AK Parti Adıyaman Milletvekili ve gazeteci Mehmet Metiner'e suikast yapılması iddiası ve
İstanbul'da çok sayıda aracın kundaklanmasına ilişkin 65'i
tutuklu 72 sanığın, ''
terör örgütü üyesi olmak'' ve ''
patlayıcı maddeyle mala zarar vermek'' gibi suçlardan yargılanmasına başlandı.
İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen ve
sanık sayısının çokluğu nedeniyle izleyicilerin alınmadığı
duruşmaya, kaçırdığı ''
Kartepe'' adlı
deniz otobüsüne düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilen
terörist Mensur Güzel'in kardeşi Şeyma Güzel'in de aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 67 sanık katıldı.
Duruşmada
mahkeme başkanı
Metin Özçelik'in yaptırdığı yoklamaya sanıkların bir kısmı
Kürtçe olarak ''buradayım'' dedi.
Kürtçe bilmeyen ve aralarında Şeyma Güzel'in de olduğu kimi sanıklar da ''Buradayım'' diye
yanıt verdi.
-Kürtçe tespit ve
savunma talebi-
Çoğu üniversite öğrencisi 43 sanığın, kimlik tespitlerinin Kürtçe yapılmasını istemeleri ve mahkemenin de buna izin vermemesi nedeniyle kimlik tespitlerinin yapılmadığı tutanağa geçirildi. Aralarında Şeyma Güzel'in de olduğu diğer sanıklar ise kimlik tespiti yaptırdı.
Sanıklardan
Mukaddes Çınar, sorulara
Arapça cevap verdiği için kimlik tespitinin de Arapça yapılmasını istedi.
Kimlik tespitinin ardından başkan Metin Özçelik, sanıklara hitaben, ''Genel olarak '
terör örgütü üyeliği' suçuyla ilgili yargılama yapıyoruz. Kimlik bilgisi verenlerin savunmasını alacağız'' dedi.
Duruşmada Kürtçe bilen tüm sanıklar adına söz alan
avukat Mehmet Ali
Kahraman,
Lozan Antlaşması'nın 39. maddesinin son fıkrasına göre, mahkemenin, kişinin bildiği anadil çerçevesinde kolaylık sağlaması gerektiğini belirterek,
Türkçe dışında bir dille kimlik tespiti yaptırılmamasının mevzuata aykırı olduğunu savundu.
Avukat Kahraman, kimi sanıklar için tercüman aracılığıyla Kürtçe, Arapça ve Zazaca kimlik tespiti ve savunma yapılmasını talep etti.
-''Burada olmak yerine ağabeyimin mezarında olmak isterdim''-
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Şeyma Güzel, Kürtçe bilmediğini ve diğer arkadaşları gibi savunmasını Kürtçe yapamayacağı için üzgün olduğunu ifade ederek, ''Asimile olmuş bir ailenin ferdiyim. Köyümüz boşaltıldığı için, zorunlu göç nedeniyle metropolde yaşamak zorunda bırakıldım. Savunmamı Kürtçe yapamadığım için Kürt halkından ve annemden özür diliyorum'' dedi.
Ağabeyi Mensur Güzel'in, Kocaeli'de kaçırdığı ''Kartepe'' adlı deniz otobüsüne düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilmesi olayına işaret eden Şeyma Güzel, ''Ben bugün burada olmak istemiyordum. Burada olmak yerine,
infaz edilen ağabeyimin mezarında olmak istiyordum. Onun cenaze törenine katılmak istiyordum. Bu başvurum mahkemece reddedildi. Oysa bu benim en
doğal hakkımdı. Reddedildiği bana bildirilmedi bile'' diye konuştu.
Bu sırada araya giren mahkeme başkanı Özçelik, ''Başvuruyu biz aldık. İstenen belgeler gelmediği için talebi reddettik'' dedi.
Şeyma Güzel'in, ''Ağabeyim, kafasına 3, kalbine de 3 kurşun sıkılarak infaz edilmiştir'' demesi üzerine tekrar araya giren başkan Özçelik, ''Hassasiyetinizi anlıyorum, ama konuştuğunuz konu bizim konumuz değil'' ifadesini kullandı.
Şeyma Güzel'in avukatı
Sinan Zincir'in, ''Bırakın konuşsun. Müvekkilim hakkında yargısız infaz yapılmıştır ve konuşmalıdır'' demesi üzerine başkan Özçelik, ''Burada
basın açıklaması yapmıyoruz. Bu benim konum değil. Mahkeme iddianameye bağlıdır. Beni bu olay ilgilendirmiyor. 65 tutuklu sanık var, iddianamede olmayan konular burada tartışılmasın. Sizi anlıyorum, ama benim işim de iddianameyle ilgili yargılama yapmak'' şeklinde konuştu.
Güzel'in, BDP'de
siyaset yapma haklarının tutuklanma nedeniyle engellendiğini öne sürerek, ''Burada yargılandığımız için belki terörist olarak ilan edileceğiz. Hepimizin sonu öyle olsun istemiyorsanız siyasi infaz yapmayın'' ifadesini kullanmasının ardından başkan Özçelik, ''Bizi itham etmeyin'' dedi.
Şeyma Güzel, ''Ben BDP'nin
gençlik çalışanıyım. BDP çatısı altında siyaset yapmak istiyorum. Bir kısım medya beni terörist ilan etmiştir. Tüm suçlamaları reddediyorum. Tahliyemi istiyorum'' diye konuştu.
Güzel, aleyhine ifade veren Nergiz Yorga'yı tanımadığını ve ne idüğü belirsiz kişilerin sahte ifadeleri doğrultusunda siyaset yapma hakkının engellenmemesi gerektiğini kaydetti.
-''Tutuklanmasam
mezun olacaktım''-
Sanıklardan Esra Sekmen de Kürtçe bilmediği için savunmasını Türkçe yapacağını, ancak
Kürtçe savunma yapmak isteyenlerin bu doğal haklarının gözetilmesi gerektiğini ifade ederek, hiçbir siyasi örgütle ilgisi bulunmadığını, BDP'ye gittiğini ancak orada resmi görevi olmadığını, aleyhine ifade verenleri tanımadığını ve beyanlarını kabul etmediğini söyledi.
Sekmen, ''
Üniversite son
sınıf öğrencisiyim. Tutuklanmasam mezun olacaktım. Tahliyemi istiyorum'' dedi.
Duruşma, diğer sanıkların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.