İşte sosyal medyada paylaşım rekoru kıran fotoğraf

Yolsuzluk ve terör soruşturmalarını gerçekleştiren polislere yönelik operasyon hukuksuz bir şekilde tutuklanan Yurt Atayün'ün abisi Anadolu Atayün ve Babası ile çarpıcı bir fotoğrafı ortaya çıktı.

İşte sosyal medyada paylaşım rekoru kıran fotoğraf

22 Temmuz günü sahur vakti gözaltına alınan Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile açığa alınan ağabeyi Emniyet Müdürlüğü Polis Başmüfettişi Anadolu Atayün'ün herşeyi özetleyen çarpıcı bir fotoğrafı ortaya çıktı.

Fotoğrafta Yurt Atayün ile PKK'nın 'Çok tehliklei bir düşman' olarak nitelediği Anadolu Atayün, pazarcı olan babaları ile birlikte pazar tehgahında satış yaparken görülüyor.

VATAN SEVGİSİNDEN DOLAYI ÇOCUKLARINA BU ADI KOYMUŞ

Vatan sevgisinden dolayı çocuklarına Yurt ve Anadolu isimlerini koyan babalarıyla birlikte pazarda limon satan o günün pazarcılarından Yurt Atayün yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yaptığı için cezaevine girerken, PKK'ya karşı gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarıyla bilinen Anadolu Atayün de açığa alındı.

İşte sosyal medyada paylaşılan pazarcı Bülent ve çocuklarının fotoğrafı...



İşte Aksiyon Dergisi'nde yayınlanan Pazarcı Bülent'in vatansever çocukları Yurt ve Anadolu Atayün'ün hikayesi;
Pazarcı Bülent'in oğulları

Emniyet teşkilatı içerisinde ‘efsane kardeşler’ olarak bilinen Anadolu ve Yurt Atayün, aylardır sistematik bir şekilde medyanın gazabına uğruyor. Oysa iki kardeşin başarılarla dolu bir geçmişleri var...

1970’lerin hemen başında İzmir’de bir kabadayı… Adı, Bülent Atayün. Dedesi Kara Osman, efelerden. Yıllarca Ege’nin dağlarında hüküm sürmüş, daha sonra da Kuva-yı Milliye’ye katılmış. Babası Mustafa Bey ise deri fabrikalarında hamallık yaparak geçimini sağlamış bir ömür boyu. Ölmeden de sıkı sıkı tembih etmiş oğlu Bülent’e: “Bir erkek çocuğun olursa adını Anadolu koy.” Bülent Atayün, hiç düşünmeden ilk oğluna Anadolu ismini vermiş. Arkasından Yurt, Sancak ve Kader gelmiş… Yeğenlerinin kısmetine ise Türkiye ve Cenk isimleri düşmüş...

Çocuklar dünyaya gelince baba Bülent’i bir telaş sarar. Kaçak sigara sattığı için hep rahatsızdır içten içe. “Bir yolunu bulup çocuklarıma haram lokma yedirmemem gerek.” der sürekli. İzmir’in külhanbeylerinden ‘Alyanak Bülent’ bir gece eşine söz verip hayata yeni bir başlangıç yapar. Pazar önlüğünü takıp tezgâhını açar. İlk aylar nefsine çok ağır gelir bu durum. Ama ucunda helal lokma olduğu için aldırış etmez dedikodulara...

Ailenin ilk çocuğu Anadolu, 1981’de, kardeşi Yurt ise iki yıl sonra Polis Koleji’ni kazanır. Anadolu Atayün, o dönemde, en fazla kitap okuyan öğrenci olarak bir hayli ün yapar okulda. Abi-kardeş Atayünler, kolejden başarı ile mezun olur. Türkiye’nin değişik yerlerinde Dev-Sol, DHKP-C, PKK ve Hizbullah’a karşı çok sayıda operasyona imza atarlar. 40’tan fazla takdirname ve onlarca maaş taltifi alırlar çalıştıkları süre boyunca. Çok kez de yaralanırlar. Babaları Alyanak Bülent’i ne zaman ziyarete gitseler hep aynı nasihati işitirler kendisinden: “Her an mazlumun yanında olun. Devletin karşısında olursanız, millete zulmederseniz, garibanı ezerseniz size hakkımı helal etmem. Ona göre polislik yapın!”

Abi-kardeş, görev yaptıkları süre boyunca ne adli ne de idari bir ceza alır. Ta son birkaç yıla kadar. Yurt Atayün, geçen hafta, ifadesi dahi alınmadan hapse yollanan 11 emniyet mensubunun arasındaydı. Hükümete yakın medya, Yurt müdürün itirafçı olmak istediğini ancak Gülen cemaatinin kendisini ölümle tehdit ettiğini yazdı! Ailesi bu asılsız iddiayı sert bir şekilde yalanladı. Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlar ise bir skandal olarak Türkiye hukuk tarihindeki yerini çoktan aldı. Abi Anadolu Atayün,  haftalar öncesinden açığa alınmış, silahına ve kimliğine el konmuştu. Yasalara aykırı olmasına rağmen oturduğu lojmandan da çıkarıldı. PKK’nın ‘en tehlikeliler’ listesindeydi kendisi. Şu an, devlet Atayün’ü korumasız bıraktı...

Sadece abi-kardeşin mal varlığı ile ilgili yazılan yalan haberler bile durumu özetlemeye yetecek cinsten. Yurt Atayün hakkında çıkan “İki evi ve iki arabası var” türündeki haberlerin tamamı aileye göre asılsız. Gerçek ise şöyle: Yurt Atayün ve abisi Anadolu Atayün kirada oturuyor. Annelerinin kirasını da iki kardeş ödüyor. Hatta abi-kardeş, babaları ölen yeğenlerinin masrafını da kendileri üstlenmiş… Çıkan haberlerde doğru olan bir yer var o da Yurt Atayün’ün arabası olduğu. Ama araba sayısı iki değil, bir!

Devreleri, Atayün kardeşlerin teşkilatta yaptıkları fedakârlıkları saymakla bitiremiyor. Yurt Bey, 1994’te İstanbul’da Dev-Sol’a bir operasyon yapar. 12 saat kar üzerinde kalır. Ciğerlerini üşüttüğü için ciddi bir rahatsızlık geçirir. Bugün hâlâ hastalığı devam ediyor. Abi-kardeş, 20’den fazla ülkeye gider, binlerce polisi terör ve organize suçlar alanında eğitir. Mersin’de yaşayan Anadolu Atayün’ün doğulu gençler için yaptıkları, yıllardır dilden dile zaten anlatılıyor. Atayün, açığa alındığı için, ilgilendiği öğrencilerin masraflarına yetişememiş ve geçen aylarda arabasını satmış. Bu paranın bir kısmıyla doğulu öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.

Atayün kardeşler aslında uzun süredir sistematik bir şekilde medya tarafından kişilik katline uğratılıyor. İlk olarak Yeni Şafak gazetesi, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında 9 Ocak 2014 tarihinde, sürmanşetten, ‘Ya yurt, ya hapis’ başlığıyla bir haber yayımladı. İddialara göre, Konyaişadamı Nusret Argun, Hizmet Hareketi’nin ‘Şehrimize bir öğrenci yurdu yaptırır mısın?’ teklifini geri çevirmiş, bunun üzerine paralel yapılanmanın polisleri devreye sokularak hapse atılmıştı. Yeni Şafak, bu haberle aynı zamanda, basın tarihine geçecek bir hadiseye imza atmış oldu. Zira gazete, 18 Ocak 2013 tarihinde yayımladığı kendi haberini yalanlamış oldu. Bir yıl önceki haberinde, iddialara göre, Konya emniyeti, işadamı Nusret Argun’dan araç talep etmiş, bunu karşılamayan Argun hakkında operasyon yapılmıştı… Senaryo bu, bir yıl içerisinde değişivermişti işte!

Yeni Şafak’ın yayımladığı haberde, dönemin Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu ve KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün, açık bir şekilde hedef gösterilmiş, ‘paralel yapılanmadan emir alan polisler’ olarak lanse edilmişti. Gazete, Atayün’den bahsederken, kardeşi Yurt Atayün’e atıf yapmış ve şu notu düşmeyi ihmal etmemişti: “7 Şubat MİT krizinde fezleke hazırlayan İstanbul TEM müdürü!” Gazete, Anadolu Atayün’ün, dershane sürecinde attığı tweetleri de hatırlatıyor, âdeta adrese teslim fişleme yapıyordu. Oysa haberi yapmadan önce, gazete kendi emniyet muhabirlerine birkaç soru sorsa, haberi çarpıtmasa, Atayün’ün nasıl bir devlet memuru olduğunu öğrenebilirdi! Çünkü Anadolu ve Yurt Atayün, emniyet teşkilatı içerisinde, ‘efsane kardeşler’ olarak biliniyor, hemen herkes kendilerine büyük saygı duyuyordu. Özellikle Anadolu Atayün’ün, tüm boş zamanlarını gençlere vakfetmesi, meslektaşları arasında takdirle karşılanıyor.

Atayün, 400’den fazla doğulu gence Mersin’de velilik yapıyor, öğrencilere burs buluyor, onları dershaneye yazdırıyor. Emniyetteki diğer meslektaşlarıyla birlikte geziler düzenliyor. Atayün, zor durumda olan gençlere evini açıyor. PKK’nın etkin olduğu bazı mahallelerde gençler, Atayün’ü öylesine çok seviyor ki, üniversite tercihlerini ona danışmadan yapmıyor. Bir haber için gittiğimiz Mersin’de, gençlerin Atayün’e gösterdiği saygı ve sevgiye şahit olduk. Hatta bu hikâyeyi haber yapalım istedik ama gençler zarar görür gerekçesiyle bunu kabul etmedi. PKK, Anadolu Atayün’ün girişimleriyle açılan okuma salonuna giden gençleri tehdit ediyor hâlâ. Geçen senelerde, PKK sempatizanı bazı gençler, lise öğrencisi bir kızın saçlarını yaktı okuma salonuna gittiği gerekçesiyle. Çevik Kuvvet bünyesinde açılan okuma salonu, yakın bir dönemde kapatıldı.

PKK’lılar, Atayün’ün arabasının camlarını kırdı, içine parça tesirli bomba attı. Okuma salonuna gelen gençlerden, Atayün ile tanıştıktan sonra nasıl bir değişim süreci geçirdiklerini dinlemiştik. 2000 doğumlu Zeliha K., dağa çıkmaya karar verdiği sırada bir arkadaşı vasıtasıyla okuma salonuna gelir. Atayün, birkaç meslektaşı ile Zeliha’nın ailesini ziyarete gider. İlk ziyaret gayet sıkıntılı geçer; çünkü aile, polislere karşı çok önyargılıdır. Geçen süre zarfında önyargılar kırılır, Atayün, 2 bin 500 TL burs bulur ve Zeliha’yı dershaneye yollar. Okumak istemeyen, bir yolunu bulup örgüte katılmanın hayallerini kuran Zeliha, şu an, başarılı bir öğrenci. Ebru ve resim kursuna gidiyor ve ileride psikolog olmak istiyor.

Mersin Siteler’de oturan Reyhan G.nin ablası Kandil’de. Kendisi de Zeliha gibi, örgüte katılmaktan son anda vazgeçmiş, daha doğrusu vazgeçirilmiş. Atayün, Reyhan’a evini açıp çocuklarından ayrı tutmamış onu. Reyhan, “Annem okumamı istemiyordu. Anadolu amca onu ikna etti. Şimdi tek hayalim var; polis olmak.” diyor. Okuma salonunun neden kapatıldığını ise hâlâ anlamış değiller...

BÜNYAMIN KÖSELİ - AKSİYON
<< Önceki Haber İşte sosyal medyada paylaşım rekoru kıran fotoğraf Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER