Korsan kararnamenin en büyük faydası

Ali Suat Ertosun'un korsan girişimi, geçmişi kurcalamamıza vesile oldu, Ergenekon yandaşlarının çırpınışları arttı...

Korsan kararnamenin en büyük faydası

HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un korsan kararnamesi, geçmişte ülkenin kaderine etki eden olayları hatırlamamıza vesile oldu. Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar'ın cezaevinde öldürülmesi olayı tekrar gündeme geldi. Tartışmalar Ergenekon ekseninde cereyan etmeye başladı. Ergenekon örgütü tarafından yapıldığı iddia edilen ve hesap verirken en çok terleyecekleri davalar; Danıştay saldırısı, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, 33 erin şehit edilmesi olayı, Malatya'daki misyoner cinayetleri, Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetler, Nuriş Çetesinin Sabancı'nın katili Mustafa Duyar'ın öldürülmesi olayları başlıcaları. Nuriş çetesinin FOX TV'deki görüntülerini herkes dehşetle izledi. 2000 yılında 118 kişinin rehin alındığı, insanların diri diri yakılıp gözlerinin oyulduğu Uşak Cezaevi'ndeki olayda, 5 kişi öldürülmüştü. Nuriş çetesi bu vahşi katliamı devlet kontrolündeki cezaevinde yapmıştı. Olay Nuri Ergin çetesi, Veli Küçük ve Dev Sol'la ilgili olunca kimse farklı yorum ve karartmalara gitmeden gazetecilik anlayışına uygun haberler yaptılar. ‘Nuriş çetesini Veli Küçük azmettirdi' yorumlarına, Ergenekon tayfası dahil kimse ses çıkarmazken, Alper Görmüş'ün, Ali Suat Ertosun hatırlatmasıyla yandaşların çark etmesiyle birlikte yalanlama gayretlerine dönüştü. Alper Görmüş, olayın bizzat tanığı Can Dündar dahil uyutulan bir haberi gündeme getirerek herkesi uyandırdı. Olayın kısaca özeti: 1-Sabancı Center'a yerleştirilen çaycı Fehriye Erdal Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ referansı ile işe alındı. 2 -9 Ocak 1996'da Dev Sol militanı Mustafa Duyar ve ekibinin, Sabancı Center'da önceden planladıkları saldırı sonucu, Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe öldürüldü. Cinayeti Fehriye Erdal, Mustafa Duyar ve İsmail Akkol isimli Dev-Sol militanlarının gerçekleştirildiği belirlendi. 3- Sabancı'nın katili Mustafa Duyar, Kırklareli Cezaevi'nden Afyon Cezaevi'ne gönderildi. 4- Nuri ve Vedat Ergin kardeşler ile adamları da aynı Afyon Cezaevi'ne nakledildi. 5 -Gizli tanık Yüksel'in Ergenekon iddianamesinde anlattığı ifadelere göre, Mustafa Duyar'ın cezaevinde tecrit edildiği odasında yastığının altına, 'Sana senden olur her ne olursa, başın rahat olur dilin durursa' diye not bırakılmış. Duyar, yalnız kaldığı ve odasına birisinin girmesinin mümkün olmadığı bir ortamda, yatağına böyle bir not bırakılınca öldürüleceği fikrine vardı. 6- Gazeteci Can Dündar'a Sabancı suikastıyla ilgili 'içerden' bir bilgi geliyor: 'Bu iş karanlık... Duyar biliyor. Konuşmak istiyor.' Gerçekten de cinayetin tetikçisi olarak bilinen Mustafa Duyar, bildiklerini anlatmak için 'itirafçı' olmak istemiş; ama bu talebi, 'geç kaldığı' gerekçesiyle reddedilmişti. Acaba yargıya anlatamadığını Dündar'a anlatır mıydı? 7- Can Dündar bu tarihi olayı şöyle naklediyor: “Dönemin Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu'nu aradım. Duyar'ın söyleyeceklerinin yargıya yardımcı olabileceğine ikna oldu. Ama ‘Kendisinin de oluru gerekir' dedi. Yazılı olarak başvurduk, Duyar olur verdi, bakanlıktan izin çıktı. Kamerayı kapıp Afyon Cezaevi'ne gitmek üzereydik ki, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'a takıldık. Bakan'ın iznine rağmen röportaja olur vermiyor, mevzuata aykırı olacağını söylüyordu. Bizim yerimize başkaları gitti Duyar'ın 'ziyaret'ine... Bizi oyalayan bakanlık bürokrasisi, 'Karagümrük çetesi'nin Afyon Cezaevi'ne nakline izin vermişti.” 9-Karagümrük çetesi, 2 hafta sonra, Duyar'ı cezaevinde öldürüp susturdu. 10 – Sıra Mustafa Duyar'ı öldüren Karagümrük çetesinin liderleri Nuriş Kardeşlere geldi. 11-Dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ertosun'un anlaşılmaz bir ısrarla Ergin kardeşleri, hasımları olan Alaattin Çakıcı'nın adamlarının yattığı Uşak Cezaevi'ne naklettirdi. Bu konudaki tüm itirazları reddeden Ertosun, İstanbul DGM'de duruşmalarının olduğu gün mahkemeye bile gitmelerine izin vermeden Ergin kardeşleri Uşak'a sevk etti. 12-Nuriş kardeşler Uşak Cezaevi'nde isyan çıkardılar, direndiler. 13- FOX Haber'in ele geçirdiği 2000 yılındaki Uşak Cezaevi'ndeki isyana ait video kaydında; Nuri Ergin: "Bu devlet bana Mustafa Duyar'ı öldürttü, ben öldürttüm. Şimdi canlı söylüyorum." Vedat Ergin: "Veli abiyi ara, Veli Küçük'ü ara. Bizi sor! Başka birşey söylemiyorum. Allaha emanet olun!" İlk görüntüde cezaevinde çıkan isyan sırasında Karagümrük çetesi lideri olarak bilinen Nuri Ergin, cezaevi idare binasının penceresinden çıkarak bağırıyor. Nuri Ergin'in kardeşi Vedat Ergin de yine aynı pencereden elinde bir silahla çıkarak önce aşağıdaki görevliye sesleniyor, ardından "Veli abiyi ara" diye bağırıyor. 14- Uşak Cezaevi'nde 5 kişinin öldürülmesi ve 12 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayları çıkaran “Karagümrük Çetesielebaşı Nuri Ergin ile 9 mahkum da Bilecik Özel Tip Cezaevi'ne konuldu. Eylem tamamen sona erdi. Rehineler serbest bırakıldı. 15-Nuri Ergin, mahkemede, "Savcı Zekeriya Öz, Sabancı suikastını aydınlatmak istiyorsa Ali Suat Ertosun'un neden Mustafa Duyar'a yakınlık gösterdiğini sorgulasın." demişti. Olayda Dev sol, DHKP-C, Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ, Veli Küçük, Nuri Ergin, Verdat Ergin'in adı geçiyor. Olayda adı geçen şahıslarla ilgili günlerce, haftalarca yorumlar yapıldı. Kimse düzmece, uydurma demedi. İsimleri geçen tarafların hiç biri yorum yapmadı. Ta ki Alper Görmüş'ün hatırlatması ve Can Dündar'ın teyidine kadar. Can Dündar'ın verdiği bilgiler olayı çok farklı mecraya sürüklüyordu. Sabancı Suikastı yıllardır konuşuluyor. İşin arkasında gizli bir elin olduğu hep söylenir. Hatta Fehriye Erdal'ın Belçika'dan getirilememesi daha çok Türkiye tarafının isteksizliğinden kaynaklandığı da söylenir. Mustafa Duyar'ı öldüren el, Karagümrük çetesi sınırında bırakılmışken Can Dündar'ın hatırlatmaları ve Ergin Kardeşlerin FOX TV'de yayınlanan videodaki itirafları, işin Nuriş çetesiyle sınırlı olmadığını, Ergenekon örgütü mahareti olduğunu net olarak ortaya çıkardı. Alper Görmüş'ün hatırlatmalarıyla hapishaneler arası transferlerde HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un irtibatı kurulunca, farklı gazetelerden başlandı karşı atağa, zamanlamada çok ilginçti; Ergenekon savcı ve hakimlerinin yerinden alınmaya çalışıldığı günlerde. Gönüllü avukatların karartma, psikolojik harekât faaliyetlerine birçok makale ve yorumlardan örnek çıkarmak mümkün. Ancak son günlerde telaşla olsa gerek çok açıktan yapıldığı anlaşılan ısmarlama haber ve yorumlardan iki örnek: 1 -Akşam gazetesinden Gürkan Hacır, Dev Sol'un bütün eylemlerinde adeta bulunmuş gibi örgütün 30 yıllık anatomisini çıkardı. Katliamlarını sıraladı, Dev Sol'un bütün katliamları nasıl gerçekleştirdiği veya çuvalladığı birçok doğruyu anlattı. Terör örgütünün faaliyetlerini tamamen kendi inisiyatifi ile gerçekleştirdiği fikrini besleyen vurguları makalenin amacını da ele veriyordu. ‘Dev Sol örgütü, Sabancı cinayetini kimseden emir almadan işledi. Dolayısıyla Mustafa Duyar'ı öldüren Nuri Ergin'ler parayla çalışan menfaat çetesi değil tamamen hayrına bu işi yaptı. Kimsenin katkısı olmadı' saçmalığını yutturmaya çalıştı. 2 -Gürkan Hacır'ın Pazar günkü yazısından hemen bir gün sonra Vatan Gazetesi, Ergenekon nöbetine tutuldu. ‘Nuri Ergin, Mustafa Duyar'ı öldürdüm fakat Veli Küçük'ten emir almadım' haberi servis edildi. Bir sene olmuş FOX TV ‘deki yayınlar yapılalı, görüntüler de 'Ergenekon baba' beni kurtarın feryatları avaz avaz bağırırken itiraz yok. Olay ne zaman Ergenekon derinlerine doğru kaydı, hemen medyada ki koroyla bağır ‘Veli Küçük'ten emir almadım.' Buna benzer haberler servis edilmeye devam edecek. Ancak gelecekte Alper Görmüş benzeri gerçek gazeteciler servisçilerin gazeteciliği ne hale getirdiklerini örnekleri ile anlatacaklardır. Aktifhaber/Haber-Analiz
<< Önceki Haber Korsan kararnamenin en büyük faydası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER