalyesinde bile görsek yeter

12 Eylül'de yakınları idam edilenler, darbecilerin cezaevinde yatmasalar bile hakim karşısına çıkmalarının vicdanlarını bir nebze rahatlatacağını söylüyor.

Sanık sandalyesinde bile görsek yeter

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında askeri mahkemelerde idam cezası ile aile fertlerini yitiren darbe mağdurları, darbeyi gerçekleştirenlere yargı dokunulmazlığı getiren anayasanın geçici 15'inci maddesinin kaldırılmasını buruk bir sevinçle karşıladı. 1982'de idam edilen Ramazan Yukarıgöz ile Mehmet Kanbur'un kardeşleri Yılmaz Yukarıgöz ve Süleyman Kanbur sorumlular hakında dava açacaklarını söyledi. Yılmaz Yukarıgöz, yapılacak değişiklikle manen bir nebze rahatlayacaklarını ve darbecilerden yargı önünde hesap sorabileceklerini söyledi. ÖNEMLİ OLAN YARGILANMALARI Mehmet Kanbur'un kardeşi Süleyman Kanbur da kardeşinin Fransa'da yaşayan eşi ve çocuklarıyla telefonda görüştüklerini belirterek “Hala yas tutan annem babam, kardeşi olarak bizler darbecilerin yargılanmasını istiyoruz. Yargılanmalarından sonra ise ister cumhurbaşkanı affetsin, ister yargı yaşlılıkları nedeniyle cezaevine göndermesin onları. Önemli olan yargılanmaları. Bu hukuk tanımayan kişiler hukuk önüne çıksın, vicdanlarımız rahatlasın” diye konuştu. YÜZLEŞME KOMİSYONU KURULMALI 1980'de Diyarbakır'da askeri savcı olan Ümit Kardaş ise özellikle Diyarbakır'da yoğun sistematik, kurumsal bir işkence uygulaması olduğunu ifade ederek, “Bu dönemin sorumluları en azından vicdanlarda yargılanmalı” dedi. Güney Afrika'daki insanlık suçları için kurulan Yüzleşme Komisyonu'nun, mağdurlar ile suçluları biraraya getirmesi anlamında önemli olduğuna işaret eden Kardaş, “En azından bu yapılmalı” dedi. Değerli anama... • Ramazan Yukarıgöz'ün mektubu; Değerli anama.... Beni cezaevinde, dışarıda her yerde her zaman sevdin. Sana olan borcunu hiç ödeyemem. Burada şereflice yaşayıp şereflice ölerek en azından bir kısmını ödemek istiyorum. Seni her zaman canından çok seven oğlun.... • Mehmet Kanbur'un eşine yazdığı mektup: Bugün bizi idam edenlerden, tarih mutlaka ama mutlaka hesap soracaktır... Kucak dolusu selamlarımı yollar, kucaklar, gözlerinden öperim. İdama karşıyız ama itibarları alınsın Yasadışı sol bir örgüte üye olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunduğu İzmit Kapalı Cezaevi'nde 1982 yılında idam edilen Ramazan Yukarıgöz'ün abisi Yılmaz Yukarıgöz, idamların yanı sıra işkencelerin de hesabının sorulması gerektiğini söyledi. Toplu ve sistematik bir şekilde toplum üzerinde öldürme ve işkeceden geçirme olayının faillerinin geçici 15'inci madde ile koruma zırhına büründüklerini ifade eden Yılmaz Yukarıgöz şöyle konuştu: “Bu maddenin kaldırılmasını tabii ki çok bekledik. İdamlara karşı olduğumuz için, Kenan Evren ve arkadaşlarının yaş itibariyle ceza almasa bile itibarlarının elinden alınmasını istiyoruz. Sadece Güvenlik Konseyi'nin değil, Danışma Meclisi üyeleri, işkenceci polisler, amirler, paşalar da var. Onlar da yargılanmalı. Tüm darbe mağduru ailelerle görüşüyoruz. Madde kaldırılınca yargıya başvurucağız. Gerekirse AİHM'e gideceğiz. En azından manevi bir huzur duyalım. Darbecilerin itibarları alınsın, idam edilenlerin itibarları iade edilsin.” STAR
<< Önceki Haber Sanık sandalyesinde bile görsek yeter Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER