Mağdur ailelere umut ışığı oldular

Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için oluşturulan Toplumsal Bellek Platformu, mağdur ailelerin umut ışığı oldu.

Mağdur ailelere umut ışığı oldular

Kardeşi Taylan Özgür'ü 1969'da bir suikasta kurban veren Hale Özgür Kıyıcı, onlardan biri. Hareketin bugüne kadar ortaya çıkmamasından üzüntüyle bahsediyor ancak gelinen noktayı memnunlukla karşılıyor. Ona göre aileler, korkutuldukları için sustu. Darbe planlarıyla kirli çamaşırlar ortaya dökülünce artık kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. 'Biz bir aileyiz' mesajı üzerine hüngür hüngür ağladığını belirten Kıyıcı, "Keşke darbecilerden korkmasaydık ve bunu 30 yıl önce başarabilseydik." diyor. Mustafa Taylan Özgür, 23 Eylül 1969'da Beyazıt'ta öldürüldü. Ablası, katillerinin bulunması için 41 yıldır mücadele ediyor. Ancak bir sonuca varamadı. Bu yüzden faili meçhullerin ailelerinin Hrant Dink davası vesilesiyle bir araya gelmesini anlamlı buluyor. Kıyıcı, hareketi organize eden Canan Kaftancıoğlu'nun kendisine ulaşamadığını sonradan öğrenmiş. Bu yüzden Meclis'e giden ekibin içinde yer alamamış. Fakat gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu ülkede artık darbelere karşı koyabilecek ve tankların üzerine çıkıp 'dur' diyebilecek insanların olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu anlatıyor. Ailelerin buluşmasını, vahim darbe planlarının ortaya çıkmasına bağlıyor: "Birileri bu planlara dur deme ihtiyacı duydu. Umudum var, hiçbir zaman yitirmedim." Diğer ailelerin 'kin ve nefret duymuyoruz' söylemine katılmayan Kıyıcı, öfkesini ve kızgınlığını hâlâ koruduğunu söylüyor. Kıyıcı, "Biz şiddete uğradık, o yüzden bizim belleklerimizden silemezler bunları. O faillerin arkasındaki sistemi çok iyi biliyoruz." şeklinde konuşuyor. Hale Özgür Kıyıcı, daha önce bir araya gelen ve bugün Meclis'e çıkarma yapacak isimler arasında bulunmuyor. Canan Kaftancıoğlu'nun uğraştığı halde kendisine ulaşamadığını sonradan öğrenmiş. Kendisi dahil olmasa da yapılan hareketin çok önemli olduğunu düşünüyor. Bu ülkede artık darbelere karşı koyabilecek ve tankların üzerine çıkıp dur diyebilecek insanların olduğunu görmekten memnunluk duyduğunu anlatan Kıyıcı, bunu son dönemdeki vahim darbe planlarının ortaya çıkmasına bağlıyor: "Artık darbe planları ortaya saçıldı ve birileri de dur deme ihtiyacı duydu. Kim bu planların karşısında duruyorsa, kim bu ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyorsa onları tebrik ediyorum. Eğer birileri darbelere karşı bu kadar dik durmayı başarabiliyorsa bu, çok güzeldir. Benim umudum var, umudumu hiçbir zaman yitirmedim ben." Toplumsal Bellek Platformu'nun Meclis'e çıkarma yapmasına değinen Kıyıcı, girişimin önemli olduğunu belirtirken, faili meçhul ve siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybetmiş kişileri kabul edecek siyasi parti yöneticilerini uyarıyor: "Bu acılar üzerinden rant sağlayan bir yığın insan var. Kimse bu acıları siyasi ranta çevirmesin." Hale Özgür Kıyıcı, Taylan Özgür cinayetinin TBMM Araştırma Merkezi uzmanlarınca hazırlanan 'kozmik oda' raporunda yer aldığını hatırlatıyor. Kıyıcı, kardeşini kontrgerilla ya da Özel Harp Dairesi'nin öldürdüğünü 41 yıldır dile getirdiklerini ama destek bulamadıklarını anlatıyor. Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan'ın ifadelerinde kardeşinin ölümüyle ilgili 4 kişinin isminin geçtiğini ifade eden Kıyıcı, şöyle devam ediyor: "Talat Turhan, 1999'da çıkardığı Çeteleşme isimli kitabının 244. sayfasında şunları söylüyor: "Devlet cinayet işlemiştir. Taylan'ı 69'da öldüren bir üsteğmendir. Şu anda da bir generaldir." Ben bu üst düzey generallere soruyorum. Bunlar kim bilemem. Üstüne alınan kim varsa çıksın söylesin. Bunların hepsi de bugün Ergenekon'da yargılanan isimlerdir." ZAMAN
<< Önceki Haber Mağdur ailelere umut ışığı oldular Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER